Hâris'in kızı Esma evleneceği zaman anası, kendisine şöyle nasihat etmişti:
«Ey kızım! Sen, artık evinden çıktın. Ülfet etmediğin (alışmadığın, huyunu bilmediğin) kimseye gittin. Bundan böyle, sen ona toprak ol ki, o sana gök olsun. Sen ona çadır ol ki, o da sana direk olsun. Sen ona câriye ol ki, o sana köle olsun, Ondan uzak durma ki, sana yakın olsun. O sana kızıp öfkelenirse, sen dilini, kulağını hıfzeyle. Senden daima iyi söz işitsin.»