Rusya ve İngiltere’nin cirit attığı bir coğrafyada -1900 ile 1940- Kürtlerin diğer milletlerle olan kavgaları ve dostlukları üzerinden tanımlanan bu halk, sonradan çoktan sol ve sosyalist düşünceler etrafında yeniden bir tanımlamaya tutulmaya çalışıldı. Yaşananların tamamı bu düşünce üzerinden yürütülmeye çalışıldı ve çalışılıyor. Bu düşünce islama bağlı olan bir halk için büyük sorunlara ve bunalımlara neden olmaktadır. Yükselen ulus devlet düşüncesi zamanla sosyalist fikirlerle entegre edilerek Kürt’lerinde bu düşünceden nemalanmalarını sağladıklarını söylemelerine rağmen - örgütler, sosyalist hareketler gibi- islam uzaklaştırmadıkları halkı kötülemeye koyuldular. Müfid hoca babası gibi derin bir islami gelenekten beslenerek Kürtlerin bu durumunu anlatmaya çalışmaktadır. Kitap içinde Bilgi barındırmakla beraber karmaşık gelebilir ilk okumada. Türkiye’de ki em entellektüel insanlardan biridir benim için müfid hoca.