Eyyubi'nin, genç Şîrkûh'a, Kuran'ı ezberlemek konusunda ne noktaya geldiğini sorduğunu da anlatımına ekledi, Şîrkûh'un yanıtı şöyleydi: "Şu satırlara kadar: 'Haksız yere yetim hakkı yiyenler midelerini ateşle doldurur.'"
Diyarbakır, Dicle Nehri kıyısındaki kayalık bir bayır üzerinde kuruludur ve Surlu Vilyam tarafından yöre halkının sayısı, sağlam tahkimatları ve bulunduğu bölge itibarıyla neredeyse alınması imkânsız bir yer olarak anlatılır. Bazalt duvarları nedeniyle "kara şehir" adını almıştır. İmâdeddin de el-Süveyde Beyi Eyyubi'nin kenti Nureddin Muhammed'e verme sözüne gönderme yaparak şöyle söyler: "Senin bu Sultanın imkânsızı yapmaya ant içmiş"; İmâdeddin'in buna yanıtı şöyledir: "Sultanımızın kısmetini Allah veriyor." Tüm özelliklerine rağmen Diyarbakır saldırı geçirmez değildi. Şehir, Ammianus Marcellinus tarafından anlatılan ünlü kuşatmanın geçtiği yerdi ve Sapor'un Perslerine karşı sekiz Roma lejyonu tarafından savunulurken Marcellinus olay yerindeydi, gerçi savunma başarısız olmuştu ama kale garnizonundaki Galyalılar dışarı çıkıp savaşmak arzusu içinde kılıçlarıyla kale kapılarına vuracak kadar coşkuluydu.
Selahaddin zaferinden dolayı Allah'a şükretti. Sonra Guy de Lusignan'ı, Reynald de Châtillon ile birlikte getirterek Reynald' ihanetinden dolayı kınadi; bunun üzerine Reynald bir tercúman aracılığıyla kralların adetine uygun davrandığını söyleyerek cevap verdi. Susuzluğunu gidermesi için Guy’a buzlu su verildi. Guy'ın suyu Reynald'a uzatması üzerine Selahaddin tercümanına şöyle söyledi: “Krala şöyle söyle: 'suyu ona veren sensin”. Ibn Şeddad'ın ilave ettiğine góre, bir esire esir alan kişi yiyecek veya su verdiği zaman esirin canının kurtulması Arapların iftihar ettikleri âdetlerinden biriydi. Bir fasıladan sonra Guy ve Reynald tekrar Selahaddin'in çadırına çağırıldı. Guy kúçük odada bırakıldı ve Reynald Selahaddin'in huzuruna çıkarılarak Müslüman olmaya çağırıldı. Bu çağrıyı reddedince Selahaddin ona kendi kılıcıyla vurdu; daha sonra kafası kesilerek bedeni sürüklenerek Guy'in yanından geçirildi. Daha sonra Guy huzura getirildi ve Selahaddin ona şöyle söyledi: “birbirlerini öldürmek kralların âdetinden değildir ama o sınırı aşmıştı”.