Okumak bütün her şeyin içinde bulunduğu ve zaman içinde genişlemeye devam eden bir “evren”ise roman,öykü,masal,tiyatro,deneme,
fıkra,makale, biyografi gibi yazım türleri de evrenin içinde yer alan ve sonsuz tabir edilen “uzay” olsa gerektir.
Öyküler nedense romandan hep ayrı bir yerde durur, okuru da bence kendine hastır.
Kimi öyküye önyargıyla yaklaşır, romandan aldığı tadı öyküde bulamayacağına inanır.
Benim içinse öykü okumak, başka hayatlara açılan pencerelerin küpeştelerine konan kuşlar misali …
@ithakitürkçeedebiyat bünyesinden çıkan Mert Balaban’ın “Müjdemi İsterim” isimli öykü kitabına kanat çırptım bu sefer.
Yazar on öyküsü ile öznesi farklı ama eylemi benzer olan bambaşka hayatlara davet ediyor bizi.
Her birinde ayrı bir duyuş yaşayacağınız öyküler arasında kurgusu ve anlatım tekniği ile “Huzur Apartmanı” benim favori öyküm oldu.
