Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Onur Alan

Onur Alan8 Yaşındaki Adam yazarı
Yazar
8.1/10
101 Kişi
198
Okunma
34
Beğeni
3.609
Görüntülenme

Onur Alan Gönderileri

Onur Alan kitaplarını, Onur Alan sözleri ve alıntılarını, Onur Alan yazarlarını, Onur Alan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuşkunun Sancıları
Oysa bütün o devrimler, büyük dönüşümler, bilimsel ve teknolojik gelişmeler kuşkunun rahminden doğmuştu. Bir birey ya da toplum ne kadar kuşkuluysa o kadar değişip dönüşebilirdi ve yaşamına o kadar katkı sağlayabilirdi. Yani kuşku varsa değişim vardı. Kuşku yoksa esaret ve kölelik vardı. O yüzden kuşkunun sancıları, hakikatin ışığını yakardı.
Sayfa 147Kitabı okudu
Tek başınalık üzerine
Yalnız olduğunu hissetmek büyük bir kaotiğin habercisiydi. O, kendini Sahra Çölü’nde kaybetmiş bir kunduz faresi gibi hissettirerek açığa çıkardı. Bulaştığı herkesi de bir asalağa çevirirdi ve beslendiği tek şey korku ve belirsizlikti. Fakat tek başınalık bambaşka bir histi. O öylesine güçlü bir felsefenin meyvesiydi ki adeta bir içsel başkaldırıydı. Komün tarafından önüne koyulan tüm engelleri aşmaktı. Marjinalliğin, radikalciliğin ve bağımsızlığın sembolüydü tek başınalık.
Sayfa 59 - kırmızı balon yayıneviKitabı okudu
Reklam
maddesel zırhlar
Maddesel zırhlarımız ve edinmiş olduğumuz statülerimiz birer megalomandı. Onlar özümüzü kamufle ettiğimiz birer kalkandan öteye geçemezlerdi. Çünkü dışımızda yarattığımız şeyler içimize dokunamazdı. Onlar ile günü kurtarıp egomuzu tatmin edebilirdik fakat derinlerimizdeki şeyi asla açığa çıkaramaz ve kalıcı bir iç huzura ulaşamazdık. Manaya, gerçekliğe, bu zırh ve statüler ile erişebileceğimizi düşünmek büyük bir hayal kırıklığından öteye geçemezdi. İçimizde kök salmış huzursuzluğu bu tür şeylerle iyileştirmezdik.
Maddesel zırhlarımız ve edinmiş olduğumuz statülerimiz birer megalomandı. Onlar özümüzü kamufle ettiğimiz birer kalkandan öteye geçemezlerdi. Çünkü dışımızda yarattığımız şeyler içimize dokunamazdı. Onlar ile günü kurtarıp egomuzu tatmin edebilirdik fakat derinlerimizdeki şeyi asla açığa çıkaramaz ve kalıcı bir iç huzura ulaşamazdık. Manaya, gerçekliğe, bu zırh ve statüler ile erişebileceğimizi düşünmek büyük bir hayal kırıklığından öteye geçemezdi. İçimizde kök salmış huzursuzluğu bu tür şeylerle iyileştirmezdik.
kadim ve bilim
Kadim kalpti bilim akıl. Kadim suydu bilim nefes. Kadim güneşti bilim yağmur... Her ikisinin de birbirini kabul edip beraber yürümesi, iki büyük hakikatin birleşmesi gerekirdi.
Sayfa 124Kitabı okudu
Yani diyorum ki; sanatın derinliği, acının rahminden doğardı. Eğer bir şey sizi de çok uzaklardaki hikâyelere götürüyor ya da sizi o şeye derinlemesine bağlıyorsa o şeyin hikâyesini muhakkak araştırın derim. Bakın o zaman içinden nasıl güzellikler çıkacaktı.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Toprak çiçeği kıskanmadı. Böcek ağacı, ağaç da kuşu... Yaşam ölümden güçlü değildi. Ölüm de yaşamdan. Gece gündüzden üstün değildi, ateş de sudan. İşte buna var oluşun ahengi denirdi ve aralarında asla faustvari bir pazarlık olmadı..
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın önceki kitaplarını da okumuştum. Sevdiğim bir yazar ve son kitabında tarzının dışında bir çalışma olmuş. Zaten kitabın ismindeki manifestoyu görünce bir başkaldırı hissetmiştim. Kitap sanki körelmiş duygularınıza bir iğne ile hafiften dokunup sizi körelmiş duygularınıza uyandırıyor. Hayata dair sorgulanacak asıl şeylerin farkına varıyorsunuz. Ben sadece kapak görselini beğenmedim. İçerik harika tavsiye ediyorum.
