Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehdi Aydın

Mehdi AydınPeygamber Efendimizin Hayatı yazarı
Yazar
Editör
8.2/10
5 Kişi
16
Okunma
1
Beğeni
1.451
Görüntülenme

Mehdi Aydın Gönderileri

Mehdi Aydın kitaplarını, Mehdi Aydın sözleri ve alıntılarını, Mehdi Aydın yazarlarını, Mehdi Aydın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
➤Hayret edilecek durum şudur ki; bir insan kendisinin birisi tarafından biraz sonra dövüleceğini bilse yiyeceği dayağın düşüncesi içinde hiç bir şeyden zevk alamaz olur. Ölüm meleğinin her an kendisine ölüm pençelerini saplamak üzere olduğunu bildiği halde bundan dolayı herhangi bir korku ve üzüntüye düşmez. Bu gaflet içindeki şuursuzluğun tek nedeni, kuşkusuz cehalet ve aldanmadır. ➤Dünya sevgisini kalpten çıkarılması hakikaten güçtür. O öyle müzminleşen ve tedavisi oldukça zor olan bir hastalıktır ki, öncekiler ve sonrakiler onu tedavi etmekten aciz kalmışlardır. Bu hastalığın tek tedavi yolu, ahiret gününe ve oradaki büyük mükafata ve cezaya iman etmektir. Bu iman kesin ve yakan bir dereceye eriştiği zaman dünya sevgisi yavaş yavaş kalbinde çıkmaya başlar. Çünkü mühim olanı sevmek, mühim olmayanı unutturur ve kalbinden çıkar. ➤Hz. Ali'ye sordular ki: -Bu ne hal mezarlığa komşu oluyorsun? O şöyle cevap verdi. -O komşularım sizden daha iyidirler. Çünkü onlar dünyalığın bahsini açmazlar. Kendi dilleriyle devamlı ahireti anlatırlar ve hatırlatırlar.
Gönül Film Müzik Yapım
➤Şunu iyi bil ki. Dünyada ki herkes mezar adamlarıdır. ➤Ölüleri aklına getirdiğin zaman, kendini de o ölmüşlerden biri kabul et. ➤Ölüm bir kıyamettir. Ölenin kıyameti kopmuş demektir. ➤Dünyanın zevk ve sefasından hoşlanan, ona aldanarak meyleden kimsenin ölümden bahsedildiği zaman ondan nefret duyacağını unutma. ➤Ölüm acık bir nasihat hızlı bir gaflettir. Öncekileri alır götürür. Hayatta kalanlar ise bunu çabucak unutuverirler.
Gönül Film Müzik Yapım
Reklam
Kıyamet günü her canlının duyabileceği Sur'un sesini, kulakları patlatan bir gürültü izler ve yeryüzü daha önce eşi benzeri görülmemiş bir sarsıntıya tu tulur. Dev boyutlardaki dağlar, ağaçlar, gökdelenler, binalar kısaca yeryüzünün her noktası aynı anda sarsılmaya başlar. Bundan önce hiç rastlanmamış bu sarsıntı karşısında insanlar büyük bir paniğe ve kor kuya kapılırlar. En korkunç olan ise bu sarsıntıdan kaçacak ya da sığınıp kurtulabilecek hiçbir yerin olma masıdır. Çünkü bu sarsıntı daha önce insanların görmüş oldukları ve yalnızca belli bir bölge ya da şe hirde meydana gelen, saniyelerle hesap edilen dep remlerin bir benzeri değildir. Bu kez yaşanan, hiçbir kaçışın olmadığı, aynı anda dünyanın dört bir yanında başlayan ve dünyayı yerle bir edecek olan bir sarsın tıdır. Dünyayı yerle bir edinceye kadar da son bul mayacaktır.
Sayfa 222 - 2005
KIYAMET ANINDA YERYÜZÜNÜN DURUMU Şiddetli Sarsıntılar Başlar "Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir." (Zelzele Suresi, 1-5)
Sayfa 222 - 2005
Bu kuşkusuz büyük bir gündür ve bu büyük günde meydana gelecek olan olaylar için Sur'un sesi sadece bir habercidir.
Sayfa 221 - 2005
Kuran'da beklemediği bir anda azap ile karşılaşan kişinin duyacağı pişmanlık ve kendisine hiçbir şekilde yardım edilmeyeceği gerçeği şu şekilde açık lanmıştır: "Azab size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç şuurunda değilken, azab apansız size gelip çatmadan evvel. Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben, (Allah'ın diniyle) alay edenlerdendim." Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği, ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının). "Hayır, Benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun." Kıyamet günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok?" (Zümer Suresi, 54-60)
Sayfa 220 - 2005
Reklam
Oysa insanların tümüne karşılaştıkları böyle bir günden evvel bu gerçek hatırlatılmıştır. Allah insanlan, hem ayetleriyle hem de elçileriyle "geri dönüşü olmayan bir gün" gelmeden önce Kendisine yönelmeleri konusunda uyarmış, aksine bir tavır gösterenlere ise ölüm geldikten sonra yardım edilmeyeceğini bildir miştir.
Sayfa 220 - 2005
Allah bu durumu Kuran'da şöyle haber verir: "Sur'a üfürüleceği gün, Allah'ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri 'boyun bükmüş olarak O'na gelmişlerdir." (Neml Sures, 87)
Sayfa 220 - 2005
Sur'un sesi bir inkarcı için "hayatı boyunca kaçıp durduğu gerçeklerle karşılaşma" demek olduğu gibi, "artık yaptıklarını telafi imkanının ortadan kalktığı anı" da ifade eder. O an duyulan korku tarifsizdir, daha önce "ne görülmüş, ne duyulmuş" bir dehşet ve panik yaşanmaktadır. Dünyada yapılan tüm hataların bir telafisi olabilir ya da vakit geçtikçe bu hatalar unutulabilir. Ancak herşeyin sonunun geldiğini bildiren bu ses, yapılan hataların telafisi için artık vakit kalmadığının habercisidir. O gün Sur'un sesi, inkarcılara büyük bir korku getirecek ve her kişi karşılaştığı bu gerçeğe boyun eğecektir.
Sayfa 220 - 2005
"Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler." (Yasin Suresi, 51)
Sayfa 219 - 2005
Reklam
Hayat boyu kendisini koruyacağını sandığı sahte güçlere sığınmış bir insan için, o an yardım isteyebileceği kimse ya da sığınabileceği hiçbir yer yoktur artık. Çünkü müminler dışında herkes aynı durumdadır, çaresizlik içinde başlarına geleceklere teslim olmuşlar, dünya üzerinde o zamana kadar yaşamış olan tüm insanlar Allah'ın huzurunda toplan mışlardır..
Sayfa 219 - 2005
Nefsinin, yani sadece zevklerinin, şehvetinin peşinden giderek hareket eden bir insanın en büyük isteği, içinde bulunduğu düzenin hep sürmesi, asla son bulmamasıdır. Aslında halinden pek de memnun değildir, çünkü yaşamında sürekli zorluklar ve sıkıntılar vardır. Ama şeytan binbir çeşit oyalama yöntemiyle kendisini aldatmakta, sürekli sıkıntı ve üzüntü çektiği bu yaşamı, sonsuz bir azaba inanmayı reddederek tercih etmektedir. Ancak, bir sabah işe giderken, veya bir gece vakti hırslarını ve beklentilerini ertesi sabaha erteleyip uyumaya hazırlanırken, birdenbire "Sur"un sesini duyan bir insanın ruh hali kuşkusuz çaresiz olacaktır.
Sayfa 218 - 2005
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.