bu kadar kısa zamanda İslam medeniyeti sahasının geniş kısmını bir araya getirip siyasi önderi olmaları,
dünyanın en büyük siyasi gücü haline gelmeleri eşine ender rastlanan tarihi bir gelişmeydi.
selçuklu hükümdarları liderlik kapasitesi açısından çok büyük şahsiyetler olarak tarihe geçmişlerdir..
alparslan, melikşah, sancar yansıttıkları devlet adamlıkları açısından ölçülemeyecek kadar büyük değerlerdir.
Onlar sadece kısrak sütü içip açlıklarını gidermekle yetinirler. Bir kısrağın sütü üç kişiyi rahatlıkla doyurabilir. Sürekli kısrak sütü içer ve koyun kesip yerler.
Moğollar ve Cengiz Han Türk mü? Türk tarihinin bu tartışmalı mevzuuna çare fazla okumakla mümkün. Türk tarihi zengin kimliği ile uzak coğrafyalarda kendisine her geçen gün yeni akrabalar bulmaya muktedir. Ama doğruların ışığında yerinde tespitlerin yapılması gerekir. Mustafa Uyar bu eseriyle güzel tespitler sunuyor. Ayrıca bu küçük kitapçık sayfa sayısını çok üstünde bir bilgi birikimini okuruna sunuyor. Özellikle Moğolların Anadolu macerası hem Selçuklu hem Moğol cephesinden çok güzel anlatılıyor. Tarihi seven Moğol-Türk kavimleri tabirinin dibini eşelemek isteyenlere güzel okuma fırsatı sunan bu güzel kitabın talipleri pişman olmayacak.
Cengiz Han ve Moğollar hakkındaki tarih kayıtlara bakıldığında Moğolların Gizli Tarihi, Avrupalı seyyahların notları ve Reşideddin'in kayıtları sıkça zikredilir. Fakat Moğollarla ilgili ilk kayıtlar aslında ona en yakın olan millet olan Çinlilere aittir. Çinlilerin ilk gözlemleriyle daha sonra yazılanlar arasındaki benzerlikler ise Çinlilerin kayıtlarına ne kadar güvenebileceğimizi ortaya çıkarır. Meng Ta pei lu ve Hei Ta shi lu isimli Çin kaynaklarında deyim yerindeyse Moğollarla ilgili ilk bilgi hazineleri kendisini gösterir. Tabii diplomatik casus görevine binaen Çinli elçilerin bu değerlendirmeleri genelde askeri ve siyasi gücü ölçmeye nitelik olsa da arada çok kıymetli sosyal hayata dair bilgiler zuhur eder. Kibirli Çinli bakış açısını yansıtmasına rağmen verilen bilgiler Moğolları ilk bakışta az çok değerlendirmek için yeterlidir. Eserin akademik vizyonunun fazlasıyla etkin yüzünü sık sık göstermesi nedeniyle daha basit şeyleri sevenleri pek memnun etmeyeceğini düşünmekle beraber, akademik açından fazlasıyla doyurucu güzel bir eserle karşılaşılacağına şüphe olmadığını belirtmek isterim.
Moğol-Türk tarihi ilişkisini açıklayan harika bir kaynak. Kaynakçası oldukça geniş ve bilgiler sürükleyici bir dille aktarılmış. Hem Moğol tarihi üzerine derin bilgi veriyor hem Moğolların Anadolu üzerindeki etkisini bir güzel anlatıyor. Dönemin önemli şahsiyetlerini de oldukça açık ve dallanıp budaklanmadan, kafa karışıklığına mahal vermeyecek şekilde açıklamış. Gerçekten çok beğendim, tavsiye ederim.