Mckenzie Wark sözleri ve alıntılarını, Mckenzie Wark kitap alıntılarını, Mckenzie Wark en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akademi meşhur babaların büstleriyle bezeli bir revaktır: Burjuva-mecusi Jacques Lacan, kavramları gırtlaklayan Louis Althusser, farklılık züppesi Jacques Derrida, tek gözlü güç merkezi Michel Foucault, arkadan yaklaşan Gilles Deleuze. Takipçiler ve taklitçiler kızgın bir şekilde gider gelirler; bir efendiye secde eder -Ah! İhanet!- bir sonrakine geçerler. Taklit edilecek yeni ölü efendilerin üretimi, tüketici talebini zar zor karşılar ve bu yüzden insanları hala hayatta olan yarı tanrılar yontmaya sevk eder: matematiksel formül Maocusu Alain Badiou, gamlı bilgiç Giorgio Agamben, nöro-Hegelci şakacı Slavoj Zizek.
Bu gezegenden sıkıldık. Buralar daha iyi yüzyıllara tanık oldu ve gelecekteki daha iyi zamanlar vaadi avucumuzdan kaçıp duruyor. Bu dünyanın sunduğu imkânlar şimdilerde iç karartıcı ve sönük görünüyor. En iyi haliyle sunduğu şey, parçalanma gösterilerinden ibaret. Seçenekler, ya kapitalizm ya barbarlık. Şantajın yönettiği bir çağ bu: ya aynı şeyleri tekrar edeceğiz ya da ahir zamanları göreceğiz. Daha doğrusu, onlar böyle diyorlar. Ama biz yemiyoruz. Yirmi birinci yüzyıldan nasıl çıkacağımızı planlamanın vakti geldi. Karamsarlar haklı: bu böyle sürüp gidemez. İyimserler de haklı: başka bir dünya mümkün. Araçlar elimizin altında. Türümüzün özelliği dünyalar inşa etmek
Kaldırım taşlarının altında kumsal var. Verili sanat, siyaset, düşünce ve gündelik hayat biçimleri karşısında duyulan can sıkıntısı, anlamsız biçimin kabuğuna balyozu her indirdiğinde, biçim paramparça edilip dağıtıldığında kumsal ortaya çıkar. (...) verili olana rıza göstererek yaşıyorsak çoktan ölmüşüz demektir. Yirmi birinci yüzyıldan, uçan şişme bokun yüzyılından hiç haysiyetli çıkış yolu kalmamış olabilir ama hiç değilse serüvene çıkan bazı yollar hâlâ vardır. Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez ama yaşanmayan hayat da düşünmeye değmez.
Özgür olmak kişinin arzuladığına sahip olması değil, arzulama kararlılığına ulaşmasıdır. Arzulamak, o arzuya göre hareket etmektir. Özgür olmak, paradoksal bir şekilde, bir seçim değildir.
Bizler “özgürlüğe mahkûmuz.” Özgür olmama kararı bile özgürlüğü gerektirir. Özgürlük yalnızca koyduğu hedefte var olur ama varoluşu o hedefte peşinen mevcut değildir. “Bu nedenle ampirik ve pratik özgürlük kavramı bütünüyle olumsuzdur; bir durumun değerlendirilmesiyle ortaya çıkar ve o durumun şu ya da bu hedefin peşine düşebilmem için beni özgür bırakmasını sağlar.”
Akademi, meşhur babaların büstleriyle bezeli bir revaktır: Buıjuva-mecusî Jacques Lacan, kavramları gırtlaklayan Louis Althusser, farklılık züppesi Jacques Derrida, tek gözlü güç merkezi Michel Foucault, arkadan yaklaşan Gilles Deleuze.
“Sitüasyonist Enternasyonal, ya eğitimlerini tamamladıktan sonra kovulan bir dizi birinci sınıf sanatçı üretmiş avangard bir okuldur YA DA henüz bilim, teknik ve sanat alanlarındaki net formülasyonlarını ayrıntılarıyla bulamamış yeni bir sitüasyonist ideoloji üzerine kurulan bir anti-örgüttür.”