Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necati Demir

Necati DemirOğuz Kağan Destanı yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.8/10
161 Kişi
675
Okunma
63
Beğeni
4.798
Görüntülenme

Necati Demir Gönderileri

Necati Demir kitaplarını, Necati Demir sözleri ve alıntılarını, Necati Demir yazarlarını, Necati Demir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Su ve alaca çiçekten geldim/yeşerdim, ben Dede Korkut. Bir katre murdar meniden döndüm, ben Dede Korkut.
Sayfa 46
Ahir zamanda at eşek kalmaya öküz ola. Ahir zamanda dere tepe kalmaya tarla ola. ... Ahir zamanda bir kişinin bir kişi yanında hürmeti izzeti kalmaya. Ahir zamanda atanın, ananın oğula, kıza şefkati ve merhameti olmaya, oğul ve kız kendi analarına asla bağlı kalmaya. ... Ol günleri görmeden söyledim ben Dede Korkut görmüşçe. İnanın bana. Oğuz kavmi derler, ol günlere bırakma, canımı al Yüce Tanrı'm.
Sayfa 45
Reklam
Er, oğul çağrılmadığı yerlere varmasa, İnsan olan hürmetini bir lokma için bin tane kızıla (altın para) vermese iyi...
Sayfa 43
Oğuzname'de ayrıca Tepegöz adlı bir yaratıktan da bahsedilir. Bahsi geçen Tepegöz eskiden Türklerin diyarlarını tahrip etmiş ve bunun yanında onların büyüklerini ve atalarını katletmiş.
Sayfa 40
Hem Dede Korkut Kitabı'nın hem de Oğuzname'nin 580'den önce Türkler arasında anlatıldığı ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 22
Giriş/Önsöz
Dede Korkut, diğer adı ile Korkut Ata, Türklüğün derin hafızasının bir değeridir. Söylediği özlü sözler ve atasözleri, hakkında anlatılan efsaneler, destanlar, söylenen manzumelerin hepsi işte bu Türklüğün derin hafızasının ürünleridir.
Sayfa 17
Reklam
Oğuz Kağan, ordusunu düzenleyip sefere çıkmıştı. Talas'tan geçip Semerkand ve Buhara'ya geldi. Bir süre burada kaldıktan sonra tekrar yola çıktı. Önde gök tüylü ve gök yeleli büyük erkek kurt, Amu nehrini geçip Horasan'a ulaştı. Oğuz Kağan'ın bu seferi düzenlediği zamanlarda İran yurdunda iyi bir padişah yoktu. Keyümers ölmüştü. Huşenk'i henüz padişah yapmıyorlardı. İşte o zamanki vakitte Arapların "Tavayif-i mülûk" dedikleri yönetim yürürlükte idi. Anlamı, "her bir ilde ayrı bir töre" demektir. Yani her il kendi kendini yönetmekte, herkes kendi işini kendi görmekte idi. Türkler buna "Ev başına kara han" derler. Manası şudur: "Her evde kara kişi bir han olmuş, her evde kara bir han" demektir. İşte İran'da o çağda durum böyle idi.
Sayfa 104 - Oğuz Kağan'ın İran, Şam ve Mısır Ülkeleri Üzerine Sefer Düzenlemesi İran SeferiKitabı okuyor
Oğuz Kağan o yıl yaz aylarında Azerbaycan vilayetini de aldı. Burayı vergiye bağlayıp Türk ülkesine ekledi. Kendi has atlarını, otlakları çok geniş ve güzel olan Ucan Ovası'ndaki meralarda besledi. Oğuz Kağan, orada bulunduğu sırada bir gün herkesin toplanıp birer sepet toprak getirmelerini, getirilen toprakları düzgünce yığmalarını ve burada büyük bir tepe yapmalarını emretti. Önce kendisi bir sepet toprak getirip döktü. Bizzat kendisi toprak döktüğü için bütün askerler birer sepet toprak getirip döktüler. Sonunda toprak yığıldı, çok büyük bir tepe oldu. Toprak getirerek oluşturulan bu tepenin adına sonradan Azerbaynan dediler. Türkçede "Azer" yüksek; "baynan" ise "zenginlerin, uluların yeri" anlamına gelmektedir. Bu ülke, bu şekilde meşhur oldu. Bugün de Azerbaycan demelerinin sebebi budur.
Sayfa 90 - Togan, a.g.e., s. 30.Kitabı okuyor
Kurdu atası bilen kurt destanı olan ve kurdu bayrak yapan tek millet Türklerdir. Eliyle kurt işareti yapan zafer mutluluk iyi dilek içeren selam gönderen tek millet de Türklerdir
Sayfa 12 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Öyle güzeldi ki, eğer yeryüzünün halkı onu görse, "Eyvah! Ölüyoruz!" der ve tatlı süt, acı kımız olurdu.
Sayfa 69 - Oğuz Kağan'ın Tekrar EvlenmesiKitabı okuyor
Reklam
O kız öyle güzeldi ki, gülse, Gök Tanrı gülüyor; ağlasa Gök Tanrı ağlıyordu.
Sayfa 68 - Oğuz Kağan'ın Tekrar EvlenmesiKitabı okuyor
Toydan sonra Oğuz Kağan beylere ve halka buyruk verdi ve şu sözler ile halka hitap etti: Ben sizlere oldum kağan, Alalım yay ile kalkan, Nişan olsun bize buyan, Bozkurt olsun (bize) uran, Demir kargı olsun orman, Av yerinde yürüsün kulan, Daha deniz, daha müren, Güneş bayrak, gök kurıkan
Sayfa 65 - Oğuz Han'ın Kağan OlmasıKitabı okuyor
Suçluluğundan emin olunan kişilere kesinlikle ceza verilmelidir. Onu serbest bırakmak veya başka yere sürmek, kuyruğu uzun yılanı kendi evinin önünden alıp komşusunun evinin önüne koymak gibidir.
Sayfa 37 - ÖtükenKitabı okudu
Hakanın elinden, dilinden, kaleminden ve kademinden halka, yurda, dine ve dünyaya daima yarar gele.
Sayfa 36 - ÖtükenKitabı okudu
1.234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.