Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Örsan Öymen

Örsan ÖymenBir İhtilal Daha Var yazarı
Yazar
9.5/10
11 Kişi
44
Okunma
4
Beğeni
1.661
Görüntülenme

Örsan Öymen Sözleri ve Alıntıları

Örsan Öymen sözleri ve alıntılarını, Örsan Öymen kitap alıntılarını, Örsan Öymen en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fahri Belen Pașa da, 1950 seçimlerine, Demokrat Parti saflarında milletvekili adayı olarak katıldı. Daha önce parti başkanı Bayar'ı Büyükdere'deki evinde ziyaret etmiş, seçime hile karışırsa ordunun müdahale edeceği yolunda güvence vermişti. Bayar'a aynı güvenceyi verenler arasında bir subay daha vardı: Parmakkapı grubundan Binbaşı Cemal Yıldırım. İlginçtir ki, aynı Cemal Yıldırım, Demokrat Parti iktidara geldikten sonra darbe hazırladığı kuşkusuyla tutuklanan ilk subay grubu arasında da bulunacaktı. Bu, 1950 öncesinde, Demirkırat'a umut bağlayan "mücadeleci subaylar"ın çoğu için böyleydi.
Sayfa 149Kitabı okudu
Binbaşı (Deli) Remzi Oral'ın anlatımından
"İdam cezalarının sabaha karşı uygulanması geleneği ilk kez Menderes'le bozulmuş oldu. Adnan Menderes 14:20'de idam edildi. Biz komite içindeki havacı kanada bağlıydık. O sırada Türkeş'in siyasal bir planından kuşku duyuluyordu. Türkeş'in komitede bir iç darbe yaptıktan sonra, Yassıada'daki Demokratları affettirip, Demokrat Parti nin oy tabanı üzerine oturan bir siyasal parti yörüngesine oturtmak istiyordu. Hatta bu konuda komite içi Emniyet Grubu gizli bir sorușturma yürütüyordu. Biz de böyle bir olasılığa karşı kendi planımızı yaptık. Yassıada'daki tüm binalara tahrip kalıpları yerleştirdik. Eğer Türkeş ve ekibi, önceden davranıp da bizim ekibi tasfiye etseydi, Yassıada' yı havaya uçuracaktık! Tabii kendimiz de birlikte uçacaktık."
Sayfa 297Kitabı okudu
Reklam
Denizlerin idam kararını veren Ali Elverdi
Bana getirdikleri zaman, nizamiyede talebe hücum etti. Hayat endişesi içinde ayaklarıma kapandı. Aman albayım, durumu bilmiyordum, bu işe Harp Okulu'nun dahil olduğunu, bütün kıtaların sizinle beraber olduğunu bilmiyordum. Ne emrederseniz, derhal yapayım diye yalvarıyordu! Gözleri korkudan yerinden fırlamıştı. Kendisini teskin edip bir odaya hapsettim. Serbest bırakılınca günün kahramanı kesilmiş. Talat Aydemir
Sayfa 395Kitabı okudu
Hadise (9 Subay Davası) bir bomba gibi patladı. Türkeş, daha bizim komite faaliyetlerine fiilen katılmadığı için, kendisine bir tehlike olmadiğinı bildirdim ve şunu rica ettim: Ben tevkif edilirsem, ailemi ve çocuklarımı İstanbul'a kayınvalidemin yanına götürür müsün? Bana o zaman verdiği cevap aynen şöyleydi: "Talat, bu hususta hiç merak etme. Washington'dan yeni geldim. Biliyorsun iyi kötü bir miktar param var. Aileni hiçbir zaman sıkıntıda bırakmam. Hatta iki çocuğunu benim çocuklarla birlikte leyli olarak okuturum." Türkeş'ten bunları işitmem bana büyük kuvvet verdi.
