Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Maurice Barbier

9.0/10
1 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
203
Görüntülenme

Maurice Barbier Gönderileri

Maurice Barbier kitaplarını, Maurice Barbier sözleri ve alıntılarını, Maurice Barbier yazarlarını, Maurice Barbier yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefe Tanrı'nın yerine aklı geçirerek ahlâkı, iktidarı, yasaları ve devletler hukukunu yıkmaktadır: "Toplumu bir başına akılla kurarak, Tann'nın müdehalesine meydan vermeyerek, özgül çıkarlar ya da tutkular tarafından yönetilen güçten başka otorite, hukuk ve yasa tanımamaya vardılar ve görenekleri, Tanrı'nın müdehalesıne başvurmaksızın bir başına akılla oluşturmaya kalkıştıklarında yıne aynı şekilde, özgül çıkarların ve iştahların yönettiği guçten başka yasa ve hukuk tanımaz oldular. Yani her iki durumda da ınsana kendi üzerindeki mutlak egemenliği verdiler."28 Böylece, Lamennaıs şu sonuca varabiliyor: "Tanrısallık milletlerin birinci ihtıyacıdır; varoluşlarının nedenidir.Tüm dindışı felsefe toplumsal düzeni, halkların mutluluğunu ve bizzat halkları tahirp etmeye eğilimlidir."
Sayfa 237Kitabı okudu
Lamennais, Tanrı'yı toplumdan ihraç edip yerine aklı geçirdiklerinden dolayı XVIII. yüzyıl rasyonalist felsefesine yüklenir. O, toplumun insan için doğal olduğu ve zorunlu olarak bir iktidarı gerektirdiği görüşündedir. Dahası, insanlar eşit varlıklar olduklarından, aralarında doğal olarak hiçbir iktidar mevcut değildir. Bu yuzden de Tanrı olmaksızın ne haklardan, ne de ödevlerden sözedilebilir: "Hiçbir zaman yalnızca insanlarla bir toplum teşkil edilmez: İnsanın benzerleriyle toplum hâline girebilmesi için ilkin toplum içinde Tanrı'yla olması gerekir."22
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
İster XVII.yüzyl felsefesi, ister Fransız Devrimi sözkonusu olsun topluma başka bır temel sunma gırişimleri başarısızla uğramıştır. Yakın donem önce felsefe dini olmayan bir devlet kurmak istediğinde ona temel olarak yıkıntıları sunmak zorunda kaldı... Tanrıtanımaz bir halk varlığını sürdüremez. Çürkü tanrıtanımazlığı dınin yerine geçirme girişimi Fransa'da toplumu baştan aşağıya alt üst etmeye yetti."21
Sayfa 234Kitabı okudu
Gerçekte, tüm toplumların kendisinden ortak ödevlerin türediği ortak inançlara ihtiyacı vardır. İşte din ruhları/Zihinleri yöneterek ve biraraya toplayarak toplumsal birliği sağlar. Halklar dinde "tüm toplumun asli koşulunu, ilk temelini" görmüşlerdir.29 Eğer din toplumun zorunlu temeli ise buradan iki temel sonuç çıkar: Birincisi, dinsiz toplum yoktur ve tanrıtanımazlık toplumun yıkımına yol açar. İkincisi, din siyasete tâbi kılınamaz ve iktidarın basit bir aygıtına indirgenemez.
Sayfa 234Kitabı okudu
Gerçekte, İslâm konusunda Montesguieu, onu barbarlık ve despotizmle özdeşleştiren zamanının önyargılarını yansıtmaktan başka bir şey yapmamıştır. İslâm'ın karakterine dair sonuçları incelerken *varsa yoksa kılıçtan sözeden İslâmiyetin, kurulmasını sağlayan aynı yıkıcı zihniyetle insanları etkilediği"ni belirtir.28 Bu noktada İslâm'la hükümdarları daha az sıkılgan "ve sonuç itibariyle de daha az zalim"29 hâle getiren Hristiyanlığı karşı karşıya getirir. Her hâlükarda, "Hristiyanlığın saf haliyle despotizm den uzak olduğu" kanaatindedir.
Reklam
Proudhon...
Rahip, tüm dönemlerde hükümdarın hizmetine koşmuştur ve ... tanrılar her zaman siyasilerin istediği gibi konuşmuşlardır.
Sayfa 303
Halkların alınlarının teriyle kazanmak zorunda oldukları ekmektir; özgürlük.
Sayfa 251
Reklam
"İnanmadığım bir din, nefret ettiğim bir tapınma beni kurtaramaz" der Locke.
Sayfa 192
İnsanı mükemmelleştirmenin en etkin yolu, kadını yükseltmek ve asilleştirmektir.
Sayfa 96
Onlar dine bile isteye başvururlar: Hile ve kurnazlığa başvurdukları gibi.
Sayfa 57
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.