Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Latif Çelik

İkinci Dünya Savaşı’nın Kayıp Türkleri yazarı
Yazar
Editör
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
2
Beğeni
964
Görüntülenme

Latif Çelik Sözleri ve Alıntıları

Latif Çelik sözleri ve alıntılarını, Latif Çelik kitap alıntılarını, Latif Çelik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç şüphesiz ki Almanlar ile işbirliği yapan diğer milletler gibi Türkistan asıllılar da ülkelerinin Rus hakimiyetinden kurtulmasını arzuluyorlardı. Lejyonlarda sayıları yüzbinler ile ifade edilen bu insanlar için en kısa değerlendirme bu olsa da, düşman tarafına geçerek kendi ülkesine karşı silah kullanmak en hafif ifade ile o ülkeyi vatandan
Musa Ramazan, Bir Kafkas Göçmeni’nin Hatıraları.
1942 yılının Kasım ayında Proskurow esir kampında kalan Musa Ramazan ilerleyen dönemde Bir arkadaşının yardımı ile daha önce esir olarak kaldığı kampta ideolojik eğitim vermeye başlayacaktır
Reklam
Vatandaşı oldukları ülkedeki dışlanmışlık ve nesiller boyu devam eden zulümlerin etkisi ile iki diktatörün kanlı savaşında kaybolmaktansa teslim olmayı yeğleyen Türkistan Türklerinin sayısı giderek artınca, Almanya’nın esir kamplarındaki kapasitesinin yetersizliği korkunç ölümleri de beraberinde getirmeye başladı. 1941 yılı kışındaki sadece iki
Cepheye gönderilirken “Almanların eline geçerseniz intihar edin” şeklinde öğüt verilen Türkistanlı gençlerden biraz düşünenler, sonu ölüm olan tek yönlü bir yolculuğa çıktıklarının farkındadırlar. Ölüm ile yaşam arasında tercihe zorlanan Türkistan asıllı askerlerinin yaşamak için Almanlara teslim olması ölüm yolculuğunda hayatta kalmak için son dönemeç durumundadır. Vatandaşı oldukları ülkenin kendilerini zorladığı tercihe “Almanlara teslim olarak” cevap vermişlerdir. Kendilerine verilen emirlerin “Sağ olarak geri dönmemek” manasına geldiğini fark edenlerin Almanlara teslim olmak ile ölmek arasında bir tercih yapmaya komutanları tarafından zorlandıkları açıkça fark edilmektedir.
Türkistan Lejyonları’nın mensupları savaş sona erince yakalananlar yargılanmış, Nazilerin suç ortağı olarak görülmüş ve bir çoğu yakayı ele vermemek için isim ve kimlik değiştirmek zorunda kalmışlardır.
Alman ordusu ile birlikte SS Muhafız Alayı Adolf Hitler ve SS Tümeni Wiking’ler de ilerlemektedir. Merkez Orduları Grubu yanında SS Reich Tümeni, SS Kurukafa Tümeni ve Nikolaus von Falkenhorst komutasındaki SS Savaş Grubu “Nord” ile birlikte 9. Piyade Alayı da Alman Ordusu’ndaki vurucu güçler olarak Sovyet topraklarına girmişlerdir.
5. SS Panzer Tümeni "Wiking", Waffen SS'e bağlı 38 tümenden biridir.
Reklam
Gücü eline geçirdikten sonra ilk önce millet kavramını yok etmeye çalışan komünizmin insanlık dışı uygulamaları, 1920 yılından itibaren açıkça fark edilmeye başlanmıştır. Basmacı hareketleri de bahane edilerek devasa askeri güçler ile bölgeyi kontrol altına alan komünist rejim, Çar döneminden çok daha sert politikalarını ancak 3 yıl saklayabilmiştir
İçinde bulundukları şartların kötülüğüne, karşılarındaki düşmanın gücüne ve apaçık ortada olan imkansızlığa aldırmadan, ellerindeki tüm imkanları kullanarak onurlu bir mücadeleyi seçen bu insanların iki diktatörden birini tercih zorunda kalmaları ise en önemli açmazlarıdır. Bolşevik diktatörya onları kendi vatanlarında yok sayarken, Alman totalitarizmi en azından kendi menfaatleri için onlara hürriyet bahşetmekten söz etmektedir. Bu mecburiyet ise Hitler Almanyası’nın işine gelmektedir.
Almanlar Kırım Türkleri’ne bağımsızlık sözü verseler de bölgede 18 ay kalmalarına rağmen yerel bir idare kurmalarına bile imkan tanımamışlardır. Yukarıdaki mektubun harekatın ilk günlerinde yazıldığı dikkate alındığında Kırım Türkleri Nazi Almanyası’na bağladıkları ümidin boşa çıktığını göreceklerdir.
Kırım Milli Fırka Genel Sekreteri İsmail Otar tarafından Nazi Almanyası liderlerine yazılan teşekkür mektubunun 1. ve 2. bölümleri için bkz. Belge 7 (Bundesarchiv, Auswertigesamt, Politische Amt., Turanismus, R 261174).
Geri14
49 öğeden 41 ile 49 arasındakiler gösteriliyor.