Sayfa 173Kitabı okudu
… Ama galiba, her on yılda bir yeni gelenlerin de değişmeyen yöntemleri. Salt üniversiteye yönelik ayıklamalarda mı? Yooo, elek, hemen her kesim için aynı elek… Değişenler, eleği sallayan eller. Kimi zaman Milli Birlikçi adı altında, kimi zaman Milli Bütünlükçü, kimi zaman milli Doğramacı… Özetle, bir “milli takım” var işin içinde. Var da, yeşil sahada meşin top koşturan milli takımlarımız gibi başarıları hep geçici… Yıldızları bol, fakat içi boş…
Sayfa 247Kitabı okudu
O dönemde de, “ihtilâle teşebbüs” Anayasa ve yasalara göre suçtu… İhtilal yapmak ise “vatanı, milleti kurtarmak” fiilinden, sayılıyordu, cezası yoktu. Yeter ki, o ihtilal “teşebbüs” aşamasında kalmasın…
Reklam
Virgülün önemi
- Talat, vazgeç bu işten, kan dökülecek, diyordu! İhtilalin lideri kimseyi dinlemiyordu: - Bu iş başlamıştır, sonuna kadar devam edecektir! Etimesgut vericisinden çalıştırılan kısa dalga radyo istasyonu Sunay'ın bildirisini bir kez daha okuyordu: ⁃ Talat'ın üç buçuk adamı, hüsrana uğrayacaktır! Talat'ın üç buçuk adamı! Bu deyiş, Önce Ali Elverdi'nin ağzından çıkmıştı. Sonra Sunay'ın bildirisine de geçmişti. Cümle aslında üç beş adamı olarak düşünülmüş, fakat üç ve beş rakamla yazılıp arasına da virgül konulmuştu! Spiker de böyle okumuştu. 21 Mayıs Harekâtı'nda ihtilal liderini en çok üzen de bu deyim oldu.
Sayfa 398Kitabı okudu
Aydemir ve Türkeş, kim daha önce kalkıp ihtilal yapacak diye birbirlerini kollarken, bir yandan güvenlik örgütleri, öte yandan da İsmet Paşa’nın hafiyeleri bu iki lideri kolluyordu. Her ikisi de akşamları çubuklu pijamalarını giydikten sonradır ki, İsmet Paşa, Pembe Köşk’te eşine sesleniyordu: -Mevhibeee, çizmelerimi çıkart. Talat bugün de uslu duracak!…
Darbeci Talat Paşa!!
Ve Posta tatarı Talat'n bu önlenemeyen tirmanışı, Şair Eşref gibi birtakım malum mihraklardan feyz· alanlar tarafından su mIsralarla dile getirilecektir: "Sen yakışmaz dersin amma kel başa şimşir tarak.'" "Sadrazam oldu Talat, Cilve-i takdire bak." Bu misralar kendisine gösterildiğinde Talat Paşa nasıl bir tepki gösterecektir: - Kafiye tutmuyor, diyecektir "tarak"la bak" birbirine uymuyor.
İhtilalin olmazsa olmazı asmak fikri!!
- Kâmil Paşa'yı asmayacak mıyız?, diye sordu Yakup Cemil. Enver Bey sertçe geçiştirdi: - Adamın sehpaya gidecek hali mi var? Neredeyse bin yaşunda. - Bari Dahiliye Nazrı Reşit'i asalım, İttihatçılar kan kusturdu. İttihatçılar vatan hainidir diye, cümle vilayete tamim yayınladı. Enver Bey tersledi: - İhtilal, kansız olacak,demedim mi ben sana? Yakup Cemil tatmin olmadı: - İhtilal mi yapıyoruz, bonfile mi pişiriyoruz, anlayamadım gitti, dive homurdandı..
Reklam
Dünyada dört türlü hak vardır. Ana hakkı, baba hakkı, Sapancalı Hakkı, bir de Yâkub'un yarbaylık hakkı...
Sayfa 103Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.