Luis Sepulveda kitaplarını, Luis Sepulveda sözleri ve alıntılarını, Luis Sepulveda yazarlarını, Luis Sepulveda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısa ama okurken yoran bir kitaptı. Yabaniler ile yaşamını sürdürmüş ve tekrar insan olmayı aşk romanlarında bulan bir ihtiyarı anlatıyor. Ve ait olamama sorununu bence. Bir bütünün parçası olmak, o bütünün benzeri olmaktan farklı bir şey. Aynı olmak ve benzer olmak durumu. Bu ihtiyar da benzer olanların içinde kalırken aynı olacağını düşünüyor ama onlar öyle düşünüyor mu?
Derine inildiğinde, anlamaya çalışarak okunduğunda çok güzel kitap
Yazarın etrafımızda ki olumsuz şeylerin aslında öyle olmadığını ifade etmeye çalışması çok güzeldi. Zıtlıkların ve farklılıkların iletişim ve sevgi için engel olmadığını göstermiş bir nevi. Kedi ile fare gayette dost olabilirler, kör bir kedi olduğunu için sahibi Maks onu dışlamayabilir ya da korkak bir fare ile işe yarar ve samimi bir dostluk kurabilir.Yazarın bir diğer kitabı olan Martıya Uçmayı Öğreten Kedi'de aynı durum vardı. Oradaki Zorba adlı kedi zift gibi siyah ve uğursuz olarak düşünülen insan dünyasında pekala güzel bir kişiye denk gelip Martının ona güvenmesiyle onurlu kişiliğini ortaya koymuştu. Toplumda olmaz denilen aslında olabilir uğursuz denilen pekala şans getirebilir adı Zorba olsa da kendine emanet edilen martı yavrusuna "Şanslı" bir hayat verebilir.
Aslında bu hayat yapilabilir, edilebilir yani ihtimaller dünyası . İhtimaller dünyasında bize düşen önyargımızı bir kenara bırakıp olanı olduğu gibi sevmek ve kabul etmektir.
Uçacaksın Şanslı. Soluk al. Yağmuru hisset. Yağmur sudur. Hayatın boyunca pek çok şey seni mutlu edecek; bunlardan biri sudur.,biri rüzgar biri de, yağmurun ardından hep bir ödül gibi gelen güneş.
Arkadaşlar birbirine destek olur ,bir şeyler öğretir.
Başarıları da hataları da paylaşmasını bilir.
Arkadaşlar birbirinin özgürlüğüne önem verir.
Arkadaşlar birbirlerinin sıkıntılarını anlar, çare bulmaya çalışır.
Gerçek arkadaşlar sessizligi paylaşmayı da bilir.
Gerçek dostlar hayalleri de umutları da paylaşır.
Gerçek dostlar, hayata neşe katan küçük şeyleri de paylaşır.
Gerçek arkadaşlar sahip oldukları en güzel şeyleri paylaşır.
Dostlar birbirine hep doğruyu söylemeli.
“Hüzünlü romanlar mı?” diye sordu ihtiyar.
“Hem de hüngür hüngür ağlatacak türden” diye temin etti Dişçi.
“Karakterler birbirlerine samimi olarak âşıklar mı?”
“Olmazlar mı, sırılsıklam âşıklar.”
“Çok acı çekiyorlar mı?”
“Acıdan neredeyse gözleri kararıyor,” diye karşılık verdi Dişçi.