Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Riyad N. Er-Reyyis

Riyad N. Er-ReyyisArap Casusları yazarı
Yazar
9.7/10
3 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
857
Görüntülenme

Riyad N. Er-Reyyis Sözleri ve Alıntıları

Riyad N. Er-Reyyis sözleri ve alıntılarını, Riyad N. Er-Reyyis kitap alıntılarını, Riyad N. Er-Reyyis en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arap milliyetçiliği bayrağını, bir grup Müslüman ve Hristiyan Arap aynı anda yükseltti. Ne var ki milli duyguların olmayışı yüzünden bu çağrı halk kitleleri tarafından gerekli ilgiyi göremedi.
Sayfa 13 - Selenge Yayınları
Düvel-i muazzamadan Fransa ve İngiltere'nin, Alman tamahkarlılığın doğuda yol açtığı savaşa girmekten asıl amaçları, uzun bir süre Türkler'in istibdadından mutazarrır olan halkların tam ve nihai kurtuluşunu gerçekleştirmek, bu halkların hür iradesiyle yönetilecek milli hükümetler ve yönetimler kurmak.
Sayfa 205 - Selenge Yayınları
Reklam
Müttefiklerin Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerindeki emelleri açıktı. Onların bu toprakları kendi aralarında paylaşma çabaları, henüz avlamadan ayı postunu bölüşmelerine benziyordu (Ingiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası arasındaki Sykes-Picot anlaşması bunun bir örneğidir).
Sayfa 14 - Selenge Yayınları
Güya Peygamberimizin neslinden gelen Mekke'nin çok şerefli(!) Şerifi Hüseyin, bir Müslümana karşı bir kafirle çok rahatlıkla işbirliği yapabilmiş, Müslüman Türk'ü arkadan vurmakta tereddüt etmemişti. Ama iktidar ne kendisine, ne de oğullarına yar oldu.
Sayfa 182 - Selenge Yayınları
Filmleri çekilip övüldü ya birde, yine yalan dolan :D
Lawrence: Abartmaya bayılan, kendisini kahramanlar kahramanı olarak gösteren ve Türkler'e karşı sebebi bilinmeyen bir kin besleyen şarlatanlar şarlatanı ve Arapçayı doğru dürüst konuştuğu bile şüpheli olan bir sahtekâr.
Sayfa 47 - Selenge Yayınları
Fransa 1881'de Tunus'u sultanın elinden yolup almıştı. Vakıa İngiltere sultanın Mısır ve Sudan'daki sembolik hakimiyetini kabul ediyordu, ama Fransa Osmanlı'nın Tunus üzerindeki hakimiyetini tanımıyordu. Esasen her iki halde de Abdülhamid bu ülkelerin yönetim ve idaresinde hiçbir varlık gösterememişti. Bunun anlamı, Kuzey Afrika sahillerinin tamamıyla Türkler'in elinden kayıp gitmesiydi.
Sayfa 17 - Selenge Yayınları
Reklam
Osmanlı sonrası Arapların durumu
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin'deki olaylar bildiğimiz şekilde gelişmiş ve bu ülkeler, müttefiklerin mandacılık maskesiyle gizledikleri sömürünün getirdiği yeni bir siyasetle tanışmışlardır. Sonuçta Suriye ve Lübnan'ın boynuna Fransız mandası boyunduruğu geçirilmiş, Filistin ve Irak'ın boğazına Ingiliz ilmiği takılmış, Suriye'nin Şeria nehrinin doğusunda kalan güney kesiminde Şerif Hüseyin'in oğullarından Emir Abdullah es-Sâni'nin yönetiminde bir prenslik yaratılmış; Siyonist düşmanın çıkarları Ingiliz çıkarlarıyla örtüşünce Filistin tarihin en korkunç komplosuna kurban gitmiştir.
Sayfa 15 - Selenge Yayınları
10 Ağustos 1920'de yapılan "Sevr" anlaşması, bağımsız bir devlet olarak Suriye'yi self- determinasyona ehil hale gelinceye kadar Fransa'nın mandasına bıraktı. Ama bu durum Fransa'nın Suriye'yi dört parçaya bölmesini engellemedi.
Sayfa 22 - Selenge Yayınları
İslam çerçevesi içinde gelişen milliyetçilik, kafir Batıdan uzaklaşmaya, zındık doğuyla entegre olmaya başlamıştı.
Sayfa 215 - Selenge Yayınları
Aaronson, bir defasında, uyguladığı ziraat politikasından ve sert siyasi tavırlarından dolayı valiye sataşmış ve ileri geri konuşmuştu. Cemal Paşa ona "Senin şuracıkta asılmanı emredersem ne dersin?" dediğinde, Aaronson şu cevabı vermişti: “Hiçbir şey demem, paşa hazretleri! Fakat yağlı cesedimin toprağa düşerken çıkardığı ses Amerika'da duyulacaktır!"
Sayfa 126 - Selenge Yayınları
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.