Bu kitabı 2017 yılında, yani 4 yıl önce okumuştum. Kitabı çok beğenmiştim ama inceleme paylaşmaya karar verdiğimde, yeterince hatırlamadığımı fark ettim. Bu yüzden yeniden aldım elime. Kitap sürprizlerle dolu olduğu için, ilk okuduğumda aldığım hazzı alamadım elbette. Fakat 4 yılda okuduğum kitaplar sayesinde, sayın yazarın, kitabını sadece
" Sonunda anlamıştım; insanın yaşamak için sebeplere değil, kendine ihtiyacı olduğunu... Çünkü sebep insana bağlıydı, insan sebebe değil."
Bazı kitaplar vardır elinize aldığınız gibi bitirir ve rafa kaldırırsınız. Ama bu kitap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Biraz şaşkınlık, biraz öfke, birazda çaresizlik hissediyorum. Başlarda sıkıcı geldiği için birkaç bölüm okuyup araya da birkaç gün koyup sonra devam ediyordum ama kitap sonlara doğru kendine öyle bir bağlıyor ki sonu nereye varacak diye düşünmekten kitabı bırakamıyorsunuz. Romandaki hayatlar çok da farklı şeyler değil fakat yazarın kurgusu o kadar başarılı ki okurken Hayri karakteriyle birlikte siz de hayatı sorguluyorsunuz... Hayata farklı bir pencereden bakmayı öğreneceksiniz bu kitap sayesinde.
Hayri'nin ikiz kardeşi Harun'u depremde kaybetmesinden sonra hayatla baş etme çabasını mükemmel bir akıcılıkla anlatıyor. Hayri'nin ailesinin hikayesi başlı başına bir roman olabilecekken yazar çok ustaca iki hikayeyi harmanlıyor. Bakmayın iki hikaye dediğime aslında birçok hikaye var kitapta. Karakterlerin hepsi kanlı canlı gözünüzün önünde beliriyor kitabı okurken.
Hayata dair o kadar güzel ipuçları veriyor ki size, okurken durup kendi yaşamınızla kıyaslamadan yapamıyorsunuz. Kitabı gerçekten çok beğendim. Umarım hak ettiği değeri bulur.
Hayırlı günler. Kitap iki farklı konu anlatılmaktadır. Her iki konuyu beğendim ama Hayri olan bölüm daha çok beğendim. Hayri olan bölüm de güzel alıntılar vardı ki ben kolay kolay alıntı seçmiyorum
