Mete K. Kaynar Gönderileri
Mete K. Kaynar kitaplarını, Mete K. Kaynar sözleri ve alıntılarını, Mete K. Kaynar yazarlarını, Mete K. Kaynar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Tartışmalarda iki sosyalist ülkeden hangisinin haklı olduğu ya da Çin tarzı kır gerillasının mı yoksa Latin Amerika'da yaygınlaşan şehir gerillasının mı Türkiye'deki devrimci mücadelede esas alınması gerektiği konusu 1970'ten itibaren hızla solu ayrıştıran parametreler haline geldi.
Sayfa 395Kitabı okudu
Türkiye'nin 68'i işçilerin, köylülerin, şoförlerin, kapıcıların, çobanların, sanatçıların, yani maddi ya da maddi olmayan emeğiyle geçinen her kesimden kadın ve erkeklerin meydanlara çıktığı; yollara döküldüğü bir süreçti. Bununla beraber, üniversite öğrencilerinin Türkiye'nin 68'inde özel bir yeri vardı. Zira yollara düşen emekçi sınıflar yürüyorsa gençler koşuyordu. Emekçi sınıflar safa geçiyorsa, gençler en öne fırlıyordu. Emekçi sınıflar sadece yeryüzünü istiyorsa gençler gökyüzünü de istiyordu.
Sayfa 319Kitabı okudu
Sahnenin perdesi Ocak 1968'de Tet saldırısıyla Vietnam'da açılmıştı. Vietnam'da sömürge savaşları'nın en fecisi, en gaddarı, en insafsızı hüküm sürüyordu. ABD, Vietnam'ın içinde bulunduğu Çin Hindi bölgesinde (Güney Vietnam, Kuzey Vietnam, Laos ve Kamboçya) sekiz milyon tondan daha fazla napalm bombası yağdırmıştı. Napalm bombası, insan bedenine yapışıp onu kemiğine kadar yakmak üzerine tasarlanmış pelte kıvamındaki benzindi ve Vietnam Savaşı'nda beş milyon insanın canını almıştı. Lakin Vietnamlılar inanılmaz bir biçimde direndiler. Fakirlerdi; tüfekleri ıskartaya çıkmıştı belki, ama elleriyle yaptıkları bombalar, bubi tuzaklarıyla sonuna kadar savaştılar. Sonunda, köylü gerillalardan oluşan halk ordusu, topyekûn savaşta ABD emperyalizmini perişan edecekti.
Sayfa 318Kitabı okudu
Komünizm ve İslâm arasında kurulan antagonizm, sadece Türkiye için kurgulanmış değildi; bu, ABD'nin tüm Müslüman ülkelerde izlediği genel stratejinin Türkiye ayağını teşkil ediyordu. Başka bir ifadeyle sorun, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu tüm İslâm toplumları için Komünizmin gerçek anlamda kötü olması, İslâma, muhafazakar yaşam pratiklerine ve Türk milli kimliğine açıkça mugayir olması vs değil, aksine, bu yolla kurulacak ilişki ile küresel kapitalizme (büyük oranda da ABD'ye) yapısal itaatin/uyumun sürekliliğinin garanti altına alınmasıydı.
Sayfa 310Kitabı okudu
Bağlaçlar hariç 27 kelimelik isim vermişler rapora : )
...2012'de yayınlanan bu raporun tam adı: " Ülkemizde Demokrasiye Müdahele Eden Tüm Darbe ve Muhtıralar ile Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Diğer Bütün Girişim ve Süreçlerin Tüm Boyutları ile Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu" dur.
Sayfa 309Kitabı okudu
Türk sağının çeşitli hallerinden bahseder. Bunlar sağın 'Milliyetçi', 'Muhafazakâr' ve 'İslamcı' halleridir. Bu haller Türk sağının durumlarını, duruşlarını, çizgilerini ifade ederler ve tıpkı suyun farklı (katı, sıvı ve gaz) halleri gibi, uygun şartlar altında birbirlerine kolayca tahvil olabilirler.
Sayfa 307Kitabı okudu
Milliyetçi-mukaddesatçı topağın belli başlı iki ortak zemininden biri, 1963'te -yeniden-kurulan " Komünizmle Mücadele Derneği" idi. 1965'te ülke çapında 110 şubeye ulaşan dernekler, marazî ve paranoid denilebilecek bir anti-komünizmden öte bir fikri zahmete girmediler. Bu zeminde, başta TİP olmak üzere sol gruplara, toplantılara karşı linçli bir saldırganlık örgütlendi.
Sayfa 297Kitabı okudu
Of Of Kadroya Bak...
" 1952'den 1976 yılına kadar 275 sayı çıkan "Yeni Ufuklar Dergisi " hümanist sosyalist bir patikayı takip ediyordu. Yazar kadrosunda Halide Edip Adıvar, Çetin Altan, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Halikarnas Balıkçısı, Fakir Baykurt, İlhan Berk, Asım Bezirci, Adnan Binyazar, Muzaffer Buyrukçu, Orhan Burian, Edip Cansever, Sabahattin Eyüboğlu, Sait Faik, Vedat Günyol, Fethi Naci, Muzaffer Erdost, Atilla ilhan, Orhan Kemal, Demir Özlü gibi yazarları barındıran dergi..."
Sayfa 291Kitabı okudu
Çok geçmeden Çayan, Ekim 1970'te THKP-C'yi kurarak, emperyalist işgalin zor gücüne karşı devrim halk savaşıyla yürütülebilir görüşünden hareketle halk savaşını başlattıklarını ilan edip silahlı mücadeleye girişti.
Sayfa 286Kitabı okudu
Fakültelerdeki fikir kulüplerinin oluşturduğu FKF de altmışların önemli örgütlerindendi. FKF'nin Mart 1968'deki kongresinde Doğu Perinçek'i genel başkan seçtirdiler ancak Perinçek " Demokratik Devrim " tezine yakınlığını gizlemeyecekti. 1969'un Ekim'inde FKF'nin adı Dev-Genç olarak değişecekti.
Sayfa 286Kitabı okudu