Kitabın başta değindiği hususlardan biri evvela Batı tabanlı sanat dışında başka sanat akımlarının var olmasının mümkün kılınması gerçeği. Hem felsefe, hem sanat, hem tarih, hem de diğer bilim ve diyalektik bağlarda her argümanın Batı'yı tamamiyle bir ölçü alarak tümden bir değerlendirme yapılamayacağı üzerine bir eleştiri.
Eskinin kadim değerlerinin unutulmaması, örnekleme yapmam gerekirse "Anadolu'daki usta-çırak" ilişkisinin evrensel boyutta sürekliliği desteklediğini ve yaratıcılığı artırdığına izaha yakın açıklamak getiriyor.
Başka bir açıdan ise eser; tarih yazılma yöntemlerinin günümüz koşulları ile yeniden ele alınarak artık başka bir perspektiften değerlendirilmesi ve yeni bir tarih yazma tekniğinin günümüz koşullarında oluşturulmasını savunuyor.
Sanat, zanaat, usta-çırak, özgünlük, sanatçının toplum duyarlılığı, eserin özü ile birlikte verdiği mesajı, aynı zamanda sanatın doğuşu ile sürecini gayet güzel açıklıyor.
Sanat tarihine ve eleştirel eserleri okumaya müptela iseniz bilhassa okumanızı tavsiye ederim.
Okuyup okumamak tamamen kendi keyfiyetinize kalmış bir durum.
İyi okumalar.