Mehmet Bayrak kitaplarını, Mehmet Bayrak sözleri ve alıntılarını, Mehmet Bayrak yazarlarını, Mehmet Bayrak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tanrılar, insanların isteyip de yakalayamadığı kendi gölgeleriydi aslında... Çünkü ta ilkçağlarda insanoğlu, kendisine bir yol, bir kimlik bulabilmek için korkularını ve doğa güçlerini hep tanrılara dönüştürdü. Ne var ki tanrılar, insanların korkularından doğdukları için onlara hep köleliği bir yazgı olarak dayatıyordu. Ama bazı soylu ozanlar da, tanrıları uysallaştırarak insanoğlunu özgürlüğe götürecek bir yol açmaya çalışıyordu..."
(Yaşar Atan: Akdenizli Tanrılar, Evrensel Kültür, Sayı: 184/2007, s. 58).
Kürt Batıniliğinde Kutsal Metinler geldi. Tahminimden kalındı. Tuğla mübarek. Pahada da ağırdı. On beş yirmi dakika göz attım. "Yok, aradığım bu değil" diyerek, uygun bir üslupla getiren ahbaba geri verdim. "İade etmen zor olacaksa sağlık olsun, vereyim parasını" diye de ekledim. Sağ olsun, yok sıkıntı olmaz diyerek aldı.
Niçin iade ettim? Mehmet Bayrak'ın, dövletin gadrine uğradığını, cezaevinde işkence gördüğünü biliyordum. Ancak öfkesini kitaba böylesine zerk etmiş olabileceğini düşünmezdim. Selçuklular'dan cumhuriyete bâtınî cereyanlara, Alevîliğe, Kürtlüğe yönelik baskının, kovuşturmanın, zulmün altını kalın çizgilerle çizmiş. E ben Kürt Batınîliği'nin kutsal metinlerini okuyacaktım sözde?
Yâresanîyye, Kaka'îyye ararken neredeyse her sayfasından protestlik damlayan bir kitap bırakmış oldun elime sevgili Bayrak. Ölçü kaçmış, konuya odaklanmak mümkün değil. Oysa ne kıymetli bir tarih. Ehl-i Hakk'ların inançları, çoğunlukla İran ve Irak'ta ve az sayıda Anadolu'daki Kürtlerin etnik kimliğiyle eklemlenmiş büyük ölçüde. Elbette başka halklarda da gözlemlenen bir durum bu. Ancak en çok ilgimi çeken boyutu Anadolu Alevîliği ile kuvvetli bağları. Çok zengin bir kültür oluşmuş. Vahdet-i vücud'dan şamanizme, zerdüştîlikten yezidîliğe bir derya. Ne yalan söyleyeyim üzüldüm. Dövletin gadri ve tarihin yükü altında ezilen Bayrak'a da, kangrenleşen Türk-Kürt münasebetlerine de. İpi çözmek, turnikeyi yırtıp atmak dururken ampütasyon... Baştan sona ziyan.
Raporda yeralan kimi belirlemelere göre de;
-Türkiye, şiddet eylemleriyle ilişkisi olmayan Kürtlerle diyaloğu reddediyor.
-Türkiye, ülke bütünlüğünün tehlikede olduğunu öne sürerek ayrım yapmadan Kültlerin kökünü kazıma amacıyla askeri harekâtı sürdürüyor.
-Köktendinciliği laik Cumhuriyet için tehlike gördüğünü iddia etmesine rağmen Türk Hükümeti, ülke bütünlüğünü koruma amacıyla İslâmi akımlara prim veriyor ve hatta cesaretlendiriyor..
-Böyle bir politika geri tepebilir ve aşırı dincilere güç kazanma olanağı yaratabilir...
Sedan sal, hezaran zimane meye
Weki me di bin deste dijmindeye
Çi gernas û mere di meydane ceng
Ne şür û ne mertal, ne top û tifeng (Yüzlerce, binlerce yıl dilimiz/ Bizim gibi tutsak kaldı/ Ne denli kahraman ve yiğit ki/ Yenilmedi kılıca ve mızrağa)