Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Miss Pardoe

Miss Pardoe18. Yüzyıl'da İstanbul yazarı
Yazar
8.1/10
9 Kişi
32
Okunma
3
Beğeni
1.650
Görüntülenme

En Yeni Miss Pardoe Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Miss Pardoe sözleri ve alıntılarını, en yeni Miss Pardoe kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdikiler yiyor fakir edebiyatı yapıyor.
Katolik keşişlerinin tersine, dervişlerin kendilerini veya tekkelerini zenginleştirmek için para toplamaları yasak. Hem kendilerine hem de ailelerine en basit yiyecekler, en ucuz elbiseler yetiyor.
Sayfa 37
Nereden nereye gelmişiz çok yazık...
Gene de ilerlememize mani teşkil eden bütün müşkülata rağmen şehrin bütün sokaklarını dolduran evsiz köpeklerin yatması için sokaklar boyunca belli aralıklarla yapılmış küçük hasır kulübelerden bahsetmeden geçemeyeceğim.
Sayfa 17
Reklam
Son
Vakit gece yarısı. Kalabalık bir şehrin evleri önümde yükseliyor; rüzgar pek çok sesin uğultusunu taşıyor; muhafıziarın yaktığı ateşte ara sıra bir tü­fek parıldıyor; ciddi bir ses geçmek isteyen yolcuları durduruyor; dinlenme­lerinin yakın olduğunu hisseden yorgun adar son güçlerini harcıyorlar; bir­ kaç dakika sonra, posta aralıası Viyana'daki Stadt-London'un kemerli ka­pısından içeri tangırdayarak giriyor..
Sayfa 635Kitabı okudu
Sonsöz
Artık işim sona erdi. Güzel büyü bozuldu. Yüzümü Mekke'ye dönüyo­ rum ve hac yolculuğumu hatırlıyorum, ama uzak diyarlar sislerle örtülü. Marmara Denizi artık sadece bir hatıra; muhteşem Boğaziçi bir rüya; "Fırtınalar Denizi" [Karadeniz] artık dalgalarının kükreyişini kulaklarıma taşımıyor; Tuna samurtkan ihtişamı içinde, gururlu sularıyla kayaları, dağ­ ları, adacıkları ve şehirleri yalıyor, ama ben onun üzerinde değilim.
Sayfa 635Kitabı okudu
Kesinlikle İmkansız
Bir kadın güzel olmayagörsün, Bunun farkına varmaması imkansızdır.
Sayfa 610Kitabı okudu
Danaos Kızları
Danaos kızları, Yunan mitolojisinde yakın akrabalarıyla evlenmeyi reddederek dağa çıkmalarıyla ve düğün sabahı kocalarını öldürmeleriyle tanınır.
Sayfa 569Kitabı okudu
Reklam
Yahudi şeriatma göre cuma günbatımından cumartesi akşamüstüne kadar süren mutlak isti­ rahat ve tatil günü ..
Sayfa 564Kitabı okudu
Osmanlı Feshane fabrikası
imalathanenin idarecisiyle bir saat geçirdikten sonra, tesisi tetkike çıktık. İstihsal kapasitesi çok yüksek olan imalathanede üç bin kişi çalıştırılıyor. Atölyeler geniş, havadar ve iyi işletiliyor. Yünler önce zemin katta taş döşe­ li bir odaya seriliyar ve yağ emdiriliyor; tartılıp tarakçıların elinden geçtik­ ten sonra eğiricilere veriliyor. Burada, imal edilecek fesin kalitesine göre in­ ce veya kalın eğriliyor. Daha sonra, her biri bir fes için icap eden miktarda yünü ihtiva eden yumaklar kadınlara veriliyor. Kadınlar her seferinde beş ila on kadar yumağı kendi evlerine götürüyorlar; fesleri örüp getirdiklerin­ de kalın olanlar için bir şilin, ince şilin için ise 17 peni alıyorlar.
Sayfa 551Kitabı okudu
Veba konusunda Türkler sanki muhakeme ve hasiretten yoksun gibiler. Kadere olan itikatları yaradılıştan gelen ataletlerini iyice artırıyor. Bu şekilde, ölümcül gidişine dur denmeyen hastalık her yıl binlerce insanı acılar içinde kıvrandırarak öldürüyor.
Sayfa 541Kitabı okudu
Kolera hastalığı da en çok yahudiler arasında görülmüştür.
Vebanın pislikle taşındığı doğruysa, yıl boyunca bu insanlardan pek ço­ğunun ölüp gitmesi şaşırtıcı sayılmaz. Yahudiler arasında da ölümlerio çok olması şüphesiz aynı sebebe bağlı. Bunlar veba kurbanlarının elbiselerini akrabalarından gizlice satın alarak hastalığın yayılmasını hızlandırıyorlar.
Sayfa 538Kitabı okudu
Reklam
Vebalı bir kişi aynı kolera günleri gibi
Tarabyalı zavallı bir Rum aniden hastalanmış. Bunun veba olduğunu düşünerek derhal evine dönmüş ve içeri girmeksizin eşikten karısına seslenmiş. Onun böyle zamansız gelişine şaşıran ve görünü­ şüncieki değişiklikten endişeye kapılan kadın yanına yaklaşmak isteyince adam geri durmasını söylemiş; sakince karısına iyi olmadığını, bunun sebe­ bini bilmese de vebanın kol gezdiği böyle bir zamanda ailesine hastalık si­ rayet ettirme riskini göze alamayacağını anlatmış ve kürklü kaftanını ken­ disine atmasını istemiş.
Sayfa 535Kitabı okudu
Osmanlı da tüfek üretimi
Bize yaylı süngüsü olan bir tüfek gösterdiler. Avrupa'da yapılanlardan daha ağır ve daha kaba olmakla birlikte, henüz emekleme dönemindeki bir silah imalathanesi için hiç fena sayılmazdı.
Sayfa 531Kitabı okudu
Osmanlı’da liyakat
Bir usta işe alınırken, dinine veya milletine bakılmıyor; verilecek vazifeye münasip oldukları müddetçe Türkler, Rumlar, Ermeniler, Bulgarlar ve Yahudiler arasında hiçbir ayrım yapılmıyor. Ancak, farklı kısımların en zor işleri hemen hemen her zaman Şark'taki en iyi silah ustaları olan Erme­nilerin eline bırakılıyor.
Sayfa 531Kitabı okudu
Türk kadınlarını "kendi evlerindeymiş" gibi rahat görmek isteyen sey­ yahlar, yazın bir cuma günü Asya'nın Tatlı Suları'nı, yani güzel Göksu va­ disini ziyaret etmeliler. Üç yandan sık nebat örtüsüyle kaplı, yüksek tepeler­le çevrili bu güzel vadi, yeniçerilere zindan olan Rumeli Hisarı'nın tam kar­şısına düşüyor.
Sayfa 495Kitabı okudu
Türk'ün başlangıçtaki şefkat dolu davranışlarından istifade edin, ona borçlu kalırsınız; ama hafızasına itimat etmeyin, çünkü sizi yarı yolda bırakabilir.
Sayfa 474Kitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.