Morköy ve dağlarinda erkek egemenliğin hüküm sürmeye çalıştığı, kadınların paçavra gibi görüldüğü bir dünya hayatini anlatıyor. Fukara ve yetim olmak suçmus gibi görülüp, isteyen istediği kıza istediğini yapabiliyor.... Muhtar, Yakup ve Arif ağanın oglu olacak aşağılık adamlara çok öfkeliyim. Ölmesin sürüm sürüm sürünsün böyle idiotlar. Zavallı masum kız cocuklari (henüz orta okul cağlarında) Güllü, Sevcan kaderlerini ne yazık ki bu adi kullar kötüye çevirmiş. bu kizcagizlarin hazin hikayeleri icimi sızlattı.
Gülünün hikayesi özellikle beni ağlattı. Bir insanın hayatını ne hakla ceheneme çevirebilirler. Ya o masum evlat Seher? Annesine neden hasret yasamisti? Sucu neydi? Tecavüz çocuğu oluşumu?
Tüm bu olaylara başkaldıran ve mağdur olan kız çocuklarına sahip çıkan Eşe Hatun' u ise ayakta alkışlıyorum. Nasıl da sahip çıkıp, yol yordam gösterdi hepsine.... Oysa o da bu insanlardan darbe yememiş miydi? Yıllarını o da bir hiç uğruna feda etmemişmiydi?
Yazarımızın emeğine sağlık. Çok sakin ve sükunetle okurken, birden olayların içine girip çıkıyorsunuz.
134.sayfa da Necmettin Yalçınkaya Bey' in siiri ile zenginlik katmış, tekrar tekrar okuyabileceğim bir kitap.....