"Ünlü Amerikalı misyoner Tillman C. Trowbridge Anadolu'da yaptığı gezinin notlarından söyle der: "Türklerin gerek insan olarak kendileri gerekse tüm toplumsal kurumları ilkedir. Bunun bir nedeni ırksal ise, bir nedeni de dinseldir. Türkler Hristiyanlaştırılmadıkça ve tüm kurumları Batılaştırılmadıkça kurtuluş yoktur. Kurtuluş yolu Osmanlı İmparatorluğu'nu Protestanlaştırmak ve özgürleştirmektir." Batılılaşma ve Hristiyanlaşma örtüşmesine dayalı kurtuluş misyonunun Türk Milleti'ni nitelemek için seçtiği kavram "ilkeldir."
"XXI. yüzyılın tarihî ufkunu oluşturan felsefi sabiteler değişti. Bilimsel bilgi nesneldir önermesi, bilimsel bilgi düzeltilebilen bilgidir önermesi ile yer değiştirdi. Atomist dil felsefesinin yalnız bilimsel önermeler bilgi ifade eder görüşü dil oyunu kuramı ile parçalandı. Din Allah'la kul arasındadır kabulü, her inanç ve zihniyet eylem alanına kaçınılmaz olarak yansır, öyleyse dinin kamusal görünürlüğünü kabul etmek gerekir öncülüyle yer değiştirdi. Bütün bunlar XX. yüzyılın yarısından itibaren başlayan ve son çeyreğinde açıkça görünen değişimin göstergeleridir."
Bu ülkede meydana gelen her olumlu işi Batı'ya ve her olumsuz işi de İslam'a yüklemek önceleri Batıcıların şimdi de İslam kılıfı altına girmiş post-Batıcıların aşağılık duygusundan başka bir şey değildir.
İşgal sadece bir coğrafyayı askerî abluka altında tutmak değildir; işgal bir milletin var olma hakkını, doğal kaynaklarını kullanma ve geliştirme hakkını elinden almaktır.