Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Satı Bey

Mustafa Satı BeyVatan Fikri ve Terbiyesi yazarı
Yazar
7.0/10
1 Kişi
11
Okunma
6
Beğeni
1.007
Görüntülenme

Hakkında

Sâtı Bey, 1880 yılında Yemen’de doğmuştur. Babası aslen Halep asıllı olup, Yemen’de mahkeme reisliği yapmaktaydı. 15 kardeş idiler. Daha küçük yaşlardan itibaren matematiğe karşı kendisini büyük bir ilgi sarmış ve arkadaşları arasında “Arşimet” lakabıyla tanınmaya başlamıştı. 1900 yılında Mülkiye Mektebi’ni başarıyla bitirmiş, ilk olarak Yanya İdadisi’nde beş yıl kadar Tarih-i Tabiî öğretmenliği yapmış, 1905 yılında öğretmenlikten ayrılarak Radkoviç ve Florina’da kaymakamlık yapmıştır. Manastır’da çıkan Neyyir-i Hakikat gazetesinde meşrutiyet üzerine nutukları yayınlandı. Meşrutiyet’in ilanından sonra kaymakamlık görevinden istifa etti. 1909 yılında Mülkiye Mektebi’nden öğretmeni olan Nâil Bey’in teklifi üzerine Dârülmuallimîn Müdürlüğü’ne getirilmiş, müdürlüğü esnasında Dârülmuallimîn’de pek çok şey yapmıştır. 1910 yılı başlarında iki ay süreyle İtalya, Almanya, İsviçre, Fransa, Belçika, İngiltere ve Romanya’yı kapsayan bir eğitim-araştırma gezisi yapmıştır. 1911 yılı başlarında bir buçuk ay süre ile vilayetlerdeki Dârülmuallimîn mezunlarının yaptıkları işleri ve faaliyetleri, karşılaşmış oldukları güçlükleri tespit etmek ve yerinde görmek amacıyla Şam, Beyrut, Adana, Konya, İzmir, Selanik ve Drama illerini kapsayan Anadolu seyahatinde bulundu. 1913 yılında Emrullah Efendi ile anlaşamaması üzerine Dârülmuallimîn Müdürlüğü’nden istifa etmiştir. 5 Ekim 1913’de çok geniş yetkilerle Darüşşafaka Müdürlüğü’ne getirilmiş, ancak kısa süre sonra bu görevinden de istifa etmek zorunda kalmıştır. 1914 Temmuzunda dört aylık bir Avrupa gezisine çıkmış, bu gezi esnasında çocuk sanatoryumları, açık hava okulları, tatil kolonileri, bilhassa Montessori usulünü uygulayan okulları ziyaret etmiş, 1915 yılında “Yeni Mektep” adlı özel bir ana okulu ve ilkokul açmıştır. 1919 yılında kendisine teklif edilen müsteşarlığı kabul etmeyerek Suriye’ye geçmiş, orada öğrenimi Arapça ’ya çevirmiş, Suriye’ye Fransızların girmesi üzerine önce İtalya’ya geçmiş, oradan Irak’a geçerek Irak’ta millî eğitimin kurucularından birisi olmuştur. 1941 yılında Irak’tan da ayrılmış, 1943 yılında Suriye’de Maarif Müsteşarı olmuş, 1946 yılında Kahire’ye geçmiştir. “Ma’hat atTarbiya” (Eğitim Enstitüsü)’da üç yıl Pedagoji ve Sosyoloji okutmuş ve burada profesörlüğe kadar yükselmiştir. 1957 yılında profesörlüğü bırakarak yalnız bir hayata çekilmiş, 1968 yılında Kahire’de ölmüştür. Önemli eserleri şunlardır:Fenn-i Terbiye (İstanbul 1325), Lâyihalarım(İstanbul 1326), Ümit ve Azim(İstanbul 1329),Vatan İçin(İstanbul 1329). Ayrıca Türkiye’de iken,Tanin,İçtihat, Tedrisat-ı İbtidaiye Mecmuası, Muallim, Terbiye gibi süreli yayınlarda çok sayıda ve çeşitli makaleleri yayınlandığı gibi, Türkiye’den ayrıldıktan sonra da bulunmuş olduğu ülkelerde çeşitli kitap ve makaleleri de yayınlanmıştır.
Tam adı:
Mustafâ Sâtı‘ b. Muhammed Hilâl b. Seyyid Mustafâ el-Husrî
Unvan:
Yazar, Eğitimci
Doğum:
Yemen, Aralık 1884
Ölüm:
23 Aralık 1968

Okurlar

6 okur beğendi.
11 okur okudu.
2 okur okuyor.
10 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Devleti ayağa kaldıracak olan öğrenci ve öğretmenlerdir.
Sayfa 26
Garip şeylere fazlasıyla yöneldiklerinde çoğu zaman insanlara vesvese arız olur. İbn Haldun
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Bir milletin, bir memleketin ahvâli hakkında seri bir fikr-i icmâli hâsıl etmek için en kestirme yol, o milletin o memleketin mekteplerini tetkik etmektir. Çünkü, mektepler milletlerin mâzîsini aks, halini temsil, âtîsini ihzâr eder.
Sayfa 87
Milletleri canlılara benzetir, canlılarda ruhun önemi ne ise, milletlerde dilin önemi odur. Buna binaen ona göre canlılar ruhunu kaybettiğinde ölüp yok oldukları gibi, milletler de dillerini kaybettiklerinde yok olup ortadan kalkar.
Sayfa 39
“Manalar için cümleler kalıplar mesabesindedir. Denizden su almak için kullanılan kaplerin kimi altından, kimi gümüşten, kimi sadeften, kimi camdan, kimi çömlekten olup bunların içindeki su haddizatında bir ve aynıdır. Kapların vasıfça iyi olmaları, suyun farklı oluşundan değil, içine su doldurulan kapların cins itibariyle farklı oluşundan ileri gelmektedir. Lisan ve belâgattaki durum da aynen böyledir.””
Sayfa 472Kitabı okudu
Geçmişler geleceğe suyun suya benzemesinden daha çok benzer.
İbn-i Haldun Üzerine Araştırmalar
İbn-i Haldun Üzerine Araştırmalar

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
416 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Bu kitap ibn Haldun'u okumadan önceki bir giriş kitabı. Mukaddime'yi okumak veya ibn Haldun'un görüşleri üzerinde araştırmalar yapmak isteyenler daha önce bu eseri okurlarsa konuyu daha iyi anlama imkanları olacaktır.
İbn-i Haldun Üzerine Araştırmalar
İbn-i Haldun Üzerine AraştırmalarMustafa Satı Bey · Dergah Yayınalrı · 20013 okunma