Bu bağışlanmak isteği de
Nerden çıktı şimdi?
Bir ömür boyu
Birbirimizi görmediğimiz
Bu güzel başım
Ve sanki bir inada
Yürütüp getirdiğim bu ayaklar
Ve nedense her sarhoşluğumda
Bakıp da özür dilediğim bu ellerim
Bugün benden ayrı ve uzak
Ve güzel güneşe gülüyorlar.
Fena yakalandım bu sabah
Göğün mavisine...
karanlık olur kış günlerin geceleri
nasıl bir kör karanlık sabahın beşinde
önce ellerim küser bana
sonra gözlerim üşür
susar kalırım öyle
sabahın beşinden akşamın dokuzuna iş
ben on yaşında stefan li
haftada dört şilin verirler elime...
Sayfa 75 - broy yayınları nisan 1987 basımındanKitabı okudu
...1930'larda vapurlarda sanki herkesin yeri ayrıydı. kimse kimsenin yerine oturmazdı. dayım bahattin de kuzguncuk'ta bu vapurların yolcularından biri, kırkyedi liralık maaşı peşinde her gün köprüye gider gider gelirdi...
Sayfa 21 - broy yayınları nisan 1987 basımındanKitabı okudu
...kuzguncuk'a gidiş bir saatten fazla sürerdi. koşu yolu sonundan validebağı çukuru ve oradan bağlarbaşı'na çıkar, ordan da ver elini kuzguncuk, yokuş yukarı.
bağlarbaşı'na inilen yokuştaki ahşap küçük rum ve ermeni evleri beni tanırlardı...
Sayfa 20 - broy yayınları nisan 1987 basımındanKitabı okudu