Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nezih Tavlaş

Nezih TavlaşFoto Muhabiri yazarı
Yazar
8.9/10
25 Kişi
71
Okunma
0
Beğeni
1.329
Görüntülenme

Öne Çıkan Nezih Tavlaş Gönderileri

Öne Çıkan Nezih Tavlaş kitaplarını, öne çıkan Nezih Tavlaş sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Nezih Tavlaş yazarlarını, öne çıkan Nezih Tavlaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Foto muhabiri tarihi kamerasıyla yazan adamdır.
‘Sinan, bir dünyadır. Bir Leonardo Da Vinci, bir Michelangelo gibi Sinan’ın da dünyası vardır. Bu dünyalar her nedense hep bu üç adamın yüzyılına rastlar. Benim Mimar Sinan’da bulduğum şey ışığın kullanılması. Bu ışığı kendi filtresinden geçirerek estetik kazandırdığı mekanı kabul ettirmesidir. Mimar Sinan taşlarla bir mekan yapan bir mimar değil, dünyayı içine toplayan bir adam. Onun yaptığı pencerelerden sızan ışık, yalnız bir estetik anlam taşımaz. Işığın yarattığı atmosferin gerektirdiği ulviyeti de katar camilere. Ben Sinan’ın binalarına dıştan baktığımda onun taşlarında bir yaşam hissediyorum.Onu kuşlarla, ağaçlardan düşen gölgelerle birleştiriyorum ve onun resmini çekiyorum. Ben bir nevi kubbelerden sızan rüzgarın müziğini dinlemek istiyorum; mimari bir senfonidir, onu buluyorum Sinan’da...’Ara Güler
Sayfa 232
Reklam
Dünyanın her tarafında insan tesadüfen ölür, Türkiye'de insan tesadüfen yaşar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ulan burası benim memleketim anladın mı, ötekiler dönek. Burayı benimsemiyor ki. Aman burada oturulur mu, geri kalmış memleket, halt yemişsin! Neyin üstünde oturduğunu bilmeyenler bunlar, bir gün merak edip de Topkapı Sarayı’na bakmış mıdır? İnsanlar nerde doğduysa , oranın adamıdır.
‘ O küçük ödemeleri hep çekle yapar. Birkaç yüz bin dolara kadar bu böyledir. Çünkü bu Picasso’nun imzası olan çekleri genellikle kimse tahsil etmez; saklamayı yeğlerler. Böylelikle bu adamların elinde Picasso imzalı bir şeyleri olur.’ Bu sayede Picasso bir sürü şeyin parasını ödememiş oluyor, parası hesapta kalıyordu.
‘Işık sanatın başlangıcıdır her zaman.’Ara Güler
Reklam
Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle karakolda yediği bir araba dayak sonrası hayatı kayan Fikret Mualla'nın son nefesini verdiği odasında Atatürk resmi ile bir Türk bayrağı asılıydı
“Sokakta yürümeye korkuyorum bu mühim adamlardan birine çarparım da ayıp olur diye.”
Ara "Türklerin Anayurdunda" başlıklı röportajı National Geographic dergisine de götürdü. "Yüzlerce fotoğraf çektim, röportaj yaptım. Yaptıklarımı derginin foto editörü Bob Gilka'ya vermek için dergiye götürdüğümde Gilka'nın ilk sorusu, 'Moğolistan'da kaç gün kaldın?" oldu. 10 gün kaldık deyince, 'Gösterme röportajını bakmayacağım' dedi. 'Aman ne yapıyorsunuz! 1500 kareden fazla fotoğraf çektim, yazılar yazdım hiç mi bir şey çıkmaz?' dedim. Bana verdiği yanıt şuydu; 'Bir ülkeyi iyice tanımak için önce oranın havasına girmeli, insanlarını tanımalısın. Bu da 3 aydan önce olmaz. Biz ancak böylesi rõportajları koyarız dergimize.”
Sayfa 223Kitabı okudu
Orhan Veli’nin ardından…
“Cenazeye gittim; Bebek’teki Aşiyan mezarlığına gömüldü. Şimdi yolun kenarına yapılan heykeli; Urumelihisarı’nda oturmuş da İstanbul’u dinliyor gözleri kapalı…”
Sayfa 48
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.