En Yeni Lütfi Bergen Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Lütfi Bergen sözleri ve alıntılarını, en yeni Lütfi Bergen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanlar Umumi Harp'ten mağlup çıktılar. Osmanlı yıkıldı. Necip Fazıl'ın "siyasal evi" (Osmanlı İstanbul'u) yıkılınca düştüğü "kaldırımlar", Paris'in kaldırımlarıdır. Şair, orada kendi benliğini dünyadan söküp kazımaya çalışacaktır. Oysa Ziya Osman, "yıkılan evi" tevekkülle karşılamış, başını sokacak kadarına razı fakir insanın hayatına tercüme etmiştir.
Sayfa 197 - Hitabevi
Evet, paradokstur ...
Emevi-Abbasi-Selçuklu-Osmanlı asırları boyunca tek stadyuma bile rastlanmamasının nedeni de şehir inşasıdır. Buna göre Hz.Peygamber(as) ve o dönemdeki Müslümanlar Roma'nın bilgisini insanlık mirası olarak görmedikleri halde modern dünyada Müslümanların Batı'nın bilim-teknik-mimari-kent modellerini insanlık mirası sayarak "Sünnet"i bu muhayyel mirasın "sınırları içinde" ihyaya çalışması paradoks değil midir?
Kentten koparak şehir kurmak sünnettir.
Sayfa 196 - Hitabevi
Şunu akıllara kazıyamadık ya...
Hz.Peygamber(as) zenginlik ve refahın şahikasındaki Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altındaki bir asırda gönderilmişti ve hasırda yatıyordu. Ayasofya, Bizans İmparatoru I.Justinyen tarafından MS 532-537 yılları arasında inşa ettirilmişti. Dolayısıyla Hz.Peygamber'in "ileri Batı" yaşamından haberi vardı. Buna rağmen O(sav) "şehir=Medine"ye stadyum inşa ettirmemiş, Batı tipi bir mimarinin de takipçisi olmamıştır.
Sayfa 196 - Hitabevi
Müslümanlar kent karşısında şehir inşa ederek varlık bulma meselesini de problem etmediler. Bu nedenle biz şunu ifade ediyoruz: "Sünnet şehir inşasıdır; kent düzeninde ısrar sünnet-i seniyyeye muhalefettir". Sakalı uzatıp, bıyığı kısaltıp gökdelenleri dikimenin "sünneti yaşama tavrı" olduğu iddia edilmemek gerekir.
Sayfa 195 - Hitabevi
Keza, asfalt ve beton da fıtratın kabul edebileceği malzemeler değildir. Sahabeler karıncalara basmamak kaygısıyla yürümekteydi.
Sayfa 195 - Hitabevi
Apartmanlar Batı'da ilk inşa edildiklerinde "amele konutu" ya da "sosyal konut" olarak düşünülmüştü. Müslüman toplumun yaşama alanları olamayacak kadar mahremiyeti yırtılmış konutlardır.
Sayfa 195 - Hitabevi
Müslümanlar "bâtıla benzememek-muhalefet" meselesini "kentsel düzene" gelince hiç gündemlerine getirmemektedir. "Kent içinde sünneti yaşayan" Müslümanların neye muhalefet ettiği belirsizleşmiş, Müslüman görünürlük "görünürken silikleşmiş"tir.
Sayfa 195 - Hitabevi
Bingo!
Mekke cahiliyesi Kabe'de Müslümanların namaz kılmasına izin vermezken modern kapitalizmin alış-veriş tapınakları AVM'lerde mescitler tahsis edilmektedir.
Sayfa 192 - Hitabevi
Türkiye, "sünnet-sünnilik" tartışmaları üzerinden yeni bir çatışma mitine doğru sürükleniyor. Elbette "sünnete uygun yaşamak" zorundayız. Buna karşın teorik anlamda "sünnete uygun yaşamama" tartışmamız bulunduğunu düşünmüyorum.
Sayfa 189 - Hitabevi
Hz.Peygamber(as), "Kıyamet kopsa bile elindeki ağaç fidanını dik" derken aslında "toprağına sahip çık" demiş oluyordu.
Toprağını kaybetmiş muhafazakârlığın zindanına düştüğü beton-demir kütlesine fidan dikme şansı kalmamıştır.
Şehir sünnettir, kent bidattır.
Sayfa 188 - Hitabevi