Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mark Van Vugt

Mark Van VugtUyumsuzluk yazarı
Yazar
8.3/10
14 Kişi
48
Okunma
0
Beğeni
435
Görüntülenme

Mark Van Vugt Sözleri ve Alıntıları

Mark Van Vugt sözleri ve alıntılarını, Mark Van Vugt kitap alıntılarını, Mark Van Vugt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ADHD , ( Hiperaktivite ) günümüzde sabahtan ikindiye kadar sınıfta ses çıkarmadan oturmayı beceremediği için birtakım sorun ve anlaşmazlıklara yol açan, sakinleşmek için ilaç kullanmak zorunda kalan erkek çocuklarına yapıştırdığımız bir etiket olabilir.
Tarım devrimi
Sanki insanlar aynı anda kendi kendilerine "yanımda yetiştirmek varken niye bifteklerin arkasından koşturayım ki" demişler gibi bu dönüşüm Mezopotamya'dan Meksika'ya hemen hemen aynı anda gerçekleşmiştir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin kendi kullanımlarından daha fazla üretmeye başlaması geniş kapsamlı bir ticarete
Reklam
“Fazla abartmaya gerek yok” Hollanda’da olimpiyatlarda madalya kazanmış bir sporcu ertesi gün fırına gittiğinde diğer müşteriler gibi sırasını beklemek zorundadır.
Yüz ya da en fazla yüz elli kişiden oluşan gurupları kaldırabiliyoruz ama çok büyük şirketleri sosyal beynimizle kavrayabilmemiz mümkün değil.
İnsanların bir yere çekilip huzur bulabilme arzusu ilkel bir özlemdir. Atalarımız tarih öncesi dönemlerde bunu ara sıra gruptan ayrılarak ormana çekilmek suretiyle yaparlardı.
BİLİMSEL OLARAK LİDERLER Bilimsel olarak liderler Etkileşimsel ( transactional) Dönüşümsel (transformamational ) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Etkileşimsel lider , kendine güvenir ,uyanıktır, diğerlerine göz kulak olur ve emirlerindekine ne yapmaları gerektiğini anlatır. Liderlik tarzı katı , mesafeli ve cezalandırmaya yöneliktir. Dönüşümsel lider ise karizmatiktir , hayal gücü hitap eden bir içsel motivasyona sahiptir. İzinden gidenleri beklentilerin üzerinde başarı göstermelerini sağlayacak şekilde yetiştirmeye çalışır. Yönetim tarzı kişisel , sıcak ve ilham vericidir.
Reklam
Zekilik konusunda baktığımızda , kızlarla erkekler arasında ortalamada büyük fark olmamasına rağmen , erkeklerde kızlara nazaran daha fazla aşırı zeki bireylere ,fakat aynı zamanda da oldukça fazla sayıda aptal olanlara rastlamaktayız . Kızlarda dağılım bu derecede bir aşırılık göstermemektedir.
Din hakkında
Evrim üzerine araştırmalar yapan biliminsanlarına göre gerçek bir dinin beş kritere uyması gerekir. Birinci olarak her şeye muktedir yüce bir varlığın ya da insanlık dışı bir şeyin söz konusu olması gerekir. İki: Bu varlık insanların günlük yaşamlarını etkileyebilecek bir güce sahiptir, bu yüzden inananların onunla iyi geçinmelerinde fayda vardır. Örneğin yukarıdan ne yaptığımızı izleyen, işi batırdığınızda müdahale eden bir Tanrı vardır. Üçüncü özellik olarak böyle bir varlığa inananlar örgütlenir, liderleri vardır ve bir grup kimliği söz konusudur. Dört: Bu varlığın izinde oluşan akımın bir üyesi olabilmek için inananların birtakım şeyleri yapmaları ve birtakım şeyleri yapmaktan kaçınmaları gerekir; günde beş vakit Mekke yönünde serilmiş bir seccadenin üzerinde ibadet etmek ya da evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmemek gibi. Son olarak yüce varlığın izinden gidenlerin bir araya geldiği her kulübün kendine özgü davranış kuralları ve tabuları vardır, tanrı tarafından cezalandırılmamak için bunlara uyulması gerekir.
Sayfa 226Kitabı okudu
Uzak bir yere seyahat eden bir insanın bedeni uçakla, ruhu arkadan vapurla ona yetişmeye çalışır. Cees Nooteboom
