Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

M. Raif Ogan

7.0/10
3 Kişi
20
Okunma
1
Beğeni
1.021
Görüntülenme

M. Raif Ogan Sözleri ve Alıntıları

M. Raif Ogan sözleri ve alıntılarını, M. Raif Ogan kitap alıntılarını, M. Raif Ogan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
S. Abdülhamid'den Fransız Sefiri Constans'ın karısına Fransızca ikaz
Madam Constans'in muvasalatında padişahı ziyaretle tâzimatını arzetmesi teşrifat icabından olmak itibariyle, bu muhteşem resm-i kabul münasebetiyle ifa edeceği rolün kendisine bütün teferruatiyle öğretilmiş olduğunda irad edeceği tâzimat nutkunun kelimesi kelimesine ezberletildiğinde ve huzurdan nasıl çıkacağının da uzun uzadıya talim edilmiş olduğunda hiç şüphe yoktur. Bilhassa çıkış meselesi çok nazik bir mesele idi; çünkü geri geri giderek çıkmak ve bu hareket esnasında fâsılalarla üç zarurî reverans yapmak mecburiyetinde idi. İşte bu geri hareketini yaparken bir basamaktan da inmek mecburiyetinde kalacağı kendisine söylenmemiş, sırf bir muziplik olmak üzere bu nokta ihmal edilmişti. Genç diplomatlara tabiî eğlence lâzımdı!. Abdülhamid türkçeden başka hiçbir dil konuşmamayı ve yalnız namaz sûrelerini arapça okumayı kaide ittihaz etmişti. Nihayet Madam Constans iki buçuk cümleyi irad edip geri geri giderek huzurdan çıkarken üçüncü reveransını yapacağı sırada o hain basamak tam arkasına gelip çattı. İşte o zaman Sultan Hamid bir el işaretiyle kendisini durdurup fransızca konuşarak ve bilhassa çok temiz bir fransızca ile hitap ederek: . Prenez garde, Madame! Vous allez vous flanquer par terre dedi. Dikkat edin Madam, yere yuvarlanacaksınız.
Abdülhamid Han ve İstibdad!
İttihatçılar ekseninde cereyan eden tariz ve kışkırtmalar; dönemin münevverleri, ricali ve teb'ayı da bir furya hâlinde Abdülhamid'e düşman etmiş, devrinin "istibdad" olarak zikredilmesinin bir numaralı âmili olmuştur. Fakat muarızları onun basiret ve şevketini, ancak İttihadçılar başa geçtikten sonra anlayabilmiş ve o zaman nedamet getirebilmişlerdir.
Reklam
ittihad ve terakki'nin hürriyet idaresi; dokuz sene içinde cihanın en büyük imparatorluklarından birini ameliyat masasına yatırıp kolunu budunu parçalattı ve türk hâkimiyeti altındaki ülkeler hududunu daraltmakta hiç bir fırsatı kaçırmadı!
"gök sultan", bir tek siyasî idam yapmadan, en korkunç siyasî güçlükleri atlatarak otuz üç yıllık saltanatında devleti ayakta tuttuktan sonra, tahtından indirilirken, moskof çarının rusya'ya davetini, selanik'ten alman gemisiyle istanbul'a gelirken de, alman imparatorunun dâvetini reddederek vatanında sürgün ve mahpus gibi yaşamayı tercih etti.
Sayfa 141 - nihal atsızKitabı okudu
"bu dünyada herkes bir çok şeyin cahilidir. yeter ki kendi işinin cahili olmasın."
Sayfa 139 - son devir osmanlı şehzadelerinden birisiKitabı okudu
Reklam
"- siz iyi ettiniz de parlâmentoyu bertaraf eylediniz. çünkü, bir devlet millet-i vahideden mürekkeb olmadıkça onun faydasından ziyade mazarratı olur."
Sayfa 50 - prens bismarkKitabı okudu
sultan hamid, türk kültürüne matmazel noralya ve cingöz recai ile değil, kütüphane kurarak, pek çok mektep açarak ve ilmî eserler yazdırarak hizmet etti.
Sayfa 139 - nihal atsızKitabı okudu
tarihî şahsiyetlerin her noktadan tahkiki ve tenkidi bir haktır. ancak her hak gibi bunun karşısında da bir mecburiyet vardır: tenkid ve tahkik tarafsız olmalı ve hakaretle karıştırılmamalıdır. sevmek veya sevmemek hususlarındaki vicdan hürriyeti elbette engellenemez. kezalik sevmek veya sevmemeyi mâkul sebeplere istinat ettirmeye de kimse mecbur tutulamaz. sebepsiz sevilebilir, başkalarınca gayr-i mâkul sebeplerden dolayı nefret olunabilir. ancak bir ferdin kendi vicdan ve kanaatine göre menfur saydıklarına dili ve kalemi ile hakareti caiz görülemez. tenkit hakkı kullanılırken hissiyat ve infialâtın güdümleri tahkik makamına konulur da tahkire geçilirse, bahis mevzuu olan şahsiyet alçaltılmış olmaz, hakaret oku geri teper ve intikadın hedefini ve gayesini şaşırana isabet eder.
Sayfa 103Kitabı okudu
abdülhamid han mutlakıyet padişahıdır. onu günümüzün cumhurbaşkanları ile, demokrat devlet adamları ile değil, asrın mutlak hükümdarları ile mukayese etmelidir.
Reklam
şahsî meselelerde unutmak ve müsamaha bir fazilettir. millî meselelerde geçmişleri unutmak ve haklarımızı çiğnemiş olanlardan gaflet etmek büyük hatadır ve bu hatadan dolayı başa gelecekleri savmak çok zordur.
adriyatik denizinden basra körfezine, balkanlardan sahra-yı kebîr sonlarına kadar koca bir imparatorluğu, bilgisizlikleri, inatları yüzünden kuşa döndüren ittihad ve terakki ricalinden, mesela talât paşa'yı bir hürriyet kahramanı (!) sayarak, mezarında her yıl saygı duruşu yapanlar, onların getirmiş olmak iddiasında bulundukları (sözde hürriyetin) türk milletine nelere mâl olduğunu het nedense düşünmezler bile... enkazının bir kısmından bile on devlet vücuda gelen koskoca bir ülkenin zaiyatını, bedava hürriyet kahramanlığı unvanına bağışlayıverirler. sonra da dirayet ve dehasıyla türk imparatorluğunun bütünlüğünü tam otuz üç yıl muhafaza eden sultan abdülhamid'e haksız hücumlarda bulunurlar.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.