İçinde gerilim taşıyan bir roman.
Ah insanoğlu iyisini ister, sonra daha iyisini sonra daha fazla iyisini... Elbette herkes hayatının maddi ve manevi anlamda iyi olmasını ister, bunun için programlar yapar . (Ben maddi kısmında başarılı değilim ) Fakat bir dur noktası olmalıdır.
Kitapta yer alan çiftin ilk önce tanışmalarına,ardından nişanlanmalarına, sonra da evlenmelerine şahit oluruz. Evliliklerinde maddi olarak sıkıntı yaşamak istemeyen Mark ve Karen, Mark’ın terfi etmesiyle ve bu terfi edişin maddiyata yansımasıyla yaşadıkları yerden daha lüks olan bir semte ve eve taşınırlar gitgide hedeflenenden,hayal edilenden daha iyi gelire sahip olmaya başlarlar.Tam sırasıdır; bu çiftin bu şahane hayatlarına dahil edecekleri çocuk dünyaya gelmelidir ve öyle de olur.Romanda bu noktadan sonra yeni aile üyesinin büyümesi anlatılır .Roman bu noktada çocuk, ardından ergen birey ile aile ilişkisini işler, aile içi ilişkiyi anlatır.Çift ne edinirse edinsin yine de hayatlarında bir yetersizlik hissini de duyarlar.
Romanın kırılma noktası ise ailenin yaşadığı dairenin üst katındaki dairede yapılacak olan tadilattır. Bu tadilat nedeniyle binadan geçici olarak taşınmak yerine binada kalmayı tercih eden aile bir dönüm noktasına girer. Kendileri ve çocukları için kurdukları muazzam hayat ve güvenli yaşam tehlike ile karşı karşıyayken çarpıcı bir sona yaklaşılır.Sonlara doğru bir gerilim başlar ,yazar bu gerilimi okur üzerinde hayli hissettirir.
Kitap bittiğinde sonu itibarıyla üzerimde bir etki bıraktı diyebilirim.Bu etki gerilimdi. Genel olarak çok hızlı okunabilecek bir roman.