Liderlik kültürden kültüre değişmektedir . Örneğin otoriter bir lider ,Asya’da Batı’ya nazar daha fazla takdir edilmektedir. Anglosakson ülkelerde liderlerin mevkilerini göstermeleri beklenirken ( örneğin büyük güzel bir araba ) Hollanda’da bir müdür ya da başbakanın bisikletle işe gitmesini normal buluruz.
Reklam
Tarih öncesi dönemlerde çocukların eğitimi tabii ki okul sıralarında gerçekleşmiyordu. Biraz yürümeye başladıkları andan itibaren "çocuklar grubu'"na alınırlardı. Bu grupta neredeyse yetişkin bir yaşa gelmiş olanlara kadar her yaştan çocuk olurdu. Gruplar oldukça küçük olduğundan fazla sayıda aynı yaştan çocuğun mevcut olma ihtimali çok azdı. Günümüzde aynı yaştan çocukların okul sınıflarında ya da spor takımlarında sık sık büyük gruplar hâlinde bir araya getirilmesi, evrimsel açıdan aşırı bir rekabete yol açabilecek bir düzenlemedir ve çocukları birbirlerinden bir şeyle öğrenmeye de teşvik etmez. Çocukların eğitiminin bir bölümünden anne baba sorumlu olsa da önemli bir bölümünü grubun diğer yetişkinleri üstlenirdi; sonraki dönemlere kıyasla yetişkinler genelde çocuklara pek sert davranmazlardı. Çocukların bu tür ortaklaşa bakımına antropolojide "cooperative breeding" denir. Günümüzde ebeveynlerin kendi çocuklarının eğitimine neredeyse hiç karışmadığı avcı-toplayıcı toplumlar vardır. Bu toplumlarda çocuklar anne babaları tarafından herhangi bir hata konusunda uyarılmadıkları gibi herhangi bir tehlikeye karşı da koruma altına alınmazlar. Tüm bunların farkına kendi kendilerine varmaları gerektiğinden yola çıkılır. Düşmanca bir ortamda hayatta kalabilmeleri için çocukların kendi başlarına tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalmalarının önemli olduğu düşünülür.
Birlikte yaşamak ve paylaşmak günümüz hayat sigortasının tarih öncesi bir versiyonuydu, tek fark geri ödeme hayattayken gerçekleşiyordu. Paylaşmak bizim doğamızda var.
Evrimsel açıdan bakıldığında : yalnızca “tanıdığın insanlara güven” karar kuralının, iyi tanısan da tanımasan da “herkese güven” kuralına üstün geldiği ortadır . “iyi tanısan da , tanımasan da herkese güven” kuralını uygulayan bireylerin dolandırılma riski fazla olduğundan bu kural sıklıkla uygulandığı takdirde, bu bireylerin genleri zamanla gen havuzunda kaybolacaktır.
Bu kitabın temelini negatif (ya da eksi) uyumsuzluklar oluşturmaktadır. Biz Tarım Devrimi'ni izleyen kültürel değişimlerin insan türüne birçok artı uyumsuzluklar sağladığını düşünüyoruz; zira nüfusumuz arttı. Daha fazla yiyeceğe, daha iyi hijyene ve daha uzun bir yaşam süresine sahibiz. Ama tüm bunlar aynı zamanda yeryüzünde yaşayan her birey için daha iyi, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam anlamına da geliyor mu? Sapiens isimli kitabında Tarım Devrimi'ni “tarihin en büyük hilekârlığı” şeklinde tanımlayan İsrailli yazar Harari'ye göre, ortalama bir insanın hayatının bu devrimden itibaren mutlaka daha iyiye gittiği iddia edilemez. Biz bunun nedenini ilkel beynimizin anonim şehirler, sosyal eşitsizlik ve iş stresinden oluşan yeni bir dünyada yolunu kaybetmiş olmasına bağlıyoruz. Artı uyumsuzluklar da beraberlerinde birtakım rizikolar getirir, çünkü içinde yaşadığımız lüks, konfor ve bolluk dünyasında eski beyinlerimizle çoğu zaman ne yapacağımızı bilemeyiz. Değişen çevremizin çeşitli riziko ve tehlikeleri beraberinde getirdiğinden yola çıkarsak dikkatimizi özellikle eksi uyumsuzluklara yöneltmekte ve bunları "uyumlu" hâle getirmeye çalışıp beynimizin genetik çıkarlarımız doğrultusunda doğru seçimler yapmasını sağlamakta fayda olduğu görülür.
Günümüzde güzel ve estetik bulduğumuz şeyler, aslında türümüzü yüz binlerce yıl boyunca biçimlendirmiş ve hayatta tutmuş olan kökleşmiş tercihlerdir.
Sayfa 297Kitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.