Yalnız geldiğimiz bu dünyaya yalnız başımıza veda etmek bu hayatın en çıplak gerçeğidir . Zira hayat , ağlayarak geldiğimiz bu dünyadan ağlatarak ayrıldığımız yalnızlık türküsünden başka nedir ki ?
Ey Allahım !
Nefsimi yüce ve mukaddes ruh ile temizle.
Aklıma ve duygularıma yüce hikmeti yerleştir.
Şu fizik alemine karşılık bana meleklerin arkadaşlığını ver.
Ey Allahım !
Bana hidayeti , doğru yolu ilham et.
İmanımı takva ile devamlı kıl.
Nefsimde dünya sevgisine karşı nefret uyandır !
FARABİ
Dua’un Azimun
Âlemi hikmet ile tasarlayan Allah , nasıl ki evrendeki sayısız unsur arasında eşsiz bir uyum ve düzen tesis ederek her şeyi aynı amaç doğrultusunda bütünleştirmişse toplumun yöneticisinin de onca farklılıklar arasında ulusları aynı amaca sevk edecek ilkeleri tesis edip onları toplumlarına yerleştirmesi gerekir.
Bu hayatta çoğumuz , bir içimlik suyun sevdasına yudumlayıp dururuz gelip geçen günlerin çilelerini . Kimimiz de çoşkun nehirlerin akışında çağlayıp , suskun göllerin göğüsünde durulmak için ömür boyu sırtlayıp dururuz bu fani dünyanın gurbetsi yükünü .
Nehirler birbirinden farklı kaynaklardan doğsa da farklı yollardan aksa da onların hepsi aynı denize ulaşmak ister. Dertlerini , kederlerini , hüzün ve sevdalarını aynı denize boşaltıp yanmak , arınmak ve durulmak isterler.