Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Arda

Murat ArdaPelin yazarı
Yazar
Editör
7.3/10
11 Kişi
34
Okunma
6
Beğeni
1.411
Görüntülenme

En Yeni Murat Arda Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Murat Arda sözleri ve alıntılarını, en yeni Murat Arda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hayatın sırrı nedir Kerovpe Baba?" dedim. Şarabından bir yudum içti. Mübarek sakalını sıvazlayarak yaprakları gösterdi. Gülümseyerek, "Ağaç" dedi.
Destek Yayınları
"Filler hikayesi gibi bu memleket. File dokunan körler hayvanın neresini ellerse öyle tanımlar ellediklerini. Bu, hayvanın dokunduğun yerine göre bir balta sapı olabilir halbuki tenasül organıdır. Hortumunu okşarsın nargile olur, kulaklarını ellersin yelpaze sanırsın. Fili okşayan körlerin hiçbiri anlayamaz neye benzediğini hayvanın. İşte biz de tüm şu olup bitenlere fili elleriyle yoklayan körler gibi bakıyoruz çocuk."
Sayfa 238
Reklam
Ah İstanbul; yedi tepesi oynak fahişe, eski bir ozanın da dediği gibi, sen kanla yazılmış ve ancak kan ile çözülebilecek bir meseleler yığınıydın, dün, bugün ve yarın da öyle kalacaksın...
Sayfa 31
Sosyalizm sadece bir rejim değildir. Gülümseyiştir.
Dünyanın en geri zekalı uygulaması dışarıda sosyal hayatın kısıtlanması olabilir mi? Kadın ile erkeğin yan yana gelmesine tahammül edilemeyen bir toplumsal yapı. Memleketi bir bok çukuruna dönüştürmek istiyorlar.
Eğer hayatında huzur istiyorsan, zihninde herkesi hakettiği yere koymalısın.
Reklam
Aslında tek amacımız kafamıza göre takılmak, yaşamın koyu gerçekliklerinin çirkinliklerini kapsamayacak alternatif bir dünya yaratmaya çalışmaktı.
Ahlaken ikiyüzlülüğümüz damarlarımızda akan asil bir kan kadar kudretliydi!
Hayal kırıklığı
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun. Montaigne
Sevmek
Bu ülkede çocukluktan başlayarak, sistematik olarak insanların birbirlerini sevmesi yasaklanıyor.
Reklam
Din
Yıllar geçmişti ve uzun saçlı, uzun sakallı halimle karşısına çıkıyordum. İşte, Nazmiye teyzem, tüm uhreviyatını simgeleyen kara çarşafının arasında gülümseyen yüzüyle tam karşımdaydı. Kollarımı iki yana açıp 'teyzeciğim benim!' diye ona doğru ilerledim. 'Ya Rabbi' dedi yüzünü peçeyle kapatarak... Son anda yüzündeki gülümseyişin birdenbire sönümlenmiş olduğunu fark edebildim... 'Sana ne olmuş böyle...' dedi hayal kırıklığıyla... 'Seni rüyamda görmüştüm halbuki, böyle değildin... yüzünde nur vardı...' Ellerim iki yanda kalıverdi öyle. 'Teyzeciğim....' dedim. 'Ben hala nur yüzlüyüm' İçimdeki dinsellikten koca bir parça işte o anda kopup yitti sanki. Bu şekilcilik, bu yüzeysellik, benim ait olabileceğim bir inanç sistemi olamazdı.