En Eski Nilgün Turan Sözleri ve Alıntıları
En Eski Nilgün Turan sözleri ve alıntılarını, en eski Nilgün Turan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yaşam Ölümle Ayıran Çizgi
"İşte insan ilk doğduğunda tıpkı o oyun hamurları gibidir; yumuşak, yoğrulabilir, her türlü şekle görebilen ve de çatlamaya, kırılmaya oldukça müsait... Duydukları, gördükleri,yaşadıklarıyla yavaşça şekillenir insan;daha çocukluktan çıkmadan da yaşam amacını belirler ama bunu yaparken hiç durup düşünmez. Düşünmez, çünkü insan o yaşlarda istese de muhakeme yapabilecek, sebep-sonuç ilişkisi kurabilecek, duyguları ya da davranışları üzerinde sağlıklı kararlar verebilecek yetkinliğe sahip değildir."
Sayfa 136 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Yaşam Ölümle Ayıran Çizgi
"Diyelim ki bu çocuğun ailesi de çocuğa ihtiyacı olan sevgi ve ilgiyi sadece bir şeyler başardığında veriyor olsun;tabii minicik birisi atom parçalayacak değil ama mesela odasını toplandığında, uslu durduğunda, iyi not aldığında ... Sürekli başarıdan bahsedilen bir evde, başarı vurgusuyla şekillenen bir çocuk sence ilerde nasıl birisi olur ?"
Sayfa 137 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Yaşam Ölümle Ayıran Çizgi
"Eğer yaşam anlamının ne olduğunu bilmiyorsa, onun da bu soruya verebilecek doğru dürüst bir cevabı yoktur. Ama buna rağmen, tüm hayatını bilmediği bir başarıyı arayarak, sonu gelmeyen hırslarını doyurmaya çalışarak, kendini tüketircesine mücadele ederek ve asla tam manasıyla mutlu olamadan geçirir. Çünkü bakıp durduğu kaşıktaki sıvı, başarı'dır. Herkesi, her olayı, her durumu bu bir tek olgunun gölgesinde değerlendirir, anlayacağından, her seferinde olağanüstü bir haz ve mutluluk yaşayacak, böylece tüm hayatını bilinmeyeni arayarak değil de, bildiğini yaşayarak, büyüterek, besleyerek geçireceki.İşte bu yüzden de çocukluk anıları saçma sapan değildir; insan nasıl birisi olacağına, nasıl davranacağına, neyin peşinde koşacağına , neyi sevip, neyi sevmeyeceğine bütün bu anıların gölgesinde karar verir. Bilmeden ve fark etmeden zihninin en derin kıvrımlarına işleyen bütün bu şeyler, aradan yıllar geçtikten, hatta yaşlandıktan sonra bile, çoğu insan tarafından asla sorgulanmaz. Milyonlarca kişi hiç merak etmez; neden böyle birisi olduğunu, olduğu şeyi olmayı ne zaman seçtiğini, bütün bunları ne zaman öğrendiğini ve de en önemlisi olması gereken kişi olup olmadığını ..."
Sayfa 138 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Yaşam Ölümle Ayıran Çizgi
"İnsan bir ömre birkaç hayat sığdırabilir mi ? Buna imkân olsa bile nasıl anlar bir hayatın bittiğini ve tekrar başlaması gerektiğini? Hadi anladı, diyelim. Başlayacağı yere nasıl karar verir ve en önemlisi de oranın doğru yer olduğundan nasıl emin olur ?"
Sayfa 290 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Yaşam Ölümle Ayıran Çizgi
" Yaşamın olağanüstü, insan aklının kavrayamayacağı ince detaylarda ve öğretmek için kullandığı en olmadık yöntemlerde gizlidir; iyilik kadar kötülüğün de, güzellik kadar çirkinliğin de, mutluluk kadar acının da olduğu bir karışımdır yaşam..."
Sayfa 351 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Yaşamla ölümü ayıran çizgi!
İnsan, aynadaki suratına, gözbebeklerinin ta içine korkmadan bakamazken, başka gözlerde kaybolmayı nasıl bekleyebilirdi?
Sayfa 460Kitabı okudu
Her şey senin bakış açında gizlidir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Herkesin yaşamının bir anlamı vardır ama çoğu kişi bunun farkına varamadan yaşar ve ölür.
Sayfa 18Kitabı okudu
Daima yaşattığı duygularla hatırlanır anılar. Duygu yoksa anı da yoktur. İz bırakan olanlar değildir, hissettirdikleridir...
Sayfa 22Kitabı okudu
"çocukken sevgi diğer her şeyin önüne geçer ve kendiliğinden yolunu bulan bir su gibi insanın en bilinmez yerlerine sızıp tüm boşlukları doldurur. Diyeceksin ki sonra ne oluyor da değişiyor her şey? Değişiyor, çünkü insan yıllar geçtikçe isimleri 'kin' ve 'kibir' olan iki yeni duyguyla tanışıyor...
Sayfa 78Kitabı okudu
...insan duygudan ibarettir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Așk insana verilmiş en büyük armağandır. Așkla bakan göz karşısındakinin ruhunu görür...
Sayfa 110Kitabı okudu
İstisnasız herkes dikkat çekmek, fark edilmek, önemsenmek ister; bu varoluşla ilgili bir taleptir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Güven duymayan insan kendini hep eksik hisseder.
Sayfa 168Kitabı okudu
Zaten öfke, insanın kendi eksiklerini gizlediği mükemmel bir paravan değil miydi? İnsan öfkelenerek gizlemez mi; güvensizliğini, yanlıșlarını, sevgisizliğini, hatta sevgisini...
Sayfa 197Kitabı okudu