Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muammer Bilgiç

Muammer BilgiçAllah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın yazarı
Yazar
8.9/10
171 Kişi
594
Okunma
115
Beğeni
11,8bin
Görüntülenme

Muammer Bilgiç Gönderileri

Muammer Bilgiç kitaplarını, Muammer Bilgiç sözleri ve alıntılarını, Muammer Bilgiç yazarlarını, Muammer Bilgiç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kim haklı kim haksız gel de çık işin içinden
Erkek: Bak sevgilim, ömründe sadece bir gün giyeceğin bu gelinliğe vereceğimiz para, sence de çok anlamsız değil mi? Kız: Hiç de bile, o gelinliği ben ömrümde sadece bir gün giyeceğim...
Yedi milyar üç yüz milyon insanla oturup konuşmamız lazım. Böyle her gün uyanıp uyanıp ne yapıyoruz?
Reklam
Dünya tuhaftır ve yaşamak bazen, yoksul bırakılmış insanlara yardım edebilmek için kermeste zenginlere pasta yedirmektir
Leylâ...
'ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm leyla, "böyle gelmiş böyle gider" demene üzülürüm, emek hırsızlığı ile servetine servet katanlara tav olmana üzülürüm, ben senin haksızlıklar karşısında kozmetik tutkuna üzülürüm leyla...
Muammer Bilgiç
Muammer Bilgiç
'ben senin çok katlı beton aşkına üzülürüm leyla, taşın bir hafızası olduğunu, toprağın kokusunu, çayır çimeni unutmana üzülürüm..'
Muammer Bilgiç
Muammer Bilgiç
Reklam
...Bir yanda muhteşem çözünürlüğü ile enfes görüntüler yakalayan, fotoğraf makinesinin ardına sığınan, Yalta ürünü semiz beyaz, diğer yanda başucundaki akbaba tarafından ölümünü beklenen bir deri bir kemik / Yalta'dan habersiz zenci çocuk.
Son kaçınılmazdır.
Son kaçınılmazdır. Ölmek doğmakla başlar. Yaşayıp gidiyoruz işte, diyorlar. Yaşarken gitmiyorlar, sadece geziyorlar. Yeryüzünde geziyorlar, ay yüzünde geziyorlar. Ölürken gidilir. Ölüp gidilir. Ölüp gidiyoruz. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
İslam; pozitivist bir disiplinle ele alınarak, insan zihninin evrimsel sürecinde belirli bir coğrafyanın ya da bir ırkın dini olarak değerlendirilemez. Yeryüzünde Arap ırkından olup, Arapça konuşan her insan için, "Bu kesinlikle Müslüman'dır. " demek mümkün olmadığı gibi Ermeni ırkından olup, Ermenice konuşan her insan için de peşin peşin "Bu kesin Müslüman değildir. " yargısında bulunmak da kişinin İslam'ı bir kavmin ya da coğrafyanın dini olarak görmesinden ileri gelir.
Yoksunuz. Geçmişteki yokluğunuz gelecekteki yokluğunuzun emaresidir. Çekilen bütün sıkıntılar, yaşanan bütün acılar, yürekleri dağlayan bütün ayrılıklar olmayacağımız zamana ulaştığımızda ne anlama gelecektir?
Reklam
Malın servetin belirli kişilerin elinde toplandığı her düzen Ebu Leheb düzenidir.
189 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
“Allah’ını Seven Defanstan Ayrılmasın” Kitabı Üzerine
Kitabın yazarı, “Leyla’ya Mektup” isimli şiiri ile beni öylesine etkiledi ki, bu şiir hayatımda okuduğum en çarpıcı (en azından beni çarpan) şiirler sıralamasında ilk beşe girdi dedirtti. Buna sebep yazarın mevcut kitaplarından en bilinenini edinip yazar hakkında, en azından üslup olarak, bilgi sahibi olmak istedim. Kitabı bitirmemle birlikte hissettiklerim, ayakkabı beklediği kutudan salatalık çıkan çocuğun hissettiklerinden farksız. Kitabın ilk sayfalarından itibaren karşımda mükemmel sosyal tespitler yapan, mizahi pek güzel kullanan, kapitalizmi yerden yere vuran zeki bir insanın; cinsiyetçi, hiddetli, şiddetli, bir çocuk gibi annesine “o şunu yaptı, bu bunu yaptı” şikayetlerini sunan fakat çözüm önerisi barındırmayan öfkeli ve buyurgan bir dil kullanan birini gördüm. Böylesi bir öfkeden “Leyla’ya Mektup” nasıl çıkmış, şaşkınım doğrusu.
Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın
Allah'ını Seven Defanstan AyrılmasınMuammer Bilgiç · MGV Yayınları · 2018340 okunma
LEYLA’YA MEKTUP
Ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm Leyla, “böyle gelmiş böyle gider” demene üzülürüm, emek hırsızlığı ile servetine servet katanlara tav olmana üzülürüm… Ben senin haksızlıklar karşısında kozmetik tutkuna üzülürüm Leyla, alnı secdeden kalkmayan adamların döktüğü kana ortak olmana üzülürüm, ekran karşısında her dizide
Bankalar insanları evlerinden yerlerinden edinceye kadar sömürür ama öğretmenimiz bizi deprem, sel, yangın nedeniyle evinden yerinden olmuş kişiler yararına pul satalım, diyerekten Kızılay Kolu’na yazardı. Alkol ve sigara alıp başını gitmiş, endüstri olmuş; devasa fabrikalar, yaldızlı reklamlar, en gözde mekanlar “kafa bir milyon” iken öğretmenimiz bizi, Yeşilay Kolu’na yazardı. Biz Kızılay Kolu olurduk yoksul, yoksun ve aç bırakılmışları yara bandı ile kurtarabileceğimize inanırdık, biz Yeşilay Kolu olurduk devlet kötü alışkanlıklara arka çıkmaz sanırdık. Biz, hiç durmadan bize gösterilen hedefe yürürdük ama dünyayı şirketler, holdingler, tröstler yönetirdi. Biz rengarenk siyasi haritalarda ülke başkentleri arardık, oysa coca-cola en ücra yerleşim yerlerine bile girmişti.
Sayfa 133 - MGV YayınlarıKitabı okudu
1.144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.