En Yeni Recai Sanay Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Recai Sanay sözleri ve alıntılarını, en yeni Recai Sanay kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alnı açık, vicdanı rahat yaşamak... En büyük servet ve mutluluk budur. Bireylerin takdirleri, beğenmeleri; bu mânevi takdirler, değerlendirmeler yanında çok küçük kalır!..
Tarihimize altın harflerle yazılan "İstiklal Savaşı" ve bu savaşın kahramanları hiç bir zaman unutulmayacaktır ...
Sayfa 598Kitabı okudu
"GEREKİRSE CANINI DA FEDA EDECEKSİN!.."
Lavrens'i görüp tanıyıncaya kadar, bu adamı, vahşi yaratılmış, kan dökmesini seven, insanları birbirine düşürmekten zevk alan biri sanıyordum. Halbuki, bunun tam aksi biriydi. Gayet sakin, ağır başlı, bir tek kelimeyi bile düşünmeden ağzından çıkarmıyordu.
Sayfa 465 - -İngiliz Kemal Lawrens hk. görüşleriKitabı okudu
Sonunda, Despina'nın Atina'ya gideceği gün geldi. Vapura bindirdim. Üzüntülü bir ayrılış... Verilen sözler ... vesaire ... Vapur kalktı; gözden kayboluncaya kadar mendil sallayarak Despina'yı uğurladım ...
Geniş ve derin bir nefes aldım:
- Oh!..
Sayfa 431Kitabı okudu
Hayatta ne iş yaparsan yap, yaptığın iş diğerlerinden yüksek olsun. Mücadele edersen kendinden zayıf, aciz kimselerle etme. Çarpıştığın insan daima kendinden üstün olsun ki, mücadele değer kazansın! ..
Sayfa 34Kitabı okudu
Sen ne doğduysan osun, ve öyle olmalısın!
Oğlum, aslını inkar edenin aslı bozuk olur! Her ne olursan ol, ne mesleğe girersen gir, daima doğduğun vatana faydan olsun. Buna dikkat et. Bunu kesinlikle unutma!
Bir insanın vatanı her şeyin üstündedir ve her şeyden önce gelir,
Sayfa 33Kitabı okudu
Alnı açık, vicdanı rahat yaşamak... En büyük servet ve mutluluk budur. Bireylerin takdirleri, beğenmeleri; bu mânevi takdirler, değerlendirmeler yanında çok küçük kalır!..
Sayfa 607 - Geçit KitabeviKitabı okudu
İşte, sayın okuyucular, "Millî Mücâdele"de geçen, bu görev uğrundaki mâceralarım burada sona eriyor.
Hâtıralarımın başında da söylediğim gibi, İstiklâl Savaşı'nda yapılan öyle fedâkârlıklar vardır ki, benim mâceralarım onların yanında belki sivrisinek vızıltısı gibi kalır. Öyle anılmayan kahramanlık menkıbeleri (destanları) vardır ki, bunları ancak içinde bulunanlar, bu savaşı yapanlar bilir.
Özet olarak, şu söylenebilir: Târihimize altın harflerle yazılan "İstiklâl Savaşı" ve bu savaşın kahramanları hiç bir zaman unutulmayacaktır...
Sayfa 598 - Geçit KitabeviKitabı okudu
General Antranik'in karargâhina gittik. Karargâh, ufak bir ev, çevresinde on beş kişi kadar adamı var. General hasta, yatıyordu. Bizi yatakta iken kabul etti. Elini sıktım:
- Geçmiş olsun General! dedim.
Nezaketle, hafifçe gülümseyerek:
Mersi! dedi. Sonra, aramızda şöyle bir konuşma oldu:
- Bundan sonra savaşa devam edecek misiniz?
Güldü: - Ne kaldı ki savaşacağız? Mustafa Kemal, koca bir orduyu ezdi! Artık ne savaş kaldı, ne bir şey! Başımızın çaresine bakmalıyız!..
Sayfa 597 - Geçit KitabeviKitabı okudu
Hızlı adımlarla cezaevinden uzaklaştım.
Ooh!... Hürriyet, özgürlük!... Serbestlik ne tatlı şey!.. Derin bir nefes aldım...
Sayfa 573 - Geçit KitabeviKitabı okudu
- Siz, eli, kolu bağlı adama kurşun atmaya alışmışsınız! Kahpeler! Yakında, hem de çok yakında göreceğiniz var: Mustafa Kemal, ordusuyla tepenize binecek!
Sayfa 549 - Geçit KitabeviKitabı okudu
Öldükten sonra dirilmiş bir insan gibiydim!.. Kulaklarıma inanamıyordum. Bir idam mahkûmunun ölümü beklerken duyduğu heyecanı tamamen duymuştum. Ölümle kucak kucağa gelmiş, sonra tekrar hayata kavuşmuştum... Fakat, geçirdiğim heyecanın bana, kurşunu beynime yemekten daha güç geldiğini söylersem, asla abartmış olmam!..
Sayfa 545 - Geçit KitabeviKitabı okudu
Çerkez Etem!
İşte okuyucularım, yüzlerce casusluk kitabını, maceralarını okuyunuz, benim başıma gelen bu olayın bir eşine rastlayamazsınız! Eğer düşman polisi tarafından bulunup yakalansaydım, hiç üzülmezdim. Çünkü, ne de olsa düşmandır, insana rahmet okumaz! Fakat böyle, dost, arkadaş, kendi milletinden, kendi vatanından, hatta Kuva-yi Milliyye içinden bir kumandan tarafından -ki, benim de kumandanlarımdan sayılabilirdi- ele verilmem, insanlık ve vatandaşlık adına yüz kızartacak bir şeydi..
Sayfa 522 - Geçit KitabeviKitabı okudu
- Aman, Mister Herri, dedi, sakın bana da âşık olmayınız!..
- Gülmeyiniz matmazel, dedim. İnsan yaradılışı gereği çok tuhaftır. Ne sevmek, ne de sevmemek elimizdedir. Eğer sizi seversem, bu benim kabahatim olmaz.
Sayfa 474 - Geçit KitabeviKitabı okudu