Hakkında
Prof. Dr. Nahide Bozkurt, 1984 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Müteakiben Ankara Cebeci Kız Meslek Lisesi’nde 1985-1987 yılları arasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaptı.
1987’de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi oldu.
1991’de “Halife Me’mun Dönemi ve İslam Kültür Tarihindeki Yeri” başlıklı tezi ile Doktor unvanını aldı.
1992’de, alanında araştırma yapmak ve İngilizcesini geliştirmek üzere İngiltere’de bulundu.
1996 yılında Doçent unvanını aldı.
2001 yılında Ürdün Üniversitesinde alanı ile ilgili araştırmalar yaptı.
2003’de Profesörlük kadrosuna atandı.
2005 ve 2007 yıllarında Roma’da Pontifical Gregoriana Üniversitesinde “The Image of the Prophet Muhammad in Islamic Culture” (İslam Kültüründe Hz. Muhammed İmajı) adlı dersler verdi.
2007 yılında Fulbright Scholar olarak Kaliforniya, Santa Barbara Üniversitesinde (UCSB) ” (Interfaith Community Action Program’ına katıldı.
2008’de CEJI tarafından İstanbul ve Berlin’de düzenlenen “Religious Diversity and Anti-Discrimination, Training Course for Adult Educators “ programına katılarak sertifika aldı.
Arapça ve İngilizce bilmektedir. Evli ve bir kız çocuğu sahibidir.
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Okurlar
9 okur beğendi.
182 okur okudu.
5 okur okuyor.
61 okur okuyacak.
9 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Taberi'nin dünya tarihi eserine bir bütün olarak bakıldığında onun eserini Müslüman bir perspektiften oluştuğunu, insanın tarihini Allah ile olan ilişkisi ve Müslüman toplumun gelişim çizgisi özelinde ele alır.
Sayfa 65Kitabı okudu
İslâm dünyasında bilimsel tarihçiliğin temellerini Batı dünyasından çok önce atan ve tarihe bilim statüsü veren bilim insanı İbn Haldûn (ö. 1406)'dur.
Sayfa 27 - Ankara Okulu YayınlarıKitabı okudu
İnsan ait olmuş olduğu ulusun atalarının bir devamıdır. Buna bağlı olarak da insan daima ve her şeyden önce kendi ulusunun temsilcisidir ve aynı ulusa mensup bütün bireylerin doğuştan getirmiş oldukları düşünceler ve duygular o ulusun ruhunu oluşturur. Bu ruh ise ulusun yönlendirme etkisine sahiptir. Atalardan bilinç dışı alınan mirasın formülasyonu teze göre "Uluslar dirilerinden daha çok ölüleri tarafından yönetilir." "Canlıların tek efendileri ölülerdir." Şeklinde yapılmaktadır.
Sayfa 85 - Ankara okuluKitabı okudu
Oysa tarih ile ilgili belirlenimlerde öncelikle ana kaynaklarda verilen rivayetler karşılaştırmalı olarak tarihsel metot ışığında incelenmelidir.
Sayfa 41 - Ankara Okulu YayınlarıKitabı okudu
halife
Halife, her çeşit kuvvet ve kudretin kaynağı sayılırdı. Abbasi halifeleri iktidarlarının meşruiyet kaynağını, Kuran'a ve akraba olarak Hz. Muhammed' in varisleri oluşlarına dayandıran bir devlet yönetimi anlayışını benimsemişlerdi. Halifeler kendilerini hem hükümdar hem de Allah'ın yeryüzündeki temsilcileri olarak görüyorlardı.
Sayfa 152
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
