Öne Çıkan Klaus Schwab Gönderileri
Öne Çıkan Klaus Schwab kitaplarını, öne çıkan Klaus Schwab sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Klaus Schwab yazarlarını, öne çıkan Klaus Schwab yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktisatçı John Maynard Keynes 1931’de yaygın teknolojik işsizlik konusundaki ünlü uyarısını yapmıştı: “İşgücü kullanımından tasarruf etme araçlarını keşfetmiş olmamız onun için yeni kullanımlar bulma hızımıza ağır basıyor.” O zaman bu doğru çıkmamıştı, ancak ya bu kez doğru çıkarsa?
Günümüzde var olan enformasyon selini, bozulmanın hızını ve inovasyonun ivme kazanmasını kavramak ya da öngörmek çok zordur. Bunlar sürekli bir sürpriz kaynağı oluşturuyor. Böyle bir bağlamda başarılı şirket liderlerinin yeni kuşağını ayırt edecek şey liderin sürekli öğrenme, uyarlanma ve kendi kavramsal ve işlevsel başarı modellerini sorgulama yeteneği olacaktır.
Dördüncü sanayi devrimi aynı ölçüde büyük yararlar ve büyük tehditler yaratacaktır. Önemli bir endişe kaynağı şiddetlenen eşitsizliklerdir. Artan eşitsizliğin karşımıza çıkaracağı tehditleri tam olarak belirlemek zordur, çünkü büyük çoğunluğumuz üretici olduğu kadar tüketicidir. O nedenle inovasyon ve bozulmalar yaşam standartlarımızı ve refahımızı olumlu ve olumsuz, her iki yönde de etkileyecektir.
Biyoteknolojiden, Yapay Zekaya kadar dördüncü sanayi devriminin tetiklediği kafa karıştırıcı inovasyonlar, insan olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlıyor.
Nihayetinde teknolojinin kölesi olmak yerine onun bize hizmet etmesini sağlama yükümlülüğü hepimizin üstündedir. Kolektif bir düzeyde, teknolojinin karşımıza çıkarttığı meydan okumaların düzgün anlaşılmasını ve analiz edilmesini sağlamak zorundayız. Ancak bu şekilde dördüncü sanayi devriminin esenliğimizi yıkıma uğratmaktan çok iyileştireceğinden emin olabiliriz.
Bizi 24-saat temelinde bağlantılı tutan bütün o dijital araçların etkisi altındaki beynimiz aralıksız cinnet içindeki bir sürekli hareket makinesi haline gelme riski altındadır.
İlerlemenin başlıca belirleyicisi bir toplumun teknolojik inovasyonu kucaklama derecesidir.
Sayfa 17
Hükümetler gücün artan ölçüde geçici ve yitip gidici özelliğinden en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Moises Naim’in dediği gibi, “yirmi birinci yüzyılda gücü elde etmesi kolay, kullanması daha zor ve kaybetmesi ise çok kolaydır”.
İnovasyonun hızı, gerek gelişimi gerekse yayılımı açısından hiç olmadığı kadar artmıştır.
Hiçbir şeyin artık sabit kalmadığı bir dünyada güven en değerli özelliklerden biri haline gelmiştir. Karar alıcılar ancak topluluğun içinde yerleşik iseler ve kararları her zaman bireysel amaçların peşine düşmek yerine ortak çıkarlara uygun olarak alırlarsa güven kazanılabilir ve koruyabilirler.
“Büyük teknolojik değişimin bütün anlarında insanlar, şirketler ve kurumlar değişimin derinliğini hisseder, ama çoğu zaman, tamamen onun etkileri konusundaki cehaletleri yüzünden, değişimin altında kalırlar.”
1978 Nobel İktisat Ödülü sahibi Herbert Simon daha 1971’de “enformasyon zenginliğinin dikkat yoksulluğu yarattığı” uyarısında bulunmuştu. Bu günümüzde çok daha vahimdir, özellikle çok fazla “şey” ile aşırı yüklenmiş ve aşırı hız baskısı altında sürekli stres içinde olan karar alıcılar için. “Hızlanma çağında yavaş gitmekten daha keyif verici bir şey olamaz” diye yazıyor seyahat yazarı Pico Iyer. “Ve dikkat dağılması çağında dikkat ayırabilmek kadar lüks bir şey olamaz. Ve sürekli hareket çağında sessiz sakin oturmak kadar acil bir şey olamaz."
Ağ, tasarım gereği bir kesinti sistemidir, dikkati bölmeye yönelik bir makinedir. Dikkatimizin sık sık kesilmesi düşüncelerimizi dağıtır, belleğimizi zayıflatır ve bizi gergin ve endişeli kılar. İçine daldığımız düşünce süreci ne kadar karmaşıksa dikkat dağılması o kadar büyük bozukluğa yol açar.
