Kalabalığın tam ortasında kımıldamadan durdum. Bir kez olsun aceleyle bir yerden bir yere giden aceleci balık yerine, öylece sallanan yosun olmak istedim. Gözlerimi kapatarak buharı tüten çöreklerin, çürüyen çöplerin ve araba egzozunun kokusunun rahatlatıcı o aşina karışımını içime çektim ve işitsel kaosun kulak zarlarıma çarpmasına izin verdim.
Hâlâ buradaydım, hâlâ yaşıyordum.
Ama yaşamak benim için sadece alışkanlıktan mı ibaretti