Nevzat Kösoğlu

Şehit Enver Paşa yazarı
Yazar
9.1/10
152 Kişi
766
Okunma
90
Beğeni
6,8bin
Görüntülenme

Nevzat Kösoğlu Sözleri ve Alıntıları

Nevzat Kösoğlu sözleri ve alıntılarını, Nevzat Kösoğlu kitap alıntılarını, Nevzat Kösoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı'da Ermeni terörü
Halil Paşa diyor ki, “Şehir İngilizlerin denetimi altındayken Ermeniler ve Bolşevikler yerli Türk halkına karşı geniş bir katliam hareketine girişmişler. Şehrin her mahallesinde Ermeniler, Türklerden ‘ceset kaleleri’ kurmuşlar... Ve bütün vahşetlerini ortaya koymuşlar. Küçük çocuklar kale burçları olmuş, kadınlar edep yerlerinden süngülenmiş ve bırakılmışlar. Şimdi sıra yerli halka gelmiş, onları durdurmak imkânsızdı...”
Trablusgarp'a gönüllü giden subaylarımız maalesef unutuluyor :(
Trablusgarp Türk savunması her safhası ile bugünkü neslin bilmesi şart vatanseverlik destanıdır. Asla temenni edilmez; fakat ileriki devirlerin ne getireceğinin bilinmezlerle dolu olduğunu görmüş ve yaşamış bir emektar olarak diyeceğim ki, hangi zaman ve mekân içinde olursa olsun, milletler kendi öz geçmişlerinde böylesine örnekler varsa, bunları, yetişenlerin manevi miraslarının en değerli emaneti saymalıdırlar. Unutulmasın ki, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı da aynı insanlar başardı.”
Reklam
Utanç verici propaganda..
Doksan bin kişinin Allahuekber Dağlarında tek kurşun atmadan donduğu” safsatalarının, Enver Paşa’yı değil, Sarıkamış Savaşlarının büyük kahramanlarını ve aziz şehitlerini aşağıladığı, ruhlarını muazzep ettiği fark edilememiştir. Savaş kazanıldığı zaman ölenleri şehit bilip yüceltmek ve kaybedildiği zaman boşu boşuna öldüklerini söylemekten daha çirkin ve düşmanca bir değerlendirme olabilir mi?
''Allah'a and olsun ki, Türk eli kolu bağlı olarak bir kuyuya atılsa, mutlaka bir çaresini bulup kurtulur.''
Sarıkamış’ın en dondurucu günlerinde, onun da askerle birlikte dışarıda “bir çukura kıvrılmış” olarak yattığını bütün ordu bilir.
.. Bizim için dikkati çeken nokta şudur: Türk yazarlar, İran üzerinden Afganistan ve Hindistan'a inmek, buralardaki İslam halkı İngilizlere karşı ayaklandırmak yahut Kafkasya ile bağlantı kurup buradaki Türkleri ayağa kaldırmak gibi projeler söz konusu olduğunda , tereddüt etmeden Enver Paşa'yı hayalcilikle suçlar ve onun, kendi adına imparatorluk kurmak gibi ihtiraslar peşinde olduğunu söylerler. Ziya Nur Bey'in bu tür yorumlar karşısındaki öfkesini anlamak gerekiyor. Ancak, asıl önemlisi, aynı yazarlarımızın, Almanya'nın bu tür hayallere olan ilgisini ve bu uğurda o kadar insan ve para harcamış olmasını, izlediği büyük politikaların bir tezahürü olarak değerlendirmeleri ve Almanların Osmanlıyı bu politikaları için basit bir araç gibi kullandıkları anlayışıdır. Orta Avrupa'dan kalkıp Kafkaslara girmeye çalışan Almanya büyük politikalar izlemiş olurken, Bakü'yü kendi dininden ve cinsinden olan insanları kurtarmak uğruna savaşan Nuri Paşa'nın askerleri, Enver Paşa'nın hayalleri için dövüşüyorlardı ! Olaylara ve tarihe kendi gözümüzden, milli duyarlılıklarımızın, yararlarımızın ve kutsallarımızın belirlediği bakış açılarından bakamamak zaafından doğsa da, bu gafleti kabul edemeyiz. ..
Sayfa 286 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
'Bu ülke Rusların değil sadece Türklerindir. İnsanlar nasıl buradan Türkiye’yi kurtarmak için gitmişlerse, ben de burada düşmanlara karşı mücadele etmek için bulunuyorum. Türkler, her nerede olurlarsa olsunlar hür ve bağımsız olmalıdırlar."
Enver Paşa
Şehit Enver Paşa! ...
Türkleri ve İslamları uyandırmak için Türkistan’a gitti ve orada şehit oldu. Anadolu harekâtında memlekete gelmek istedi; fakat huduttan çevirdiler. Ölmeseydi nasıl olsa gelirdi ve tabii idareyi o ele alırdı.
Kazanınca şehit kaybedince zâyi mı?
“Doksan bin kişinin Allahuekber Dağlarında tek kurşun atmadan donduğu” safsatalarının, Enver Paşa’yı değil, Sarıkamış Savaşlarının büyük kahramanlarını ve aziz şehitlerini aşağıladığı, ruhlarını muazzep ettiği fark edilememiştir. Savaş kazanıldığı zaman ölenleri şehit bilip yüceltmek ve kaybedildiği zaman boşu boşuna öldüklerini söylemekten daha çirkin ve düşmanca bir değerlendirme olabilir mi? İşte, “Enver Paşa gelecek” korkusuyla başlatılan propagandanın gelip dayandığı utanç verici nokta budur.
Necip Fazıl İslâm'ı vurgularken, Atsız Hoca Türk soyu diye destan yazarken, Yahya Kemal Osmanlı diye yanar, haykırırken, Peyami Safa sentez deyip milliyet ve maneviyatı savunurken, Mümtaz Turhan ilimcilik yaparken, Remzi Oğuz coğrafyayı vatanlaştırırken ve A. Hamdi Tanpınar Cumhuriyet fikir ikliminin yükseklerinde kanat çırparken hep milli kimliği çizmek ve bu arayış hassasiyetini diri tutmak için çabalıyorlardı.
Sayfa 16 - Ötüken Neşriyat
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.