Biz kimiz?
Ne yapmak istiyoruz? Neden dergi? Ve neden Mızmız?
Zaman değişiyor, hâliyle nesil de değişiyor. Yeni nesille birlikte yeni metinler geliyor. Eskiyi tamamen reddetme değil bizimkisi “Eskinin üzerine bizim de söyleyeceklerimiz var.” diyerek mızmızlanmak. Evet, yanlış okumadınız. Mızmızlanacağız!
Biz sadece edebiyat yapalım diye bir arada olmak istemiyoruz. Birçok süreli-süresiz, matbu veya sanal yayın hâlihazırda üretilirken ne diye yeni bir dergi çıkarmaya kalkıştık, önce bunu açıklayalım.
Bildiğiniz üzere dergiciler dertli insanlardır. Biz de dertli olabilme, derdimizde samimi olabilme derdindeyiz. Altı üstü dergi çıkaracaksınız amma dertlendiniz, dediğinizi duyar gibiyiz. Ama biz çokça mizah yapacak, bazen çok ciddi olacak, genellikle birlikte gülüp sık sık mızmızlanacağız. Tüm bunları yaparken kaynak olarak kendimize mizah ve edebiyatı alıp kollarımızı tiyatro ve müzikle büyütecek, ayaklarımızı sokaklardaki kara sulara bulayacağız. Hayata dair hiçbir şeye yabancı kalmayıp yaşayan herkesin sesini bir araya getirebilme cesareti ve isteğini her daim göstererek büyüyeceğiz. Sesimizi, heyecanımızı ve enerjimizi sadece yazılı sunmayacağız. Biz sesli bir dergi olacağız. İnteraktif dünyayı yakinen takip ederek sosyal mecraları kullanacağız. Dergi köşemizde yer alan bir sokak röportajını kısa belgesele de çevireceğiz, köşesine yazı yetiştiren yazarımızın iç sesi olup görüntülerini de okurlarımızla paylaşacağız. Yazılarımızı yüreklerde hep diri tutmaya gayret edeceğiz. Bir de yazacaklarımızın yaşayışımıza örnek eserler olması gayreti var tabii… Ama ilk olarak önce usta şair ve yazarlarla, eğitimcilerle, kalemi ve gönlü kuvvetli insanlarla işe başlayıp sonrasında da yazmak isteyenlere umut olma niyetindeyiz.
Ayrıca Mızmız olarak edebiyat, sanat, kültür ve mizah merkezimizde film okumalarına, yazar söyleşilerine, imza günlerine ve çeşitli atölyelere ev sahipliği de yapacağız.
Başka bir işe yaramaz. Ağzı var konuşur. Vergi alınsa kelime başına, dayanamaz yine konuşur. Şu ol der sana, bu ol. Şöyle yürü, böyle koş. ~Ahmet MenteşKitabı okudu
Yine size dolu dolu içeriği ile benim keyifle okuduğum Mızmız Dergisi 'nin şahane Kasım sayısı ile geldim.
Bu ayın anlam ve önemine binaen sevgili Ata' mıza, Mustafa Kemal Atatürk 'ümüze ayrılmış derginin büyük bir bölümü ; Şair' lerin Atatürk'ü, ile hem atamızın görselleri hem de onun için yazılmış şiirler ile anlatımı enfesti.
Görkemli Duruşlar bölümünde ise Mustafa Kemal ile Mehmet Âkif 'in benzerlikleri ve farklılıklarına yer verilmiş.
İnsanlık Hâli' nde Tuğba Aydın Öztürk ; İnsan ve Duygulara yer vermiş, keyifli bir metin ortaya çıkmış.
Benim en sevdiğim bölümlerden birisi, Sinema ve Herşey 'de Serhat Demirel ; Torino Atı (Turin Horse) filmini enine boyuna yazmış, mutlaka okumalısınız!
Ahmet Menteş, Deneme Hesabı' nda yine kalemini konuşturmuş ve Buharlaşan Hayat'ları yazmış ama ne yazmak....
