"(Allah) gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Geceyi bir sarık gibi gündüze sarar ve gündüzü bir sarık gibi geceyesarar."(5) âyette geçen "kevvere - yukevviru -tekviren" (KÜRRELEŞTİRMEK) fiili bir şeyi sarık gibi sarıp sarmalamaktır.
Sarık yuvarlak başın etrafına sarıldığına göre dünya yuvarlak ve gece ile gündüz de birbirini takip eden sarma hareketidir.
İbn Teymiye'nin Fetvalarında belirttiğine göre İslâm âlimleri, dünyanın bütün yer ve deniz hareketleriyle yuvarlak olduğunda icma etmişlerdir. Çünkü güneş ve ay aynı zaman diliminde dünya yüzeyini aydınlatmıyorlar; tam aksine önce doğudan başlayarak bir sarık hareketiyle dünyanın etrafında dönmektedirler.
Ayrıca Ebu Muhammed ibn Hazm ve İbn'ul-Cevzisahih senedlere dayanarak, Kur'an ve sünnetten delil getirerek, sahabe ve tabiinden âlimlerin sözlerini aktararak, uzun uzadıya dünyanın yuvarlak olduğunu delillerle beyan etmişlerdir. (7)
İşte İmam Razi, Taftazani, Seyyid Şerif Cürcani, Gazali, İbrahim Hakkı ve Hüseyin Cisri gibi alimler dünyanın küre şeklinde olduğunu söylerken, Batı dünyası dünyanın yuvarlak olduğunu beyan eden bilginleri engizisyona gönderiyor, kitaplarını yaktırıyordu.
Ateistler, Fussilet suresi 20. âyette geçen "dünyanın nasıl bir yüzey haline getirildiğine bakmazlar mı?" şeklindeki ifadesini kanıt göstererek Kur'an'ın dünya yüzeyi hakkında düz olduğunu belirttiğini söylüyorlar. Oysa Bediüzzaman Said-i Nursi'nin de belirttiği gibi, yeryüzü ikamet edilmeye yarayacak şekilde düzleştirilmiştir. Burada dünyanın oturulabilen ve yaşanılabilen yüzeyine işaret edilmiştir.
(5) Zümer sûresi, 5. Ayet: O, gökleri ve yeri hikmet ve fayda esasına göre yarattı; sürekli olarak geceyi gündüzün, gündüzü gecenin üstüne sarmaktadır; güneşi ve ayı da yasalarına boyun eğdirmiştir. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmektedir.