Mahmut Alınak Gönderileri
Mahmut Alınak kitaplarını, Mahmut Alınak sözleri ve alıntılarını, Mahmut Alınak yazarlarını, Mahmut Alınak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan tuhaf bir varlıktı.Zamana ve ortama göre bazen bir serçe kadar ürkek ve mecalsiz, bazen de hırçın bir dağ gibi sert ve baş eğmez oluyordu. Bazen ölümden köşe bucak kaçardı, bazen de ölümü rahat bir yolculuğa çıkacakmış gibi sakinlikle karşılardı.
Sayfa 31Kitabı okudu
. Hayatı adaletsiz yapan, ismi ve cismiyle aramızda yaşayan insan kılığındaki haris yaratıklar, onların doymak bilmez iştahları, bencillikleri ve adaletsizlikleridir
Hayat adil değildir, düşüncesi bir yanılgıdır. Hangi renkten, dilden ve dinden olursa olsun -ister fakir ister zengin- her insanın dünyaya gözlerini açtığında attığı o ilk çığlık, hayatın eşitlikçi yasasının bir haykırışı ve ilanıdır.
Devletler insanlara kelepçe vurarak onları ruhen teslim almak ve kişiliklerini yok etmek istiyorlardı
İster roman ister tarih isterse şiir kitabı olsun, yazılan her kitabın bir derdi, bir gayesi ve derinliği olmalıydı. Okuyanı bilgilendirmeli ve düşündürmeliydi. Okur kitabı okuyup bitirdiğinde hayat tarzında, hayata bakışında, iç dünyasında ve insan ilişkilerinde bir değişim ve dönüşüm geçirebilmeli, fikren ve ruhen zenginleşmeliydi.
Kardeş kavgasının sona ermesi için halkların kendi diktatörlerine karşı uyanmaları ve aralarındaki bitmek bilmeyen o kör savaşları bitirmeleri gerekiyordu. Bu da ancak aydınların cehaletten beslenen bu çılgınlığa karşı halkları aydınlatmalarıyla mümkün olacaktı.
Camdan attıkları adama, "kaçarken öldü" dedikleri gibi..
İkko'nun işkenceden hurdaya dönen bedeni daha fazla dayanamadı, koma'ya girdi. Kaldırıldığı devlet hastanesinde öldüğünde, bileği kelepçeliydi demir ranzaya. Ölümü, hastane kayıtlarına " Sara hastalığı sonucu ölüm ... " diye geçirildi.
Sayfa 148 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
Net..
"Mazlumların rızası olmadan zalimlerin zulmü devam etmez."
Sayfa 123 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
JİTEM 'in köy basıp , yaktığı yıllar..
Köyle birlikte o gün iki de çocuk yandı. Kızgın alevler altı yaşındaki Ali Yıldırım ile yedi yaşındaki Bedia Akın'ı göz kapayıp açana kadar sarıp , yok etti. Ali ile Bedia'nın küçücük bedenleri zift renginde bir külçeye dönüştü. Çocuklar, korktukları için mi, · yoksa uyudukları için mi dışarı çıkamadılar, anlaşılamadı.
Sayfa 49 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
Topunuzu yakmak lazım..
Almas, yüzünü bile görmediği ve tanımadığı biriyle evlendiriliyordu. Üstelik babasının yaşındaydı evlendirileceği kişi.Ve kimse de ondan birşey sormuyordu. Kendi gibi küçük bir kızla değiş tokuş ediliyordu. Üçüncü evliliğine hazırlanan babası, Almas'ı, evlenmek istediği kıza karşılık olarak o kızın babasına veriyordu. Böylece iki yaşlı adam, kendilerince " iyi bir alış -veriş " yapıp birbirlerine hem enişte, hem de kayınpeder oluyorlardı. Almas, bu pazarlıkta babası yaşındaki Feti'ye üçüncü eş olarak gidiyordu.
Sayfa 37 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
"Bız Ermeni değilik, Kürd'ük. Buni sen da çoğ eyi bılırsen. Ermeni'yle dilımızde, dinımızde çoğ fark var. Ema onler de sen kimi, ben kimi insandır. Onlere da zülım yapılmez. Bız istiyonğ ki, herkes, Kürt, Türk, Arap, Ermeni... hepisi kardaş olsın, hızurli olsın. Dilımız farkli de olse hepımız insanığ, dünye çoğ böyüktır herkese yeter. Sız niye farklilığ yapıyorsınız; kin ve düşmanlığ kötü iştir."
Sayfa 19 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
" Korkunun, aklınızı ve yüreğinizi esir almasına kesinlikle izin vermeyin, gerisi kolay."
Sayfa 16 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
Korku, yalnız yürekleri değil, dağ taş ne varsa hepsini, herşeyi esir almalıydı. Korku yönetmeliydi buradaki yaşamı.
Sayfa 14 - Berfin Yayınları 1. Baskı 1997Kitabı okudu
Özet geçecek olursam..
Gebertmekle tüketemezsin ki. Hangi birini geberteceksin?
Bunlar dediğin, zulüm makinasının dişleridir. Makinanın dişlerini kırsan bile, diş olmak için sırada bekleyen o kadar çok soysuz var ki! Sen bu soysuzlarla cebelleşirken, o zulüm makinası dönmeye devam eder ve bu, yüzyıllar boyu böyle sürer gider. Bu zulüm makinasını durdurmak gerekiyor. Yapılacak iş budur. Başka çare yok.
Sayfa 202 - BERFİN YAYINLARI
Kavaldan "Le Le Rıhe' Türküsü" nün ezgileri yükselince Avdo'nun içini keskin bir sızı kapladı. İkko'nun en çok sevdiği türküydü bu...
Sayfa 203 - BERFİN YAYINLARI
Mazlumların rızası olmadan zalimlerin zulmü devam etmez..
Sayfa 123 - BERFİN YAYINLARI
"Bız istiyoruğ ki, herkes, Kürt , Türk, Arap, Ermeni... hepisi kardaş olsın, hızurli olsın. Dilımız farklı de olse hepımız insanığ, dünye çoğ böyüktır herkese yeter. Sız niye farklilığ yapıyorsınız; kin ve düşmanlığ kötü iştir."
Mızrak Teğmen, Avdo'nun sözünü alayla kesti:
"Diliymiş!..Dilinizi kuduz köpekler yesin. Kart kurt'ların dili mi olur? "
Sayfa 20 - BERFİN YAYINLARI
Korkunun, aklınızı ve yüreğinizi esir almasına kesinlikle izin vermeyin, gerisi kolay....
Sayfa 16 - BERFİN YAYINLARI