Sıradan Şeylerin Manifestosu
Sıradan Şeylerin ManifestosuOnur Alan · Kırmızı Balon · 20237 okunma
İlham, ansızın kendiliğinden açığa çıkıp var olamazdı. Çünkü o, dünün rahmine gebeydi. Bugüne katkıda bulunduğun her şey dün ne biriktirdiysen onun izleriydi. O yüzden ilham; geçmişteki özverimiz, edindiğimiz bilgi ve deneyimlerimizden beslenirdi. Öyle durduk yere kendi kendine sirayet edecek bir şey değildi. İlham, büyük bir birikimin patlama anıydı.
Sayfa 125 - Kırmızı Balon YayıneviKitabı okudu
Yaşamın ustaları ne diyordu?
Ne zaman büyük sırların kapısını çalmak istesem aklıma; ‘şiiri seviyorsan şairinin kapısını çalmaya gitmeyeceksin’ sözü geliyor ve duraksıyorum. Sonra düşünüyorum, sanırım bazı büyüler bozulmayınca insanı geliştiriyordu. Ya da neyle karşılaşacağını bilmediğin bir yolculuğun sonunda hiçbir şey ile yüzleşememek de büyük bir hayal kırıklığı yaratabilirdi diyorum Ve sonra sonsuza kadar o büyük sırrın bilinmezliği ile yaşamalıydım diyor, arkamı dönüp o sırrın kapısını çalmadan uzaklaşıyordum.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Yolun öğretisi 3 diyor yazar
''Yolun bana kattığı üç büyük öğreti: 1- Yolculuk, nereye ve nasıl olursa olsun, muhakkak başka birinin yolculuğunun içinden geçmen gerektiğiydi. Bütün o yollar, bizi birbirimizin kaderlerine görünmez bir zincir ile zincirlemişti. 2- Bir yere yolculuk yapılmazdı. Nereye gidersen git, gittiğin yere değil, bütün o yolculuklar sadece sana çıkacaktı. 3- Yolda kadeh kaldırılacaksa sadece üç kere kaldırılmalıydı. Birincisi yola, ikincisi yolculuğa, üçüncüsü de yolculara. Dördüncü kadeh kaldırılırsa o kadehin yoldan çıkaracağı son kadeh olacağının farkında olmak gerekirdi.''
Sayfa 109Kitabı okudu
Tanrılar ile Dans...
Ey Fujin! Ey Lilith! Ey Zeus! Ey yüceler yücesi Tanrıçalar! Unutmayın bu ilk değil, son da olmayacak, biliyorum. Ve bir kez daha kaldırıyorum hepinizi dansa. Çünkü yaşam denen bu yolculukta, ne kadar çok dans edersem sizinle, beni kemiren sırra kadem bu açlığı biraz daha bastırmış ve asıl evim olan içimin derinliklerine doğru daha derin ve daha fazla yol almış olacağım…
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Harika bir itaf ile başlıyor
Kitabın ithaf sayfasına bayılldımm! Aynen şöyle başlıyor kitap: ''Şamanlar, güzel bir felsefeden beslenirlerdi. Onlar; bu dünyada iyi, ahlaklı ve başarılı bir insan olarak öldüğünde, bir sonraki hayatına bir çiçek bahçesinde doğacağına inanırlar. Kötü, ahlaksız ve farkındalıksız bir kişi olarak ölmek de senin tercihindir fakat o zaman da bir sonraki hayatına ölü bir ot, çölde yalnız bir kaktüs olarak doğacağına inanırlardı. Bu kitap da bir sonraki hayatına, bir çiçek bahçesinde doğacak olanlara ithafen yazıldı. ''
Sıradan Şeylerin Manifestosu
Sıradan Şeylerin ManifestosuOnur Alan · Kırmızı Balon · 20237 okunma
Harika Bir İtaf...
''Şamanlar, güzel bir felsefeden beslenirlerdi. Onlar; bu dünyada iyi, ahlaklı ve başarılı bir insan olarak öldüğünde, bir sonraki hayatına bir çiçek bahçesinde doğacağına inanırlar. Kötü, ahlaksız ve farkındalıksız bir kişi olarak ölmek de senin tercihindir. Fakat o zaman da bir sonraki hayatına ölü bir ot, çölde yalnız bir kaktüs olarak doğacağına inanırlardı. Bu kitap da bir sonraki hayatına, bir çiçek bahçesinde doğacak olanlara ithafen yazıldı. ''
374 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.