Bir zamanlar Gotham Şehri’nin en iyi polisiydi. Şimdi ise şehrin Kara Şövalyesi. Jim Gordon bazen müttefiki, bazen düşmanı olan adamın yerine geçeceğini ve Batman rolünü üstleneceğini hiç düşünmemişti. Ama artık maskenin ardındaki adam olduğu için risklerin düşündüğünden çok daha ölümcül olduğunu— ve ödüllerin hayal edemeyeceği kadar büyük olduğunu öğreniyor.
GCPD’nin kurallarından ve düzenlemelerinden kurtulan Gordon, en eski vakalarını çözme, en eski dostlarına yardım etme ve savaşı doğrudan düşmana taşıma gücüne sahip. Ancak geçmişin insanın peşini bırakmamak gibi bir huyu vardır. Suçla savaşta yeni bir rol üstlenmiş olsa da Gordon’ın mazisindeki hayaletler de onu aramaya çıktı. Şehitler ve deliler, Deniz Piyadeleri ve büyü, cinayet ve kargaşa— Gordon Gotham’ın muhafızı olmak istiyorsa, bunların her biriyle yüzleşmesi gerek…
İlk hikaye olan “Bronz Çağı”nda Gordon ve Harvey Bullock Gotham’daki bir seri katilin gizemini çözüyor; ikincisi, bazı zaman çizelgesi tiyatroları aracılığıyla, Gordon’un onları kimin avladığını belirlemek için Afganistan’daki savaş arkadaşlarına yeniden katılmasını sağlıyor. Aynı şekilde süper kahramanlar da son bölüme kadar devreye girmiyor.
Gotham tarihine ve geçmişine tanık olduğumuz bu ciltteki diyalog ve çizimleri oldukta başarılı buldum.