Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nezih Tavlaş

Nezih TavlaşFoto Muhabiri yazarı
Yazar
8.9/10
25 Kişi
71
Okunma
0
Beğeni
1.324
Görüntülenme

Nezih Tavlaş Gönderileri

Nezih Tavlaş kitaplarını, Nezih Tavlaş sözleri ve alıntılarını, Nezih Tavlaş yazarlarını, Nezih Tavlaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Yani aslında 5 bin resimle hiçbir fotoğrafçi kalmaz abicim. Guy de Maupassant 480 tane hikâye yazmıştır. Çünkü fakirdi, hiç durmadan gazeteye yazmasa aç kalıyordu. Onun için her gün yazı yazıyordu, her gün hikâye yazıyordu, bu parayla geçiniyordu. Şimdi Guy de Maupassant'in bütün yazdıkları mühim midir? En iyi bilsen 10 tane bilirsin. Ben de Yaşar Kemal'e diyorum o kadar yırtınma, kala kala 2 tane romanla kalırsın dûnyada.”
Sayfa 265Kitabı okudu
“bunlar o kadar mühim adamlar değil ki. Bunlar var yarın yok. Hâlbuki bugün bir Picasso bütün dünya medeniyeti için her zaman var olacaktır, bir Chagall böyle olacaktır, bir Salvador Dali her zaman var olacaktır. Dünyada iki tertip adam yaşıyor; geçici meşhurlar daimi meşhurlar anladın mi? Ben daimi meşhurları tercih ederim, onlardan beş bin kere de daha mühimdir bu herifler.”
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Ara "Türklerin Anayurdunda" başlıklı röportajı National Geographic dergisine de götürdü. "Yüzlerce fotoğraf çektim, röportaj yaptım. Yaptıklarımı derginin foto editörü Bob Gilka'ya vermek için dergiye götürdüğümde Gilka'nın ilk sorusu, 'Moğolistan'da kaç gün kaldın?" oldu. 10 gün kaldık deyince, 'Gösterme röportajını bakmayacağım' dedi. 'Aman ne yapıyorsunuz! 1500 kareden fazla fotoğraf çektim, yazılar yazdım hiç mi bir şey çıkmaz?' dedim. Bana verdiği yanıt şuydu; 'Bir ülkeyi iyice tanımak için önce oranın havasına girmeli, insanlarını tanımalısın. Bu da 3 aydan önce olmaz. Biz ancak böylesi rõportajları koyarız dergimize.”
Sayfa 223Kitabı okudu
Ara San Francisco'da yaşayan ünlü filozof Eric Hoffer'den çok etkilenmiști "Bu adam yıllarca limanlarda çalışmış, hamallık yapmış. Düşün, Amerika'nın tek filozofu, bir eski hamal. Bir yığın kitap yayınlamış. Kazandığı parayı bir yerlere bırakıyor el sürmüyor. Paradan hazzetmiyor. Evinde bir iskemlesi, bir yatağı, bir çalışma masasıyla bir daktilosu var. yok. Arada bir limanlara gidip dok işçileriyle yaşıyor. Beni görünce ilk lafı Türkçe 'Padişahım çok yaşa' demek oldu. Meğer eskiden doklarda hamallık yaparken en yakın arkadaşı bir Türkmüş. Bana önce Ara Efendi dedi sonra Ara Paşa demeye başladı. Adam her şeyi biliyor, her şeyden haberdar. Türkiye'nin yabancısı da değil. Amerika'da bana Çatalhöyük'ten bahseden tek adam oldu."
Sayfa 198Kitabı okudu
Ara akşam güneşinin karşısında dôrt gündür Picasso'yla olmanın ne kadar önemli bir firsat olduğunu düşünürken, Miguel ilginç bir öykü anlattı: "Burada, Cannes dolaylarında oturan bir arkadaşı, evleneceği hafta Picasso'ya düğün davetiyesi göndermiş. Tabii Picasso bırakın gitmeyi, olayı bile unutmuş. Aradan zaman geçmiş, bir yerde
Sayfa 177Kitabı okudu
"Şarlo dunyanın en büyük adamıdır. Şarlo gibi üç tane adam sayabilirsin dünyada. Bir tanesi Picasso, bir de Einstein. Gerisi ha yaşamış, ha yaşamamış..."
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
