Hakkında
Giresun/Eynesil Ören Köyü`nde doğdu (23 Eylül 1923). İlkokulu Eynesil`de (1940), ortaokulu Trabzon`da (1943), İstanbul Erkek Öğretmen Okulun da 1946`da bitirdi. İstanbul Eğitim Enstitüsü`nden de 1948`de mezun oldu ve aynı yıl Görele Ortaokulu`na atandı. 1951-1953 yılları arasında da Alucra, Tirebolu Ortaokullarında öğretmenlik yaptı. Askerlik hizmetini de 953-55 yılları arasında yerine getirdi.
Askerlik dönüşü Giresun Lisesi`ne tayin edildi. 1961 yılında Giresun Halk Eğitimi Başkanlığfna getirildi. 1964 yılına değin Halk Eğitimi ve Toplum Kalkınması hizmetleri içinde alan çalışması yaptı. 1950`de başladığı "Sosyal Şizofreni" üzerindeki araştırmalarında Halk Eğimi alan çalışmaları bir laboratuvar işlevi gördü.
1963-64 yılları arasında Almanya`da yetişkinler eğitimi üzerinde inceleme ve araştırma yaptı. Bu çalışmalar içinde Şizofrenik sürecin oluşum evresinde Almanya ile Türkiye arasındaki benzerlikler yakalandı. Özellikle Almanya`nın Hitler dönemiyle işgal yılları içindeki ruhsal travmalar ve bilinçsel yarılmalar, Türkiye`nin baskı yıllarındaki zihinsel ve ussal çatlaklıklar ile şaşılası benzerlikler tablosu sergiliyordu. Bu tablolar belli bir üslup içinde Sosyal Şizofreni adlı yapıta yansıtılmıştır. Aynı yöntem Toplumsal Patoloji`ye de uygulandı.
1964-68 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Genel Müdürlüğü Merkez Örgütü`nde görev yaptı. 1968-1975 arasında Köy İşleri Bakanlığında eğitim hizmeti gördü.
Sosyal Şizofreni konusundaki çalışmaları 1974 yılında kitaplaştırıp "Sosyal Şizofreni ve Atatürkçülük Üzerindeki Baskısı" adıyla Ankara`da yayımladı. İkinci baskı 1981 yılında yapıldı. Genişletilmiş 3`ncü baskı ile Sosyal Şizofreni ve yaratıcı düşünce adı altında, 1999 yılında yayımladı.
1975 yılında Ankara Yunus Emre Ortaokulu`na tayin edildi ve 1978 yılında 30 hizmet yılını tamamlayarak Yunus Emre Ortaokulu`ndan emekli oldu.
Unvan:
Yazar, araştırmacı, öğretmen
Okurlar
21 okur okudu.
15 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Nurculuk, maddiyatı, tabiatı ve modern felsefeyi tamamen red ve bütün dünya saadetlerini insanlara haram etmektedir.
Sayfa 248 - arı matbaasıKitabı okudu
Herkes bilir ki artık ne Hilâfet geri gelebilir, ne de şeriatçı bir düzen kurulabilir. Ama bu akımlar yine de körüklenir. Tek amaç, gerçekleri halkın gözünden saklamak için ortalığı bulandırıcı bir kamu oyu yaratmaktır. İşte dinsel akımlar bu amaç için bir araç olarak kullanılmaktadır.
Sayfa 210 - arı matbaasıKitabı okudu
Ve bugün açık açık şunları söylemekten de çekinmiyorlar : «Mustafa Kemal bu millete istiklâl kazandırıp da dini ortadan kaldıracağı yerde, keşke bir yabancı devletin buyruğu altında bir müstemleke olarak kalabilseydik». Bu sözler kulaktan kulağa fısıldanmıyor. Açık açık ortalıkta konuşulup savunması yapılıyor bunların. Hem de «güçlü arka» lar bulunarak...
Sayfa 231 - arı matbaasıKitabı okudu
Devlet, laik okullarda kardeşlik der, milli birlik ve beraberlik der, Kuran Kursları ve İmam Hatip Okullarında "dar-ül İslam" ve "Dar-ül harp" ayrımı yapar, düşmanlık tohumları eker.
Sayfa 26Kitabı okudu
Türk devrimi Türk toplumunun varlığını korumak, sürdürmek ve yüceltmek ülküsünden gelmektedir. Devrimin kökeni, varolmanın gerektirdiği değişmiyen canlılık kuralları ve doğa yasalarıdır. Onu, uzviyetin bağlı olduğu doğal yasaların dışında düşünemeyiz. Bu nedenle Türk devrimi ile Türk toplumunun varlığını sürdürmesi arasında köken birliği vardır. Her iki kavramda da bir özdeşlik vardır. Onun içindir ki Türk devrimi ile uğraşmak, onu rayından çıkarıp yozlaştırmak, Türk toplumunun yaşam sürekliliğini besliyen ve onu koruyup yükselten organik bağları koparmakla birdir. Nitekim son çeyrek yıldanberi Türk toplumunun içinde bulunduğu yoğun bunalım dönemleri devrimin parçalanmasından ve yozlaştırılmasından doğmuş acı sonuçlardır.
Sayfa 6 - arı matbaasıKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
