De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler. (Tevbe Suresi 51)
Tasavvuf yolunun esası, dünya ziynet ve güzelliklerinden yüz çevirmek, insanların çoğunun meylettikleri mal, makam ve diğer dünya zevklerinden kalbini ayırarak halktan ayrı durup Hakk’a yönelmek ve ibadet ve tâata sarılmaktır.
*Kalbi dünyadan ayırıp Allâh’a bağlamak.
*Kur’ân ve sünnetin gösterdiği yolda çokça ibadet ederek ruhu saflaştırmak.
*İbadet, zikir, tefekkür, riyâzet ve mücadele ile nefsin arzularını kontrol altına almak.
*İlm-i hakîkati elde edip Allâh’a vuslatı gerçekleştirmenin arzu ve gayreti içinde olmak.
Tasavvufun gayesi, Hakk’ın rızasını kazanmak için, nefisleri temizlemek, güzel ahlâk sahibi olmaya çalışmak, kısaca Allâh ve Resûlü’nün ahlâkıyla ahlâklanmaktır.
Sûfî kelimesi, yün manasına gelen “sûf” kelimesine nisbet edilerek türetilmiştir.Renksiz, kaba yünden yapılmış elbise giymek o devirlerde günahlardan pişmanlık duymanın bir alâmeti idi.