Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Raymond Geuss

Raymond GeussEleştirel Teori yazarı
Yazar
8.6/10
9 Kişi
37
Okunma
0
Beğeni
688
Görüntülenme

Hakkında

1946 doğumlu Geuss 19.ve 20.yüzyıl Alman Felsefesi ve siyaset felsefesi uzmanı. Princeton, Columbia ve Chicago Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1993' ten bu yana Cambridge Üniversite görevlisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Quentin Skinner' la birlikte Cambridge Studies in the History of Political Thought kitap serisinin editörlüğünü yapıyor. Başlıca eserleri: The Idea of a Critical Theory. (1981 Eleştirel Teori- Habermas ve Frankfurt Okulu) Morality , culture and history (1999) History and Illusion in Politics (2001) Glück und Politik : Postdamer Vorlesungen (2004) Outside, Etichs (2005)
Unvan:
Öğretim üyesi. Editör
Doğum:
1946

Okurlar

37 okur okudu.
4 okur okuyor.
47 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eleştirel Teorilerin pozitivizmde somutlaşan felsefî hataya karşı özellikle hassas oldukları bir gerçektir. Frankfurt Okulu üyelerine göre hatalı epistemolojik görüşleri olan insanların doğa bilimlerinde teoriler üretmeleri mümkün olsa da eleştirel teorilerde bu mümkün değildir. Doğru epistemolojiye sahip olmak ile başarılı olarak aydınlanma ve özgürleşme üreten teoriler geliştirme ve test etme arasında yakın bir bağlantı vardır. Bu bakımdan pozitivizm doğa bilimlerinin gelişmesine özel bir engel oluşturmasa da insan özgürleşmesinin ana araçlarına, yani eleştirel teorilere karşı ciddi bir tehdittir. İşte bu düşüncelerden hareketle Frankfurt Okulu’nun pozitivizm eleştirisi, temel bir amaç doğrultusunda geçerli bir bilgi kategorisi olarak ‘dönüşlü olma’nın geri getirilmesidir.
Reklam
Frankfurt Okulu’nun kullandığı anlamda ‘pozitivist’ şunlara inanandır: (a) doğa bilimlerinin empirist bir betimlemesi uıygundur ve (b) tüm bilgi özünde doğa bilimleriyle aynı bilgisel yapıya sahip olmalıdır. Doğa bilimlerinde teorilerin ‘nesneleştirici’ bir yapısı varsa, o zaman tüm bilginin doğa bilimlerinin yapısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu, tüm bilginin ‘nesneleştirici’ bilgi olduğunu ileri sürmektir. Bu açıdan pozitivizm ‘dönüşlülüğün reddi’ olarak görülebilir.
“Frankfurt Okulu’na göre ‘eleştirel teori’nin ana ayırıcı özellikleri üç tezden oluşur: 1-) Aşağıdaki anlamlarda eleştirel teorilerin insan eylemi için rehber olarak özel bir konumları vardır: a-) Bu teorilere inanan faillerin aydınlanmalarını, yani onların gerçek çıkarlarının nerede olduğunu saptamalarını sağlama amacındadırlar; b-) İçkin bir anlamda özgürleştiricidirler, yani failleri, en azından kısmen kendi kendilerine dayatmış oldukları bir zorlamadan, bilinçli insan eyleminin kendi kendini früstre etmesinden kurtarırlar. 2-) Eleştirel teorinin bilgi içeriği vardır, yani bilgi biçimleridirler. 3-) Eleştirel teoriler epistemolojik olaral temel bakımlardan doğa bilimlerinden farklıdırlar. Doğa bilimlerinde teoriler ‘nesneleştiricidir;’eleştirel teoriler ‘dönüşlü’dür."
Sokrates'in felsefi mutsuzluğu olduğunu iddia etmek... Mill neden nihat doğan?
19. yüzyıl ahlakçısı John Stuart Mill mutsuz bir Sokrates olmayı mutlu bir domuz olmaya yeğ tuttuğunu söylemişti. Peki ama bunu nereden biliyordu?
Şahsiyeti hatırla
“İnsanların yalnızca ne dediğine, ne düşündüğüne, neye inandığına bakmayın, gerçekte ne yaptıklarına ve sonuçta ortaya ne çıktığına bakın.”
Raymond Geuss
Raymond Geuss

