Margarete Buber-Neumann sözleri ve alıntılarını, Margarete Buber-Neumann kitap alıntılarını, Margarete Buber-Neumann en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çekoslavakya’nın içinde bulunduğu tehlikenin büyüklüğüne rağmen Milena, Çek ordusunun ve Çek halkının Hitler’e karşı direnebileceği umudunu 1938 yılın yaz aylarında henüz yitirmemişti.
Burada mükemmeliyete erişmiş "düzgün" insanların çoğunlukla sempatik insanlar değil, aksine çoğunlukla tehlikeli ve kötü oldukları; diğer taraftan özellikle hoşgörü ve tolerans sözkonusu olduğunda hata üstüne hata yapan insanların çoğunlukla iyiler olduğu tezini savunur.
Sorduğu sorularla etkileme gücüne
sahipti; ilk sorusundan itibaren karşısındakiyle kişisel bir ilişki kurabilirdi. Konuştuğu kimselere asla rol yapmadığı gibi
bir maskenin arkasına da saklanmazdı. Kendini sorular sorduğu kişi ile özdeşleştirdiği için her sohbette tamamen dolaysız bir atmosfer yaratırdı. Kendini bir şeyin yerine koyabilme yeteneği ona özgüydü.
Korkuyu savunurken “rüşvet” almış bir avukatın durumuna düşüyorum kimi zaman, ama için için de hak veriyorum anlaşılan, evet korku demek, ben demek, belki de en iyi yanım bu, kim bilir? En iyi yanım bu olunca, sen de ister istemez bu yanımı seviyorsun! Yoksa ben de sevilmeye değer başka ne olabilir?
Dr. Sonntag Milena’yla konuştuğu sırada bu kırbaçla şakadan çenesine dokundu. Bundan
sonra olanlar beklenmedik bir şekilde gelişti. Milena kırbacı kaptığı gibi Sonııtagın koluyla birlikte yana savurdu. Bu arada ona karşı duyduğu küçümseme bütün yüzünü kaplamıştı.
Sonntag tek bir kelime söylemedi ama o günden itibaren Milena’yı soğuk bir nefretle gözledi. Ama beklenen şeyi yapmadı
ve bu çok şaşırtıcıydı: Tamamen yetkisi dahilinde olduğu halde onu hapse attırmadı.
oysa tüm zamanımı, hatta bin kat fazlasini,buna kadari da yetmez, dünya da ne cok zman varsa hepsini; senin için, seni düşünmek, senden nefes alıp vermek uğuruna harcamanın derdindeyim...
1943’ü 1944’de bağlayan kış Ravensbrück’te korkunç geçti. Savaş alanlarından haberler alıyor, Hitler’in yıldızının sönmekte olduğunu biliyorduk gerçi, ama artık çoğumuzun gücü
tükenmişti, önümüzdeki haftalarda, hatta günlerde gelecek acil yardıma ihtiyacımız vardı.
1941 yılında Ravensbrück’te ilk "Kitap"yayınlandı. Aniçka Kvapilova yazmış ve Milena’ya ithaf etmişti. Kitap, Çek şiirlerinden bir seçmeydi, çalıntı kağıtlara kurşun kalemle yazılmıştı, cildi, terzi tebeşiriyle itinalı bir biçimde açık maviye boyanmış gene çalıntı bir havlu parçasından yapılmıştı.
Miîena’nın koluna 4714 damgası vurulmuştu. Tutuklu arkadaşları meşhur kolonya markası "4711" diye çağırıyorlardı onu. Milena’nın soyadı "Krejcarova" idi. 1No'lu barakada 0nu "Zarara" diye çağırıyorlardı, yani "Ağakadın".