"Toynbee ile İsmet Paşa ikisi de birbirinden ihtiyar, İsmet Paşa çok mutlu oldu. Ondan sonra bitti 'Ben alır otele götürürüm' dedim. Otele götürdüm, otelde de bir sürü resimlerini çektim. 'Londra'ya filan gelirsen beklerim' dedi. Sık sık gidiyorum zaten, Londra'ya giderken resimleri de yaptırttım, telefon ettim gittim verdim. Ahbaplık oldu, beni kendi özel kulübüne götürdü. Birkaç kere beni misafir etti, evinde de resimlerini çektim filan. Biliyorsun sen Time'in 1923'te Cumhuriyet'in kuruluşunda Atatúrk'ü kapak yaptığı yazısını. O kapak yazısını kim yazdı biliyor musun; Arnold Toynbee."
Sayfa 153Kitabı okudu
"Donanmanın harp düzeninde fiyakalı fotoğraflarını çekeceğimi sôyledim 'İki de denizaltı olsa hiç fena olmaz' dedim. Bu arada donanma nerededir diye sordum. Mersin' de dediler, Halbuki ben iskenderun' da olsun istiyorum çünkü Iskenderun'da bir cami var onun karşısında, camiyi öne alırım donanma arkasında çok güzel olur. Paşa 'Tamam' dedi. Sen gidinceye kadar onlar oraya gelirler' dedi. Nasıl olsa tayyare ile gidiyorum, Kıbrıs'ın etrafinda dönerken tayyareden resmini çekeceğim... Ben donanmayı Mersin'den Iskenderun'a getirttim, kaç paraya mal oluyorum düşünsene?"
Sayfa 141Kitabı okudu
1960 ilkbaharında Ürdün Kralı Majeste Hüseyin annesi Ana Kraliçe Zeyn ile birlikte Türkiye'ye geldi. Ankara'daki resmi temaslarının ardından geçtiği İstanbul'da kaldığı 3 gün içinde uğradığı esrarengiz bir adres vardı: Ortakôy Şifa Yurdu. Ürdün Kralı ve Ana Kraliçe Zeyn'in bu boğaza nazır bir koru içindeki binayı ziyaretinin nedeni, kralın babası Emir Talal'ın bu hastanede yatıyor olmasıydı. Talâl, babasının uğradığı suikastın ardından akli dengesini yitirdiği için görevden alınmış ve İstanbul'da şimdilerde Alarko Holding'in merkezi olarak kullanılan koru içindeki bu klinikte gözlerden uzak tutuluyordu.
Sayfa 118Kitabı okudu
“Dedi ki, 'Benim Amerika'da bir akrabam var. Aslında Türktūr ama Amerikalı olmuştur. O yazar.' Princeton Üniversitesi'nden bir profesör ismi verdi: Kenan Erim. Biz de bildirdik Horizon'a." Ara, çektiği fotoğraflar üzerinden konuyu sahiplenen Prof. Kenan Erim'in Afrodisias'ı toprak altından insanlığa ulaştırmasına katkıda bulunmuştu. “Dünyanın büyük arkeologlarından Profesör Erim çalışmalar yaptı orada, bir sürü firmalardan ailelerden paralar getirdi, buraya geldi hafriyatı yaptırdı. Bundan daha büyük bir iş olamazdı. Ben görevimi yaptım, toprağımda olan bir zenginliği dünyaya tanıttım. O da görevini yaptı, inceledi, araştırdı ama Türkiye adamdan KDV istedi ve adam da enfarktusten öldü abi. Umursamazlık ve bürokrasinin katı tutumu öldürdũ Kenan Erim'i. Kendisine bu kadar buyük bir iyilik yapan, bir medeniyeti ortaya çıkaran bir adamın ölumüne sebep oldu." Afrodisias'ı ilk gôrdüğündeki sevinç ve heyecan yerini burukluğa bırakmıştı. "Afrodisias isteklerinin ardı arkası kesilmedi. Dördüncü, beşinci gidişimden Geyre Köyü artık kaybolmaya yüz tutmuştu. Arkeolojik kazının yapılması için bütün köyün kaldırılması gerekiyordu. Kısa bir zamanda 2 kilometre kadar ileriye yeni bir Geyre köyü kuruldu, eski Geyre köyünden eser kalmadı. Geceleri görünmez Romalılar'ın, Helenler'in Bizanslılar'ın hayalleri dolaşıyordur artık oralarda."
Sayfa 100Kitabı okudu
36 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.