Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Paul Dumont

Mustafa Kemal yazarı
Yazar
Derleyen
4.5/10
18 Kişi
71
Okunma
4
Beğeni
1.968
Görüntülenme

Paul Dumont Sözleri ve Alıntıları

Paul Dumont sözleri ve alıntılarını, Paul Dumont kitap alıntılarını, Paul Dumont en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
7 Ekim'den (1908) başlayarak, Kör Ali adlı bir hocanın yönlendirdiği bir kalabalık, Saray'a gidip sultandan şeriatı geri getirmesini istedi. Jön Türklere karşı propaganda boşalıyordu. Şeyhülislam ile yüksek düzeyde ulema, başından beri rejimi desteklese de, dinsel kademenin -daha tutucu olan- aşağı sıralarında, imparatorluğun yeni felaketlerinden anayasa sorumlu tutuluyor; özgürlük ve eşitlik, yabancı, tehlikeli kavramlar olarak görülüyor; Jön Türklerden bilinen modern örfler horlanıp aşağılanıyordu.
İttihat ve Terakki Komitesi,karmaşık bir örgüttür: Hem Mason locasına benzer,hem devrimci hücreye, hem komitacı çetesine, hem de terimin çağdaş anlamıyla siyasal partiye. Liberal ve demokratik laf kalabalığı altında, Jön Türkler eski alışkanlıklarını yitirmemişlerdir. Gizlilik zevki, birbirine koşut şebekeler sistemi, özellikle Hüseyin Cahit'in Tanin'de büyük ustalıkla yönlendirdiği kullanma ve propaganda sanatı,baskılara ya da gerektiğinde şiddet araçlarına başvurmadır bunlar. Yerel gazetelerinin adları anlamlıdır:Silah,Süngü, Kurşun,Bıçak, Bomba!
Reklam
Rusya'ya Karşı Müttefik Arayışından Sebep Kıbrıs'ın İngiltire'ye Verilmesi
Abdülhamitçi mutlakîyet başlamaktadır artık! Dış politikada da, Abdülhamit'in saltanatının ilk yılları, Tanzimat dönemi diplomasisinin üzerine kurulu olduğu ilkeleri tartışma haline getirir ve yeni doğrultular içine girer. 1878 yılına değin, Osmanlı diplomasisi, imparatorluğun baş düşmanı olarak görülen Rusya'ya karşı koyabilmek için, Fransa ile İngiltere'ye dayanmaktan ibaret olmuştu. Ne var ki Berlin'de, bu politika için ödenen fiyat pek yüksekti; çünkü, bahşiş diye Kıbrıs'ı terk etmek gerekmişti İngiltere'ye.
Sayfa 150 - 5. baskı - Şubat 2001
Meşrutiyetle gelen özgürlük ne getirdi?
"Hürriyet sarhoşluğu",taşkınlıklara,disiplinsizlik ve anarşi gösterilerine, vergi ödemeyi reddetmeye yol açtı. Görevliler, dairenin yolunu tutmak istemiyorlardı artık,öğrenciler de okulun.
Sultanın, İzzet Paşa ya da Ebülhüda gibi, despotizmle en çok uzlaşmış yakınları kaçmıştı ya da içeri atılmıştı. Y ıldız'daki "gizli eller", dağıtılmış bulunuyordu. Gizli polis örgütüne son verilmiş ve hafiye şebekesi yok edilmişti. Bir genel af çıkarılmıştı 27 Temmuz günü: Keyfiliğin ve jurnalcıların kurbanlarından başka, adi suçlardan bir bin kadar mahkfun yararlanıyordu bundan. Yüzlerce siyasal mahkkum yurduna yuvasına dönüyordu ve Prens Sabahattin Bey gibi, kimi zaman pek büyük coşku gösterileriyle karşılanıyordu bunlar. Sansürden kurtulmuş gazeteler çoğalıyordu; kamuoyu, ülkenin siyasal yaşamına giriyordu.
Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin M.Kemal Atatürk
Reklam
İngilizlerin Osmanlı'yı Bölme Fikri '93 Rus Harbi Yenilgisi Sonrası Netleşti
Londra'nın, 1882'de Mısır'a el koymasıyla bir tür doğrulanmış olur bunlar. İngiliz diplomasisi, İstanbul'da anlaşıldığı biçimiyle, baştan aşağıya çark eder artık. Britanya siyasetinin önde gelen kozu olan Hint yolunu Ruslara kapamak için, Osmanlı İmparatorluğu'na bel bağlanamaz.
Sayfa 150 - 5. baskı - Şubat 2001
Nisan (1909) ayının başlarında, gericiliğin güçleri örgütlendiler. Kıbrıs kökenli bir Bektaşi dervişinin, Vahdeti 'nin aylar öncesi kurduğu lttihad-ı Muhammedi Cemiyeti (İslam Birliği Derneği), ikinci sıradan ulemayı yeniden bir araya getiriyordu. "Enternasyonalist" havalı, bir tür misyoner örgütlenişti bu ve halka seslenen bir İslamı dile getiriyordu. Volkan adlı gazetesi, ülkeyi uçuruma götürmekte olan "bir avuç Allahsız"a karşı korkunç eleştirilerde bulunuyordu aylardır. Dernek, programını açıklamak için, Peygamberin doğum günü olan 5 Nisan'ı seçti; program, İttihatçıların laik ve Batıcı eğilimlerinin tersine, İslam ülküsüne çağrıda bulunuyordu.
Sait Paşa, komiteye daha iyi karşı çıkabilmek amacıyla, iki nazırlığın, Harbiye ve Bahriye nazırlıklarının seçimini sultana bıraktı. Pek büyük bir şey öne sürülmüştü kumarda: Orduyu denetleyecek olan, gücü hatırı sayılır ölçüde genç subaylara dayanan Jön Türk hareketini de yola getirebilecekti aynı zamanda. Sait Paşa, güç denemesinde başarısızlığa uğradı ve görevden ayrılmak zorunda kaldı.
Abdülmecid, Abdülaziz ve V. Murad’ın saltanatları Osmanlı Masonluğunun gelişmesi için göreli, elverişli dönemler olmuştu. 2. Abdülhamid’in iktidara gelmesiyle havayı kökten değiştirdi.
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.