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Frankfurt Okulunu Adorno ve Horkheimer çizgisinden alarak; kamusal alan, müzakereci demokrasi, ötekiye empati, kendi olmak başlıkları altında genel bir Habermas felsefesi ve etiğinin işlendiği nitelikli kitaplardan. Habermas her ne kadar Adorno ve Horkheimer'ın ardından gelen bir isim olarak düşünülse de, okulu 21. yüzyıla taşıyan felsefeyi oluşturmuş olması onu bir adım öne çıkarmaktadır. Okul her ne kadar iletişim ve toplum kültürü alanında çalışmış olsa da Habermas'ın kamusal alanı buna dahil etmesi okulun kapsamını oldukça büyümüştür. Kitapta felsefi anlamda ciddi bir pozitivizm eleştirisi mevcut. Bilgiye ulaşma noktasında oldukça kısır bir metodu olan pozitivist düşünce eleştirisi eleştirel düşüncenin yükseliş akanıdır desek yanlış olmaz. Ayrıca metalaştırma konusu da pozitivist düşüncenin bir ürünü olduğu için her şeyin piyasasının oluşması ve felsefenin yok oluşu da pozitizim eleştiri içerisinde yer alan konu başlıklarından. Aslında bu konuda çok daha uzun yazmak gerek, inceleme bu şekliyle çok kabataslak oldu gözümde. Ancak bu kısacık kitabı uzun bir incelemeyle anlatmış olmayayım. Spoiler vermeden ilgilisine keyifli okumalar diliyorum.
Eleştirel Teori
Eleştirel TeoriRaymond Geuss · Ayrıntı yayınları · 201324 okunma
302 syf.
10/10 puan verdi
kaynak kitap ve bilginin tipolojisi açısından muazzam bir eser. yazar, Sokrates'ten Adorno'ya seçtiği oniki filozof hakkında yazdığı düzyazılarla oluşturuyor kitabı. her filozofu ayrı ayrı ve detaylı bir irdeleyişle kaleme aldığından kitap oldukça nitelikli. geçmiş sorulan soruların bugün bile yarım kaldığını birer birer önümüze seriyor. keza soru sormak ve sorulara cevap aramamak felsefenin temel etkinliği olduğundan bunun önemini kaleme alıyor. Geuss'un incelediği filozoflar Sokrates, Plato, Lucretius, Augustine, Montaigne, Hobbes, Hegel, Nietzsche, Lukacs, Heidegger, Wittgenstein and Adorno. Böylesine zengin bir birikime sahip filozofları derinlemesine incelerken size zor bir dille değil oldukça net ve akıcı bir üslupla yaklaşıyor. Ancak benim eleştirim, Flaubert, Mallarme, Ce'zanne, Berlioz, Rimbaud ve diğer değerli isimlere yer verilmemiş olması. Kitabı zaten ilgilisi okuyacağı için bu değerli isimleri es geçmiş olması bana biraz abes geldi. Ancak felsefeye ortalama bir ilgi ile yaklaşan biri için oldukça dolu bir eser. Yine de detaylı irdeleme yüzünden çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Sokrates'ten Adorno'ya Felsefe
Sokrates'ten Adorno'ya FelsefeRaymond Geuss · Dipnot Yayınları · 20197 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Eleştirel Teori: Habermas ve Frankfurt Okulu'nda bu temel iddiaların ayrıntılı bir analizini veriyor ve geçerliğini tartışıyor. Toplumsal fenomenleri betimleyip açıklamakla yetinmeyen, aynı zamanda eleştiren bir bilimsel teori mümkün müdür? Bu sorulara cevap ararken eleştirel teorinin pozitivizmle hesaplaşmasına geniş yer ayıran Geuss, çıkış noktası olarak ideoloji kavramını alıyor. bu kavramın farklı anlamlarını kuşatan kapsamlı bir tartışma çerçevesinde, ideolojinin inanç ve çıkarlarımızla ilişkisini, bir ideoloji eleştirisinin gerektidiği doğruluk ve bilimsellik kriterleri ve bu eleştirinin sağladığı 'aydınlatıcı' ve 'özgürleştirici' bilgiyi, özellikle felsefi bir çerçevede sorguluyor. Frankfurt Okulu sadece modern kapitalist toplumu ve faşizmi değil, onlara karşı geliştirilmiş muhalif söylemleri de yönlendiren bir bilim ve aydınlanma anlayışının maskesini düşürerek toplum bilimlerinde kalıcı bir etki yapmıştır. Bu söyleme bir giriş niteliği taşıyan Eleştirel Teori, getirdiği analitik bakış açısıyla sadece eleştirel teoriyle ilgilenenler için değil, toplum bilimlerinin amacı ve yöntemi konusunda çalışanlar için de kalıcı bir başvuru kaynağıdır.
Eleştirel Teori
Eleştirel TeoriRaymond Geuss · Ayrıntı yayınları · 201324 okunma