Bir kasaba yalnızlığıydı bu.Küçük yerlerde insanın ummaktan vazgeçip bulduğu ile yetinmesiydi .Kasabalar çok çekmeceli bir dolap gibiydi .Herkesin ve her şeyin yeri belliydi. Bütün ilişkiler daha doğmadan biçimlenmeye başlıyordu .Bunları değiştirmek için büyük bir arzu ve irade gerekiyordu. Ama içinde yorularak büyüdüğümüz alışkanlıklar çoğu zaman değişim arzusundan daha güçlüydü.