Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ricoldus De Monte Crucis

Ricoldus De Monte CrucisDoğu Seyahatnamesi yazarı
Yazar
7.7/10
76 Kişi
235
Okunma
4
Beğeni
923
Görüntülenme

Öne Çıkan Ricoldus De Monte Crucis Gönderileri

Öne Çıkan Ricoldus De Monte Crucis kitaplarını, öne çıkan Ricoldus De Monte Crucis sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ricoldus De Monte Crucis yazarlarını, öne çıkan Ricoldus De Monte Crucis yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tebriz'den güneye inerek, kötülük ve gaddarlıkta ziyaret ettiğimiz barbar ulusların hepsini gölgede bırakan cani ve kuduruk Kürt halkının yaşadığı topraklara vardık. Kürtler, yabani keçiler gibi yüksek sarp dağlarda boyun eğdiren Tatarlar bile onları dize getirememişlerdi..
Sayfa 63 - Kronik KitapKitabı okudu
Müslümanların çoğu, kendilerinde kâhinlik gücü olduğunu öne sürer. Bazıları gerçekten gelecekten haber verirken, çoğunun söyledikleri safsatadan ibarettir. Bugün bile mucize yaratan kişiler yaşadığını söylerler.
Reklam
Jehoşafat Vadisi'nin ortasındaki Bakire Meryem'in mezarı buraya çok yanındaydı. Müslümanlar mezara büyük hürmet göstermişler ve süslemişlerdi..
Sayfa 36 - Kronik KitapKitabı okudu
Günlerden bir gün bir Fransız, Tatarların ulu imparatoru ve prensinin huzuruna çıktığında, prens ona sorar: "Bana ne getirdin?" Fransız cevap verir ve "Hiçbir şey getirmedim, zira sizin yüceleğinize ne yarışır, bilmiyordum," der. Prens tekrar sorar: "Ülkemize gelirken gökte uçan kuşlar, hiç bahsetmedi mi kudretimizden?" Fransız cevaplar: "Bahsetmişlerdir belki de haşmetlim, lakin ben onların dilinden anlamam." İmparator bu cevaptan hoşnut olur ve yumuşar..
Sayfa 44 - Kronik KitapKitabı okudu
Bir Tatar bir başkasını aşırı şekilde dövdüğü zaman, ona derhal içecek şarap verirler ve kabul edince tatlıya bağlanır..
Sayfa 46 - Kronik KitapKitabı okudu
96 syf.
7/10 puan verdi
Zaman Makinesi
Okuduğum ilk seyahatname olan bu eser gerçekten tam bir zaman makinesi etkisi yaptı bende. Kitap, 13. yüzyılda Papa tarafından Ortadoğuya gönderilen Italyan Dominikan Tarikatına mensup bir keşişin şehir, toplum, kültür, yaşayış, din, mezhep betimlemelerini ve misyonerlik faaliyetlerini anlatıyor. Seyahat bugünkü israil topraklarından ve tabi kutsal hristiyan şehirlerinden başlıyor. Sonra yukarıya Trablusşam'a (lübnan), ardından o dönem Ermenistan denilen Kilikya'ya(Mersin, Adana) oradan keşişin "Turkiye'nin sonu" dediği Erzurum'a, sonrasinda Ağrı 'ya ve oradan Farsistan'ın başkenti Tebriz'e ve oradan bugünkü Irak toprakları olan, o gün moğol işgali altındaki Musul(ninova) ve Bağdata doğru ilerliyor ve bitiyor. Kitapta seyahatleri boyunca rastladığı halkları detaylıca betimlediği bazı bölümler de var. Örneğin dönemin Türkmen ve Kürt toplumları için bugün çok hoşumuza gitmeyecek ifadeler var ama ben gülümseyerek okudum :) Özellikle Kürt arkadaşlar baya rahatsız olabilirler. Ayrıca Abbasi yönetimindeki başkent Bağdatın Moğol işgalini anlattığı bölümler de dikkat çekici. Son bölümlerde Irak bölgesindeki küçük Hristiyan mezhep gruplarından ve Bagdat'taki müslüman toplumdan bahsediyor. Keşiş hıristiyanları ve müslümanları kıyaslayarak, müslüman toplumun yaşayışına, dine bağlılığına, birbirlerine tutkunluklarına, ilim ve bilime verdikleri öneme vs hayranlığını gizleyemiyor ve bugünün "müslüman" halkı olan bizlere de kendimize ve o coğrafyaya bakıp "nereden nereye" demek düşüyor. Tavsiye olunur, iyi okumalar.
Doğu Seyahatnamesi
Doğu SeyahatnamesiRicoldus De Monte Crucis · Kronik Kitap · 2018235 okunma
Reklam
95 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Tercüme Çok İyi
95 sayfalık kısa bir kitap. Katolik bir Dominikan Keşişin Orta Doğu gezisinden elde ettiği bilgiler ve gördükleri yer alıyor. İçeriği elbette günümüze göre uzak kalıyor ama ben kitabın çevirisini çok beğendim. Latinceden Türkçeye tercümesi kusursuz ve akıcı.
Doğu Seyahatnamesi
Doğu SeyahatnamesiRicoldus De Monte Crucis · Kronik Kitap · 2018235 okunma
Müslümanlar Arasında İttihat ve Sevgi
Bir zamanlar Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında cereyan eden bir savaşta, Monchor adında bir Müslüman varmış. Kendisinden daha yüksek mertebede soylu bir Müslüman'ın atından düşerek, ölüm veya Hıristiyanlara esir düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını görmüş. Derhal kendi atından inmiş ve "Benim atıma bin ve kaç. Çünkü senin esir düşmen veya ölmen benim ölmem veya esir düşmemden daha fenadır," demiş. Öteki Müslüman dediğini yapmış ve kaçmış. Atını veren ise ötekinin yerine esir düşmüş. Gel zaman git zaman, onun atiyla kaçan soylu sultan olmuş ve onu zindandan kurtarıp, esir tutan Ermenistan krallığındaki Hıristiyanlardan öcünü almış. Günahın çocukları arasındaki ittihat ve birlik böyle. Onlar böyle devam ettikçe helak dini de sürecek.
Büyük beyler, yanlarında en iyi atlarıyla gömülür. Ölüyü defin için hazırlarken, ölünün muhafızı atın üstüne çıkar, atı yere yığılana dek koşturup döndürerek yorar. Daha sonra at ölmek üzereyken başını saf ve kuvvetli bir şarapla yıkar. Atın karnını yarıp, karnındaki tüm organları çıkartarak, terini yeşil otlarla doldurur ve daha sonra uzun bir kazık alır ve kazığı arkasından saplayıp ağzına kadar geçirir ve kazığa geçirilmiş atı, efendisi dirildiği zaman hazır olacak şekilde ölüyle birlikte mezarda bırakır.
96 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın arkasında yazan yazı ile başlamak istiyorum Ne diyor: ''dürüst ve nispeten tarafsız bir dille yazdığı seyahatname...'' Sanırım okurken bunu söze biraz kapıldım. Çünkü genellikle yazılan seyahatnameler çılgınlığa varan sözler içerirdi. Ne buldum derseniz kitapta ya da daha doğrusu tatmin oldum mu asla. Beklentimi karşılayamadı. Önsözle
Doğu Seyahatnamesi
Doğu SeyahatnamesiRicoldus De Monte Crucis · Kronik Kitap · 2018235 okunma
149 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.