Şiir ve Müzik başlığı altında Nazım Hikmet'in bestelenmiş şiirlerini okumak dünden bugüne keyifli bir müzik yolculuğu...
Fotojenerik de Yahya Kemal'e yer verilmiş.
Söz Çarşısı Kapanmadan de ise Ümit Yaşar Oğuzcan var.
Mızmız Hafıza da ise Genco Erkal.
Ve diğerleri....
Mızmız Dergisi bu ay yine birbirinden ilginç konuları ile zengin bir içeriğe sahip
Kimler ve neler varmış bu ayki sayıda şöyle bir göz atalım ;
Resim: Sessiz şiir
Şiir : Konuşan resim
Şiir ve Resim üzerine hazırlanmış harika bir yazı karşılıyor önce,
İnsanlık Hâli 'nde Tuğba Aydın Öztürk ; Mükemmel Olmak Zorundasın diyor ve Imposter Sendromu yani Sahtekârlık Sendromu üzerine harika bilgiler kaleme almış.
Arayazı/Sinema Ve Her şey _ Serhat Demirel bu ay Ölü Ozanlar Derneği filminden dem vurarak Carpe Diem /Anı Yaşa ya da Amor Fati /Kaderini Sev diyor :-) Tavsiye ederim şahane bir yazı.
Z Raporu _ Yağız Yılmaz 2022 'ye veda seçkinleri hazırlamış. 12 ayın tam 12'den kalbime vurdukları, dilimin sustukları, sabrımın taştıkları ve aklımın karıştıkları birleşti, maddesel sunum ile yeni yılı karşılamak için hizaya geçti...
Köşebend _ Hilmi Yavuz Atatürk' le İnönü'nün Arası neden Açıldı? Sorusuna araştırmaları ile güzel bir cevap kaleme almış.
Yoksulluğu iliklerine dek yaşamış ve yazdıklarıyla bizlere de iliklerimize dek yaşatan Türk Edebiyatı' nın beş değerli kalemini Paltosuzlar başlığı altında Günahsız Sözcükler de Kenan Ovacık kaleme almış.
Sezai Karakoç' un Balkon şiiri iz düşümünde modernizm sorgulaması, Oğuz Şenses ile Kil Tableti'nde.
Bu ay Mızmız da Latife Tekin, Reşat Nuri Güntekin' in Çalıkuşu kitabı, Türk Sinemasının usta oyumcularından Ahmet Mekin 'e de yer verilmiş, bence bu dergi okunmaya değer, şiddetle tavsiyemdir :-)
Sonbahar teması ağırlıklı ; Edebiyat' tan Tiyatro 'ya, Sinema' dan şiire ne isterseniz mevcut.
Sıddık Akbayır'ın yazdığı, Fatih Alan'ın çizdiği, Zeki Müren 'in şarkısı İki Damla Gözyaşı' nın hikâyesinin karikatürü,
Deneme Hesabı 'n da Ahmet Menteş' in Son Kez Ölen Biri yazısı,
Cengiz Orakçı'nın hazırladığı Türkülerin Dersi,
Kenan Ovacık' tan Evlerinin Önü Zerdali, Türkülerin Üç Hali yazısı,
Sevilen Tiyatro sanatçımız Ayşen İnci ile Yağız Yılmaz'ın yaptığı söyleşi,
Selim Erdoğan'ın Salkım Söğüt Apartmanı,
Hüseyin Akın'ın Tespitçi Dükkanı'n da Benimle Boşanır mısın? yazısı,
Veee Sıddık Akbayır'ın Söz Çarşısı Kapanmadan da benim de çokça sevdiğim "Saçlarına Yıldız Düşmüş Koparma Anne" şarkısının hikâyesi,
Benim için en değerli bölüm Mızmız Hafıza idi ki bu ay Tuncel Kurtiz'e ayrılmıştı çünkü.
Sözün özü ; Dolu dolu içeriği ile çokça sevdiğim, sizlerin de seveceğiniz bir dergi.