Michael Axworthy kitaplarını, Michael Axworthy sözleri ve alıntılarını, Michael Axworthy yazarlarını, Michael Axworthy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Henüz bitirmedim ancak İran tarihine ilgi duyanlar için kolay anlaşılır bir kaynak.. Profesor Axworthy bu konunun uzmanı.. kitabın orijinali Oxford University Press, yani akademik bütünlüğü olan bir kitap. Tavsiye ederim.
Devrimci İranMichael Axworthy · Tarih Vakfı Yurt Yayınları · 20206 okunma
1998-2000 yılları arasında İngiltere Dışişleri Bakanlığı İran Temsil Masası’na başkanlık yapmış tarihçi Michael Axworthy tarafından kaleme alınan kitap, İran'ın köklü kültürel ve genel tarihine giriş niteliğinde.Geçmişten günümüze İran'ın bu coğrafyaya yaydığı kültürel etkilerden yola cıkarak günümüz İranının bölgede kendisini nasıl konumlandırdığını çeşitli soru-cevaplarla, tarihten örneklendirerek bizlere iran hakkında daha farklı bir bakış acısı sunuyor.
Ocak 1989'un başlarında Humeyni Sovyet lideri Mikhail Gorbaçov'a komünizmin artık müzelik olduğunu ve Gorbaçov'a, maddiyatçı kapitalizmin ağlarına düşmeden önce bir yaşam şekli olarak İslam'ı araştırması gerektiğini söyleyen bir mektup gönderir.İlk bakışta bu İslam'a davet mektubu, tuhaf bir öneri gibi görülebilir;ancak belki de Humeyni, etrafı sevimsiz ve hayal gücünden yoksun akıllarla çevrili muhafazakar olmayan bir düşünür olan Gorbaçov'un İslam'a ilgisi olduğunu sezer. Humeyni'nin önerdiği İslam biçimi, ulemanın bir kesimini öfkelendirir.Humeyni;Gorbaçov'a Kuran'ı ya da geleneksel metinleri değil, İbn-i Arabi'nin, İbn-i Sina'nın ve Sühreverdi'nin yazılarını okumasını önerir. Mektupla beraber İslami tasavvufta uzman üç yoldaşını ve öğrencisini de Gorbaçov'a gönderir. Gorbaçov onlara teşekkür eder ve İmam'dan böylesi kişisel bir mektup aldığı için ne kadar onur duyduğunu ifade eder. Ancak bu mektup, Kum'daki din adamlarını tarafından eleştirilir,hatta bazıları tasavvufçuları ve filozofları öneren bir mektup gönderdiği için Humeyni'ye açıkça çıkışır.
Kapanmayı, 19.yüzyıl Avrupa'sındaki kadını yine hareketsizleştiren, herhangi bir iş için tamamen kullanışsız, moda akımına benzer şekilde elit bir fetiş olarak görmek mümkündür. Bir erkeğin, karısını evin ve kendi kontrolünün dışına çıkarması, özellikle kentlerde (kentlerde hayat kadınlarının varlığının da etkisiyle) alay konusu edilmesine neden olabilmektedir. Ancak kadın için evde kalmak ve yalnızca peçeli evin dışına çıkmak pahalıdır ve erkeğin statüsünü gösterir. İran toplumundaki ya da başka toplumlardaki erkekler için bu simgenin önemini ve içeriğini görmezden gelmek, bunu küçümsemek kolaydır. Çarşaf, geleneksel dinin ve toplumun doğal bir sonucu olmak yerine topluma ve dine dayanak oluşturur.
İran'da 1501 yılından önce yüzyıllar boyunca Şii unsurlar ve Kum ya da Meşhed gibi Şii türbeleri olmuştur;ancak İran, İslam dünyasının çoğu gibi çoğunlukla Sünni'dir.Şiiliğin merkezi Güney Irak'ın tapınak şehirleridir.
800 yıl öncesinin bu Sufi ozanlarındaki aşk dini, yüzeysel bakıldığında uzak ve eski gelebilir. Bu düşünce Rumi ve Attar'ın filizlenen popülaritesiden ziyade büyük ozanların derin mesajlarıyla çelişir. Darwinizmin kaçınılmaz biçimde ateizme yol açtığına inanan Richard Dawkins gibi Darwinistler hoşlanmaz belki, ama evrim teorisi için yaradılışı terk eden bir entelektüel dünyaya aşk dini kadar uygun bir din var mıdır? Darwinizm ve evrim teorisi tüm hayatın odağını üreme eylemine, aşk eylemine bağlamaktadır, eylemin ardındaki güç ise hayatın ruhudur. Bu eylemin ardındaki duygusal dürtüyü daha yüksek bir maneviyatın metaforu olarak kullanan ve özlemini Allah'la bir olmak olarak tanımlayan bir dinden daha uygunu olmaz. - Bize bundan başka armağan vermediler Elest günü-